Genç yönetmen Syeyoung Park’ın, ekolojik felaket sonrası Kore'de geçen distopik anlatısı The Fin, 78. Locarno Film Festivali kapsamında “Filmmakers of the Presence” bölümünde dünya prömiyerini gerçekleştiriyor.
28 yaşındaki Güney Koreli yazar, yönetmen ve görüntü yönetmeni Syeyoung Park, kısa ama heyecan verici sinema deneyimine sahip ve bir tür ustası olarak dikkat çekiyor. Yeni uzun metrajı The Fin, 9 Ağustos Cumartesi günü 78. Locarno Film Festivali’nin “Filmmakers of the Presence” programında dünya prömiyerini yapacak.
The Hollywood Reporter’ın aktardığına göre; film, hayali bir birleşik Kore’de, savaş sonrası, ekolojik felaketin yol açtığı distopik bir dünyayı merkeze alıyor. “Squid Game’i distopik buluyorsanız, bu filmin özetine bir bakın” deniliyor.
Ana karakterler, yüzgeçli ve balık benzeri ayaklara sahip “Omega” adı verilen mutasyon geçirmiş toplum dışı bireylerdir; bu canlıların su dışında attığı çığlıklar öldürücü etkiye sahiptir ve bedenlerindeki yüzgeçler toksinle doludur; Omega öldüğünde radyoaktif yayar. Devlet, bu canlıları okyanus temizliği için ucuz emek olarak sömürüyor, ama The Great Wall’ı aşmaya çalışırlarsa hem baskıya hem kovuşturmaya maruz kalıyorlar.
Yönetmen Park, bu çarpıcı gerçeklikler üzerine şöyle diyor:
“Yakın gelecekte geçen bu film, korkunun yayılmasını ve efsanelerin oluşumunu inceliyor.” Gerçekten de filmde korku ve propaganda her yerde; bir sloganda “The Great Wall. Our Pride. Our Guardian. Our Unified Korea” (Büyük Duvar. Gururumuz. Birleşik Kore İse Muhafızımız) yazıyor.
Yeji Yeon (Pachinko dizisinden tanıdığımız) Mia karakteriyle karşımıza çıkıyor; Omega kimliğini gizleyerek yaşamaya çalışan Mia, kaçak bir Omega’nın babasının son isteğini yerine getirme çağrısını takiben sorgulamalara sürükleniyor.
Mia, insanların denize ve balığa duyduğu nostaljiyle tasarlanmış ürkütücü bir mağazada çalışıyor.
Öte yandan, tanınmış Koreli şarkıcı Pureum Kim, Sujin adlı genç bir devlet çalışanını canlandırıyor; Sujin, annesinin yoğun anti-Omega bakış açısıyla büyümüş ve Mia’ya karşı giderek şüpheci bir tutum geliştiriyor.
Filmde ayrıca Goh-Woo, Youngdoo Jeong ve Joowon Meng gibi isimler de rol alıyor.
Park, filmin orijinal fikrinin temellerini büyükannesini COVID nedeniyle evde düzenlenen törenle uğurlayamamasına dayandırıyor:
“Birini nasıl kaybettiğimizi düşünmeye itti beni bu.” Buna, Yeşil Hat (Kore Demilitarize Bölgesi) çevresinde yaşamanın oluşturduğu sınır ve aidiyet duygularının eklenmesi, anlatının sosyal unsurlar katmanını oluşturmuş.
Locarno Film Festivali’nin “Filmmakers of the Presence” (Günümüz Sinemacıları) bölümü, yeni ve yenilikçi bakış açılarına sahip genç yönetmenlerin ilk ya da ikinci uzun metrajlı çalışmalarını sergilemeye adanmıştır. Bu sekme, sinemanın evrensel dile ve güncel duyarlılığa nasıl açıldığını gösteren yaratıcı örneklere tribün sağlar.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
