40 milyondan fazla kitabı satılan Karin Slaughter, yeni romanı ‘We Are All Guilty Here’ ile okuyucunun karşısında. Suçun, adaletin ve insan doğasının karanlık köşelerini kurcalayan yazar, ilham kaynaklarını, yazma alışkanlıklarını ve ekranla değişen üslubunu anlattı.
Amerikalı yazar Karin Slaughter (Fotoğraf: PHILIPPE DESMAZES / AFP)
Uluslararası çapta güçlü bir kaleme sahip olan Karin Slaughter, 2025 yılında 25. romanını yayımlıyor ve böylece kitaplarının 120 ülkede yayımlanmış olması ile 40 milyonun üzerinde satışa ulaşmasını kutluyor. Romanlarının merkezine güçlü kadın karakterleri yerleştiren Slaughter, suç, adalet ve insan doğasının karmaşıklıklarını ustalıkla işliyor.
“Pieces of Her” adlı romanı Netflix dizisine uyarlanırken, “Will Trent” serisi Disney+ için ekrana taşındı. En yeni romanı We Are All Guilty Here, küçük bir toplulukta geçen yeni bir serinin ilk kitabı.
Woman and Home‘da yayınlanan söyleşide, yazarın verdiği yanıtları aktarıyoruz:
“Sanırım asla ilhamdan mahrum kalmam, çünkü insanların neden belli şeyleri yaptığını anlamaya fazlasıyla meraklıyım. İnsanları hırslı, mantıksız ya da sadece gerçekten aptalca şeyler yapmaya iten motivasyon nedir? Dünyaya dair hep sorularım olacak ve bu sorulara hikâyelerimle yanıt bulabilirim.”
“Bir roman yazmanın en zor yanı, oturup yazmaya başlamaktır. Bence herkesin anlatacak en az bir iyi hikâyesi vardır. Ama o hikâyeyi nasıl anlatacağını bulmak esas meseledir.”
“Tüm romanlarımı görsel olarak kafamda canlandırmak, her zaman yazma sürecimin bir parçası oldu. Ama artık televizyon için de yazdığım ve o sürecin içinde yer aldığım için, karakterlerin hareketleri, mekânda nasıl bir boyut kazandıkları üzerine daha çok düşünüyorum. Eskisine göre daha az iç monolog, daha fazla diyalog yazıyorum; çünkü ekran için işe yarayan şey bu.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“Romanlarımı yazarken herhangi bir yazılım kullanmıyorum—ama yazmaya başlamadan önce hikâyeyi en ince ayrıntısına kadar planlamak konusunda oldukça disiplinliyim. Yazmaya oturmadan önce her şeyi kafamda çözmüş oluyorum. Bu yöntemi o kadar uzun süredir uyguluyorum ki başka bir şekilde yazıp yazamayacağımı bilmiyorum bile.”
“Evet, kitaplarım karanlık temalara sahip. Kendime bir nefes aralığı vermek için kedim kucağımda uzanırken biraz müzik dinliyorum, birkaç saat koşu bandına çıkıyorum ya da kısa bir uyku molası veriyorum. Güzel bir uyku gibisi yok.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
