Grammy'de finale kalan Mehmet Ali Sanlıkol çalışmalarında caz ile Türk müziğini birleştiriyor.
Batı müziklerini geleneksel Türk müzikleriyle harmanlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti asıllı besteci, piyanist ve vokalist Prof. Mehmet Ali Sanlıkol, bu yıl “Turkish Hipster” ve “A Gentleman of Istanbul” adlı iki albümünü müzikseverlerle buluşturdu.
New England Konservatuvarı öğretim üyelerinden biri olan Sanlıkol, çocukluğunun Bursa’da geçtiğini, annesi Fethiye Sanlıkol’dan klasik Batı müziği piyano eğitimi alarak kariyerine başladığını söyledi.
AA’ya konuşan Sanlıkol, 1980’li yılların sonunda Bursa’daki rock topluluklarının içinde yer aldığını ve Şebnem Ferah gibi isimlerle festival konserlerine çıktığını belirtti.
Aydın Esen vasıtasıyla 1993’te ABD’ye gittiğini aktaran Sanlıkol, “Amacım caz müziğini öğrenmekti. O yolculuk beni, hem akademik hem de aktif bir icra ve bestecilik kariyerine götürdü. Bir yandan mastır, doktora yaptım. Bir yandan da dünyanın farklı yerlerinde çeşitli festivallerde kendi topluluklarımla, konserler, turneler yaptım” dedi.
Mehmet Ali Sanlıkol, geleneksel Türk müzikleriyle 2000’de yolunun kesiştiğini belirterek, “2010’dan sonra kendi yaptığım bestelerde hemen hemen her zaman caz ya da Batı müziğiyle geleneksel Türk müziği buluşmaları üzerine albümler, çalışmalar ortaya koyuyorum. Bu anlamda iki kez Grammy adaylığım oldu. Birincisi 2014 senesindeydi, ikincisi de bu yıl” ifadelerini kullandı.
ABD’de Türk müziği ile ilgili konserler yapmanın kolay olmadığını bu yüzden de 2003’te Dünya Kültür Sanat Vakfını kurduğunu söyleyen müzisyen, vakıf aracılığıyla geleneksel Türk müziği konserleri verdiğini kaydetti.
“Turkish Hipster” caz orkestrası albümünde ise 7 parçanın dinleyiciyle buluştuğunu ifade eden Sanlıkol, “Bu albümün farklı bir duruşu var. Erkin Koray’ın ‘Estarabim’ parçasını da yorumladım. 7 parçanın 6’sı bana ait ama Estarabim düzenleme. Anadolu Rock’a, 1970’li yıllardaki o duruşa büyük bir saygım var. Erkin Bey de o zaman bana bizzat parça için izin vermişti. 2005’te yaptığım bir düzenlemedir. Caz orkestrasına uyarladım ve albüme kaydettim” dedi.
Başarılı müzisyen, birçok Mevlevi ayininde de icra yaptığını aktararak, “Ben Bektaşiliğe yakın duran birisiyim. Benim kahramanım Neyzen Tevfik. Bana yakın ismin Neyzen Tevfik ve Edib Harabi olduğunu gördüm. Mevlana hakkında da çok çalışmam oldu.” değerlendirmesinde bulundu.