Savaş sadece cephede yaşanmaz; bazen bir romanın paragrafında, bir karakterin yöneliminde ya da bir yayınevinin katalog seçiminde de belirir. Rusya’da edebiyat, devlet eliyle hedef alınan bir yeni cephe hâline geldi. LGBT temalı kitaplar, savaş karşıtı anlatılar, feminist ya da Batı yanlısı olduğu düşünülen metinler bir bir raflardan indiriliyor.
The Guardian’ın aktardığına göre, son aylarda onlarca kitap ya mahkeme kararıyla yasaklandı ya da yayınevleri tarafından “önleyici otosansür” gerekçesiyle dağıtımdan çekildi. Susan Sontag’ın kimi metinlerinden çağdaş Rus yazarların güncel romanlarına kadar genişleyen bir yasak listesi söz konusu. En çarpıcı örneklerden biri, çocuk kitaplarının dahi “gizli eşcinsellik propagandası” gerekçesiyle denetime alınması.
Putin yönetimi, özellikle 2022’de başlayan Ukrayna işgali sonrası sansür mekanizmalarını daha da sıkılaştırmıştı. Ancak şimdi edebiyat üzerindeki baskılar, kültürel hafızayı şekillendirme çabasına dönüştü. Kitap fuarlarında artık “şüpheli” bulunan yayınevlerine yer verilmiyor, bazı çevirmenler ya da editörler hakkında soruşturmalar açılıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Üstelik hedef sadece yazarlar değil. Bağımsız yayınevleri ve kütüphaneler de bu baskıdan payını alıyor. Pek çok yayınevi kataloglarını yeniden gözden geçiriyor; kütüphanelerse kitap listelerini “uygun içerik” kapsamında filtrelemeye başladı. Bu yeni dalga, Rusya’da ifade özgürlüğünün yalnızca politik değil, estetik ve ahlaki sınırlar içinde de boğulmaya başladığını gösteriyor.
Sovyetler Birliği döneminde Glavlit adlı sansür kurumu yazılı, görsel ve işitsel her tür üretimi denetliyordu. Putin yönetiminde bu tür açık kurumlar olmasa da, “geleneksel değerleri koruma” yasaları çerçevesinde, pek çok eser fiilen sansürleniyor. 2013’te yürürlüğe giren “eşcinsel propaganda yasağı” özellikle LGBT içerikli edebiyatın baskı altına alınmasında temel dayanak oluşturuyor.