Kraliçe II. Mette-Marit’in oğlu 28 yaşındaki Marius Borg Høiby (FOTOĞRAF: LISE ASERUD / POOL / AFP)
Oslo Asliye Mahkemesi, Norveç tahttaki Kraliçe II. Mette-Marit’in oğlu 28 yaşındaki Marius Borg Høiby’nin, yazar Torgeir Krokfjord ve Øistein Monsen’in “Hvite striper, sorte får” (Beyaz Şeritler, Siyah Koyunlar) adlı kitabının satışının durdurulması yönündeki talebini reddetti.
Norveç basınının aktardığına göre Høiby, 530.000 Norveç kronu (yaklaşık 45.500 Euro) tutarındaki mahkeme masrafı ödemekle yükümlü kılındı.
Die Welt‘in bilirdiğine göre; kararda mahkeme, kitabın toplumsal açıdan ilgi çeken bir konuya değindiğini, halkın bilgi edinme hakkı ile ifade özgürlüğünün burada öncelikli olduğunu belirtti. Yayınevi ise karar üzerine, “Bu tür yayınların demokrasi için ne kadar önemli olduğunu görmek memnuniyet verici” açıklamasında bulundu.
Kitapta yer alan iddialardan biri, Høiby’nin Oslo’nun Karl Johans Gate semtinde uyuşturucu satışında bulunduğuydu — suçlama hem Høiby’nin avukatları hem de polis tarafından reddedildi. Høiby bu suçlama için “doğru değil” dedi, ancak mahkeme bu özel delilin henüz doğrulanmamış olduğuna dikkat çekti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu gelişme, kitabın satışının sürmesiyle birlikte hem yayıncılık dünyasında ifade özgürlüğü ve mahremiyet sınırları üzerine tartışmaları alevlendirdi, hem de Norveç kraliyet ailesinin özel hayatına dair kamuoyundaki duyarlılığı yeniden gündeme getirdi. Høiby’nin yargı sürecinin Şubat 2026’da başlaması bekleniyor; kitap üzerindeki duruşma dışı tartışma ise şimdiden yayımlama, sansür ve basın özgürlüğü bağlamlarında dikkat çekiyor.
Marius Borg Høiby (d. 1997), Norveç Veliaht Prensesi Mette-Marit’in ilk evliliğinden doğan oğludur ve teknik olarak kraliyet ailesinin resmi bir üyesi olmasa da saray çevresinde yetişmiş, Norveç kamuoyunda uzun yıllar “yarı-resmî” bir figür olarak anılmıştır. Küçük yaşlardan beri medya ilgisinin odağında yer alan Høiby, özellikle 2010’ların ortalarında modellik ve dergi kapaklarıyla dikkat çekmiş; aynı dönemde özel hayatına ilişkin iddialar sebebiyle Norveç basınında tartışmalara konu olmuştur.
Høiby, kamu görevinden muaf olmasına rağmen kraliyet ailesiyle bağlantısı nedeniyle Norveç’teki en çok gözlenen genç figürlerden biridir. Son yıllarda basın-mahremiyet tartışmalarının merkezine oturmuş; kendisi hakkında yayımlanan biyografik kitapların mahkemeye taşınmasıyla birlikte, ifade özgürlüğü ile kişisel alan arasındaki sınırın Norveç hukukunda yeniden konuşulmasına vesile olmuştur.
Yayıncılık dünyasında mahremiyet ve ifade özgürlüğü arasındaki denge, özellikle biyografi, araştırma kitabı ve “gerçek kişiler hakkında” kaleme alınan eserlerde kritik bir hukuki ve etik tartışma alanı yaratır. Mahkemeler bu tür davalarda genellikle iki temel ilkeyi tartar:
(1) Kişisel mahremiyetin korunması — bireylerin özel hayatlarının, onur ve itibarlarının haksız biçimde zedelenmesini önlemek;
(2) Kamusal ilgi ve ifade özgürlüğü — demokratik toplumlarda önemli kişiler, kamusal kaynak kullanımı, siyasal figürler veya kamusal tartışmaya açık olaylar hakkında bilgi edinme hakkını güvence altına almak.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, kamu yararı taşıyan konularda gazeteciler ve yayınevleri daha geniş bir ifade özgürlüğüne sahiptir; ancak bu özgürlük doğruluk, orantılılık ve kamusal önem kriterlerini karşılamalıdır. Norveç’in Høiby kararında da görüldüğü üzere, mahkeme bir kitabın “toplumsal ilgiye dair meşru sorular sorduğuna” kanaat getirirse, özel hayatı ilgilendiren unsurlar bile belli ölçüde korunabilir.
Bu denge, modern yayıncılıkta giderek daha karmaşık hâle gelmiştir; özellikle ünlü ailelerin fertleri, sosyal medya etkisi ve kamusal görünürlükle birleştiğinde, karar mercileri ifade özgürlüğünü korurken bireyin onurunu zedelemeyecek sınırları tanımlamak için ince bir değerlendirme yapmak zorunda kalmaktadır.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
