Fransız-Mauritiuslu yazar Nathacha Appanah, köken, şiddet ve özgürlük temalarını işleyen La Nuit au cœur (Yüreğin Gecesi) adlı romanıyla 2025 Femina Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.
Nathacha Appanah (Fotoğraf: JOEL SAGET / AFP)
Kadın yazarların seçtiği en saygın Fransız edebiyat ödüllerinden biri olan Femina Edebiyat Ödülü, bu yıl Nathacha Appanah’a verildi.
Le Monde’un haberine göre jüri, yazarın La Nuit au cœur (Yüreğin Gecesi) adlı romanını “insanın kökenlerine ve içsel karanlığına dair büyük bir anlatı” olarak nitelendirdi
Roman, bir göçmen ailenin ikinci kuşaktan çocuğu olan genç bir kadının, geçmişte yaşanan aile içi şiddetin izlerini sürmesini konu alıyor. Appanah, daha önce Le Dernier Frère (Son Kardeş) ve Tropic of Violence (Şiddet Tropiği) gibi romanlarıyla da şiddetin toplumsal ve psikolojik kökenlerini işlemişti. Bu yeni eserinde ise hem Afrika hem Avrupa mirasını taşıyan bir kimliğin parçalanışını şiirsel bir dille ele alıyor.
Appanah, ödül töreninde “Femina Ödülü’nü almak, yalnızca benim için değil, kökeni karanlıkta bırakılmış tüm yazarlar için bir görünürlük anlamı taşıyor” dedi. Yazarın romanı, Fransız edebiyatında göçmen kimliği, toplumsal eşitsizlik ve kadın bedeni etrafındaki tartışmalara yeni bir katman ekliyor.
Edebiyat çevreleri, Appanah’ın bu romanını, Toni Morrison’ın “Bedene kazınmış tarih” anlayışının güncel bir yankısı olarak değerlendiriyor.
Femina Edebiyat Ödülü (Prix Femina), 1904 yılında Fransa’da kadın gazeteciler tarafından kuruldu. Ödülün doğuşu, o dönemde yalnızca erkek jüri üyelerinden oluşan Goncourt Akademisi’ne bir tepki niteliği taşıyordu. Amacı, kadın yazarların sesini duyurmak ve edebiyatta kadın bakışını görünür kılmaktı.
Jürisi yalnızca kadınlardan oluşan Femina, zaman içinde kadın ya da erkek tüm yazarlara açık bir ödül hâline geldi; ancak karar mekanizmasında kadın duyarlılığını merkeze almaya devam ediyor. Her yıl kasım ayında Paris’teki Hôtel de Crillon’da düzenlenen törende açıklanan ödül, Fransız edebiyatında hem tematik çeşitliliği hem de anlatı biçimlerindeki yeniliği destekleyen en önemli platformlardan biri sayılıyor.
Geçmiş kazananlar arasında Marguerite Yourcenar, Nancy Huston, Chantal Thomas ve Christine Angot gibi çağdaş edebiyatın önemli isimleri yer alıyor. Femina, bugün hâlâ “kadınların seçtiği edebiyat” olarak anılsa da, edebiyatın sınırlarını cinsiyetin ötesine taşıyan bir kültürel hafıza alanı oluşturuyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
