Genç okurlar için düzenlenen en prestijli etkinliklerden biri olan White Ravens Festivali, bu yıl da Bavyera’nın kültürel kalbi Münih’te büyük ilgiyle karşılandı. 13 Temmuz’da başlayan festival, bugün (17 Temmuz) sona eriyor. Etkinlik süresince 17 farklı ülkeden 20 yazar ve çizer, gençlerle bir araya geldi; söyleşiler, atölyeler ve okuma etkinlikleri düzenlendi.
The White Ravens Festivali, Münih Uluslararası Gençlik Kütüphanesi tarafından organize ediliyor. Festivalin odak noktası, çocuk ve gençlik edebiyatında çeviriyle gelen kültürel zenginlik. Bu yıl Arjantin’den Gürcistan’a, Hindistan’dan Norveç’e uzanan geniş bir yazar profili sahne aldı. Münih Uluslararası Gençlik Kütüphanesi’nin açıklamasına göre, etkinliklerde ön plana çıkan temalar arasında iklim krizi, göç, büyüme sancıları ve dijitalleşmenin etkileri vardı.
Deutsche Welle’in aktardığına göre, festival bu yıl önceki yıllara kıyasla daha interaktif bir yapıya kavuştu. Özellikle genç katılımcılar için düzenlenen resimli kitap atölyeleri ve yaratıcı yazarlık seansları, salonlarda yoğun ilgi gördü. Almanca dışındaki dillerden gelen kitapların tanıtımı ve okuma performansları da dikkat çekti.
Yıl boyunca yayımlanan en nitelikli çocuk ve gençlik kitaplarını listeleyen White Ravens Seçkisi de festivalde tanıtıldı. Seçkide bu yıl Türkçeden Almancaya çevrilmiş bir eser yer almasa da, Korece, Macarca ve Fransızca gibi dillerden çevrilen kitaplar öne çıktı.
White Ravens Festivali, çocuk ve gençlik edebiyatına odaklanan uluslararası bir kültür etkinliğidir. 2010 yılından bu yana Münih Uluslararası Gençlik Kütüphanesi tarafından düzenlenen festival, her yıl farklı ülkelerden yazar, illüstratör ve çevirmenleri bir araya getirir. Amacı, kültürel çeşitliliği, çokdilliliği ve gençlere yönelik edebiyatın yaratıcı gücünü kutlamaktır.
Festivalin çıkış noktası, kütüphanenin her yıl yayımladığı “White Ravens” seçkisidir. Bu seçkide, dünyanın dört bir yanından çocuklar için yazılmış ve sanatsal ya da içerik açısından öne çıkan kitaplara yer verilir. Bu kitaplar, çeviriye uygunlukları sayesinde başka dillere aktarılma potansiyeli taşıyan eserler olarak değerlendirilir.