Görüntü: YouTube
Avrupa edebiyatı, uzun soluklu ve deneysel metinlerle geleneksel anlatım kalıplarını zorlamaya devam ediyor. Bunun en güncel örneği, Alman yazar Michael Lentz’in 1.000 sayfayı aşan romanı Schattenfroh.
Washington Post’un incelemesine göre eser, anlatıcısını “Nobody” olarak adlandırıyor ve bilinç akışına benzer, “beyin-sıvısı yazımı” diye tanımlanan bir teknikle ilerliyor.
Romanın merkezinde, hafıza, ebeveyn figürleri ve bireysel kimliğin inşası yer alıyor. James Joyce’un Ulysses’ini andıran deneysel üslup, metni yoğun kılmasına rağmen hipnotik ve şiirsel bir ritimle örülmüş.
Eleştirmenler, Schattenfroh’u yalnızca bireyin içsel hesaplaşmasını değil, aynı zamanda modern dünyanın dikkat dağıtan karmaşasına karşı bir “edebiyat meydan okuması” olarak değerlendiriyor.
Lentz’in romanı, günümüz Alman edebiyatında hem hacmi hem de yapısal cesaretiyle ayrıksı bir yerde duruyor. Okurdan sabır ve dikkat isteyen bu metin, karşılığında derin bir edebi deneyim ve benzersiz bir düşünsel yolculuk vaat ediyor.