Juergen Teller’ın gözüyle insanlığın hâlleri

Moda ve sanat fotoğrafı çalışmaları ile bilinen Juergen Teller, ‘i need to live’ adlı sergisiyle Triennale Milano’da ziyaretçilerini bekliyor.

Gündelik bir yaklaşımla ünlüleri çektiği portreleriyle ve sanat fotoğrafı çalışmalarıyla bilinen Alman fotoğrafçı Juergen Teller, ünlü portrelerinin yanı sıra sanatını her açıdan ortaya koyan i need to live (yaşamam gerek) isimli sergisiyle, pratiğini sanatseverlerin beğenisine açıyor. Teller’ın sanatının dünü, bugünü ve yarınının, nedeni ve nasılıyla birlikte sunulduğu sergide video, enstelasyon, fotoğraf, arşiv gibi pek çok araç ve materyal yer alıyor.

Sanatçının, yeni fotoğraf serileri dahil, 1000’in üzerinde işinin yer aldığı serginin küratörlüğünü Thomas Weski üstlenirken sergi tasarımında 6a architects imzası bulunuyor. Saint Laurent ve markanın şu anki yaratıcı direktörü Anthony Vaccarello’nun desteğiyle gerçekleşen sergi, 1 Nisan’a kadar Triennale Milano’da ziyarete açık.

i need to live

Girer girmez fotoğrafların boyutları arasındaki ciddi farkın dikkat çektiği serginin ilk bölümü ağırlıklı olarak Teller’ın moda işlerinden oluşuyor. İşlerindeki çıplaklık kullanımını bunun insanın doğasında oluşu ve bedenin şekli ve rengini seviyor oluşuyla açıklayan fotoğrafçının sergideki çıplaklık içeren işlerinin çoğunluğu bu moda çekimlerine ayrılan giriş bölümünde toplanıyor.

Louvre gibi ünlü müzelerde, sanat merkezlerinde, ünlü moda markalarının nesneleri kullanılarak oluşturulmuş bu moda çekimleri sanat enstitülerine ve endüstriye bir eleştiri olarak da algılanabilir. Önemli mekânlarda kıymetli eşyalarla yapılan çekimlerde kullanılan çıplaklığın yanı sıra modellerle ve fotoğrafçının tekniği ile yerleştirilen sıradanlık ve sıkıcılık hissi, izleyiciye bu kıymetli yerlerin ve ürünlerin “kutsallığını” sorgulatıyor.

Fotoğrafın içeriği ve bunu yansıtış tarzıyla kontrast yaratan Teller, sergi boyunca baskın bir şekilde yer alan kontrast kullanımını, serginin ilk bölümünde boyutlar arasındaki farkla da ortaya koyuyor. Camla korunan beyaz temiz çerçevelerden iğne ile tutturulmuş çıktılara, A5’ten 2 metreye varan fotoğraflara, tek başına büyük beyaz temiz bir çevrede duran fotoğrafın tam karşısına yerleştirilmiş yüzlerce parçadan oluşan bir enstelasyona kadar pek çok tezatlığın kurulduğu sergi, bu yolla da fotoğraflarda gösterilenlerin “kustalığı” üzerine düşünmeye sevk ediyor.

Arşive açılan bir koridor

Fotoğrafçının otoportresiyle biten moda işlerinin ağırlıkta olduğu bölümün sonunda koridor şeklindeki dar alan, sanatçının pek çok işinin ve işlerinin yayımlandığı dergilerden kesitlerin yer aldığı, âdeta bir arşiv gösterimine dönüşüyor. Koridorun karşılıklı her iki duvarının da kullanıldığı bölümün sağ tarafı boyunca devam camlı tezgahlar ve A5 civarında tutulan baskı boyutları arşiv hissiyatını güçlendiriyor.

Bu kadar dar bir alanda camlı çerçevelerin kullanılması, her iki duvarda yer alan işlerle birlikte ziyaretçinin kendisini de görmesine olanak tanıyor. Bu yolla serginin bir parçası hâline gelen izleyici kendisini, koridordan geçişi olmayan yan odada fotoğrafçının işlerinin açıklandığı video enstelasyonunun sesinin de etkisiyle, fotoğrafçı tarafından stüdyosundaki arşivini gezdiriliyormuş gibi bir atmosferde buluyor.

Maskelerin ardındaki ilkellik

Sergi alanının orta bölümünde ise doğanın desenleri ile insan dokusunun arasındaki benzerlik, doğanın ağaç kökleri gibi karmaşık görüntüleriyle belirginleştiriliyor. İnsanların yer aldığı fotoğraflarda da jest ve mimik kullanımıyla aynı kaosa yer verilerek doğa ve insan arasındaki ortaklığın altı çiziliyor ve insana ‘ait olduğu yer’ hatırlatılıyor. İnsan her ne kadar modernite, kıyafet gibi araçlarla bu ilkel yanını gizlemeye çalışsa da, bu maskelerinin altında ilkel yanını taşımaya devam ettiği belirtilerek insanın özü vurgulanıyor.

Fotoğraf: Triennale Milano

 

Moda kısmında yaşlılık, arşiv kısmında ölüm imgeleriyle hafif hafif girmeye başlayan ölüm ve yaşam arasındaki kontrast kendisini orta bölümde iyice belirginleştiriyor. Ölümle sonuçlanan haberlerin yer aldığı gazete küpürlerinin kullanımı ve mezarlık vurgusuyla doğan, yaşayan, ölen insan döngüsü kullanılarak; moda kısmında giriş yapan sıradanlık vurgusu belirginleştiriliyor. Bu yolla serginin orta kısmı, doğum ve ölüme odaklanan bölümlere bir geçiş niteliği taşıyor.

Bu ilkel ve tüketim bağımlısı insana; ete benzeyen kırmızı dokular üzerinde arıların gösterilmesi, iskelet görüntüleri ile hızlı akan insan hayatının ölümle sonuçlandığı ve döngünün sürekli ve olağan bir şekilde devam ettiği hatırlatılıyor.

Görsellerde de kendisini sürekli tekrarlayan bu döngünün varlığı bir bebeğin doğumundan vaftizine kadar olan anlarına ayrılan bir bölümle güçlendiriliyor. Hayatın başlangıcına ayrılan bu odadan çıkınca seyircinin gördüğü ilk fotoğraflardan birinin mezarın başında punk-vari kıyafetlerle duran iki kişi olması, bu sayısız döngüler silsilesinde aslında tek bir kişinin döngüsünün ne kadar anlamsızlaştığını ortaya koyuyor.

Juergen Teller kendisini ve işini açıklıyor

Sergi alanı boyunca belli bölümlerde video enstelasyonlarında öznelerinin birlikte olan çalışmalarını anlatışına yer veren Teller’ın i need to live‘i, sanatçının sosyal medyadaki varlığına dair görüntülerle kendisini açıkladığı bir koridorla tekrar moda kısmına bağlanıyor. Sergi boyunca özellikle tematik bir şekilde kendisini hissettiren tekrarlı imaj kullanımı bu bölümde, serginin farklı bölümlerinde kullanılan fotoğrafların farklı boyut ve bağlamlarda yer almasıyla keskinleşiyor.

Sanatçı, sosyal medya hakkında yapılan eleştirilerin ve çocuklarla olan eğitim videolarında çocukların kendisi hakkında yaptığı yorumların ekran görüntüleriyle birlikte kendi işlerinin tekrarına ve dostlarla geçirilen vakitlerin gösterildiği fotoğraflara yer vererek eleştireleri olağan bulduğunu ortaya koymuş oluyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Bu gösterimle olumlu ya da olumsuz eleştirinin normal olduğunun ve insanlar ne düşünür diye üretmediğinin altını çizen Teller, bu şekilde üretmeye devam edeceğini de vurgulamış oluyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com