Johnny Depp
Uzun süredir kamera önündeki imajıyla gündemde olan Johnny Depp, bu kez kamera arkasında. People dergisinin haberine göre, oyuncu- yönetmen Depp’in yeni filmi Modi (Modigliani), 7 Kasım 2025’te ABD’de vizyona girecek.
Film, 20. yüzyıl başı Paris’inde geçen üç günü merkezine alıyor ve İtalyan ressam Amedeo Modigliani’nin (1884–1920) hem sanatsal yükselişini hem de içsel çöküşünü anlatıyor. Senaryo, ünlü oyun yazarı Dennis McIntyre’ın Modigliani adlı sahne eserinden uyarlanmış. Yapımcı koltuğunda ise Al Pacino, Barry Navidi ve Depp’in kendi şirketi IN.2 Films yer alıyor.
Depp, 1997’de The Brave (Cesur) filminden sonra ilk kez yönetmenlik yapıyor. Filmin başrollerinde Riccardo Scamarcio, Antonia Desplat ve Stephen Graham bulunuyor. Eleştirmenlere göre Modi, sanat ve delilik arasındaki ince çizgiyi sorgulayan, görsel olarak etkileyici bir dönem portresi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Yapımın Avrupa prömiyerinin Venedik veya Cannes 2026 seçkilerinden birinde yapılması bekleniyor. Variety, filmin “Depp’in kariyerindeki en kişisel proje” olduğunu vurgularken, yönetmenin “sanatın acı ve kurtuluşla ilişkisini kendi gözünden yeniden yorumladığını” belirtiyor.

Johnny Depp’in yönettiği Modi adlı filmde ünlü ressam Modigliani’yi oyucu Riccardo Scamarcio canlandırıyor.
Johnny Depp, çekim sonrası yaptığı kısa açıklamada “Modigliani, toplumun dışına itilmiş bir deha; onu anlamak için önce kendi karanlığınızla tanışmalısınız” dedi.
Amedeo Clemente Modigliani (1884–1920), 20. yüzyıl başı Paris sanat çevrelerinin en özgün figürlerinden biri olarak kabul edilir. Livorno doğumlu Yahudi bir ressam ve heykeltıraş olan Modigliani, sanat tarihine uzamış yüz hatları ve badem gözleriyle tanınan portreleriyle geçti. Arkadaş çevresinde Picasso, Brâncuși ve Soutine gibi isimler bulunuyordu.
1906’da Paris’e taşındıktan sonra kısa ama yoğun bir üretim dönemi geçirdi. Sanatı, hem Rönesans zarafetini hem de Afrika heykellerinin biçimsel gücünü taşıyordu. Ancak dönemin eleştirmenleri onun eserlerini “fazla erotik” buldu; Modigliani, yaşamı boyunca maddi sıkıntı ve alkol bağımlılığıyla mücadele etti.
1920’de, yalnızca 35 yaşındayken tüberküloz menenjit nedeniyle hayatını kaybetti. Aynı günlerde hamile sevgilisi Jeanne Hébuterne, intihar ederek trajediyi tamamladı. Bu ölüm, modern sanat tarihinde “romantik lanet” mitinin sembollerinden biri hâline geldi.
Modigliani’nin eserleri ölümünden sonra keşfedildi; bugün tabloları dünya müzelerinin en çok aranan parçaları arasında yer alıyor. Ressamın hayatı, “acının içinden doğan güzellik” fikrinin sanattaki en dokunaklı örneklerinden biri olarak görülüyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
