Parma’da açılan Dalí, Between Art and Myth (Dalí, Sanat ile Mit Arasında) sergisindeki 21 eser, sahte oldukları şüphesiyle İtalyan sanat polisi tarafından toplatıldı.
İtalya’nın Parma kentinde açılan Salvador Dalí sergisi, beklenmedik bir gelişmeyle gündeme oturdu. Associated Press’in haberine göre, “Dalí, Between Art and Myth” (Dalí, Sanat ile Mit Arasında) başlıklı sergide yer alan 21 esere İtalyan sanat polisi (Carabinieri Tutela Patrimonio Culturale) sahte oldukları şüphesiyle el koydu. Söz konusu eserler, daha önce Roma’da da sergilenmişti.
The Guardian’ın aktardığına göre, müdahale, Gala-Salvador Dalí Vakfı’nın eserlerin özgünlüğüne dair ciddi kuşkularını bildirmesinin ardından gerçekleşti. Vakıf, Dalí’nin imzasını taşıyan bu işlerin stil ve teknik açıdan tutarsızlıklar içerdiğini belirtti.
Olay yalnızca sanat dünyasında değil, kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı. Dalí’nin eserleri modern sanat pazarının en çok talep gören işlerinden olduğu için, sahtecilik girişimlerinin milyonlarca avroluk ticari bir değeri hedeflediği tahmin ediliyor. Eleştirmenler, bu gelişmenin, Avrupa’daki sanat piyasasında sahtecilik denetimlerinin önemini bir kez daha gündeme getirdiğini vurguluyor.
Sanat tarihi boyunca sahtecilik, büyük ustaların eserlerine duyulan talep arttıkça gelişen bir “gölge piyasa” olarak varlığını sürdürdü. Orta Çağ’da dini ikonaların çoğaltılmasıyla başlayan süreç, 19. ve 20. yüzyılda modern sanat piyasasının genişlemesiyle endüstriyel boyut kazandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
En bilinen vakalardan biri, 20. yüzyılın ortasında Hollandalı ressam Han van Meegeren’in sahte Vermeer tabloları üretmesidir. Bu tablolar, dönemin uzmanlarını kandırmış, hatta Nazi yöneticisi Hermann Göring’in koleksiyonuna bile girmişti. Olay, sanat dünyasının “uzmanlık otoritesi”ni ciddi biçimde sorgulattı.
Picasso, Matisse, Chagall gibi 20. yüzyıl ustalarının eserleri de sık sık sahtecilik davalarına konu oldu. Özellikle imzalı baskılar (litografi ve gravürler) sahtecilerin kolayca hedef aldığı alanlardan biridir.
Son yıllarda teknoloji sahteciliği hem zorlaştırıyor hem de kolaylaştırıyor. Bir yandan gelişmiş analiz teknikleri ve karbon testleri, sahte eserlerin daha hızlı tespit edilmesini sağlıyor. Öte yandan yüksek çözünürlüklü baskı teknikleri ve yapay zekâ destekli üretim, yeni kuşkular yaratıyor.
Avrupa’da sahteciliğe karşı en aktif birimlerden biri İtalya’daki Carabinieri’nin Kültürel Miras Koruma Bölüğü’dür. Fransa’da Office Central de Lutte contre le Trafic de Biens Culturels, Almanya’da ise benzer yapılar, sanat piyasasında güveni korumak için çalışır.
Sanatta sahtecilik vakaları yalnızca ekonomik kayıplara değil, aynı zamanda sanat tarihinin doğruluğuna, koleksiyonculuk güvenine ve kültürel mirasın bütünlüğüne zarar vermektedir. Dalí sergisindeki son olay da bu zincirin yeni halkasıdır.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
