Şairden, şair için ‘adalet’ çağrısı: Vicdanınızdan beklentimiz yok, adalet bunu gerektiriyor

Şair Haydar Ergülen, 30 yıldır tutuklu olan ve tahliyesine saatler kala 3 ay erteleme verilen şair İlhan Sami Çomak için yazdığı yazıda, "Bırakın şairi, vicdanınızdan filan beklentimiz yok, adalet bunu gerektiriyor yalnızca" diye yazdı.

  • ü
  • 25 Ağustos 2024
  • ü
  • Kültür

30 yıldır cezaevinde tutulan şair İlhan Sami Çomak’ın tahliyesine saatler kala, İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararıyla tahliyesinin üç ay daha uzatılarak engellenmesine tepkiler sürüyor.

Şair Haydar Ergülen de Çomak’ın tahliyesinin engellenmesine BirGün Pazar’daki yazısıyla tepki gösterdi. Ergülen, “Şiirlerini 25 yıldır okuduğum, çok sevdiğim, hakkında yazılar yazdığım İlhan Sami Çomak’ın bir örgütü varsa, kültüründen yolundan gittiği bir örgüttür o, “incinsen de incitme örgütü”dür ve o örgütün tek ilkesi vardır, Karınca Yuvasını Dağıtmamak!” diye yazdı.

Çomak için tahliye çağrısında bulunan Ergülen, “Bırakın şairi, vicdanınızdan filan beklentimiz yok, adalet bunu gerektiriyor yalnızca, onun özgürlüğünden çalacağınız tek günü bile geri verme olanağınız yok!” dedi.

Haydar Ergülen’in “…Gül gibiler!” başlıklı yazısı şöyle:

Ne zaman, Ruhi Su’nun havalandırıp kalbimize, gönlümüze, efkârımıza kondurduğu, Rumi’nin benzersiz şiirini ansam, yazıya onunla başlasam ya da onsuz bitirmesem, bilin ki canım Sümeyra Çakır’ın tazelediği, Pir Sultan Abdal’ın nefesindeki haller içindeyimdir, içindeyizdir, daha da olacağımızdan başka: “Alçakta yüksekte yatan erenler / yetişin imdada aldı dert beni / başımı alıp hangi yere gideyim/gittiğim yerlerde buldu dert beni”.

“Dert beni” bizi çileden çıkarıyor, bildiğimizi de unutturuyor, sözcükler eskiyor, kavramlar anlamını yitiriyor, bırakın çoluk çocuğu koca koca adamlar, kadınlar, “o da neymiş?” dercesine tuhaf tuhaf yüzümüze bakıyor! Sizsiniz dert, dert sizsiniz çünkü! Ahmed Arif, 1968’de Hasretinden Prangalar Eskittim adıyla yayımlayacağı şiirimizin efsanesi, başyapıtı kitabının adını “Dört Yanım Puşt Zulası” olarak düşünmüş önce. Hapisteymiş o sıra, bir yayıncı arkadaşı “Ahmet abi gençler okuyacaklar, pek uygun olmaz bu ad!” diye lisan-ı münasiple uyarmış şairi.

Ahmed Arif’in kitabına ad yapmadığı bu dizesini ödünç alıyorum ve etrafıma bakıp yüksek sesle söylüyorum: “Dört yanım puşt zulası!” En çok da gençler duysun istiyorum! Yaşlıların duyacak hali de yok isteği de gücü de, onlar duymamayı, görmemeyi, konuşmamayı yeğliyorlar! Sözcüklerini unutanlar anlamlarını da yitirirler! Yaşamın, varlığın, dostluğun, yeryüzünün, şefkat, merhamet, vicdan ve adaletin ve daha pek çok şeyin anlamını!

Adalet tüm anlamların anası. Özgürlük de adaletle var, aşk da, arkadaşlık da, bir insanı sever gibi bir ülkeyi sevmek de, bir hayvanı sever gibi bir insanı sevmek de!

Adalet yoksa, hiçbir şey yok! Adalet varsa varız, insanız, adalet yoksa yokuz, ne insanız ne hayvanız, yalnızca yaratığız! Adalet yoksa zulüm var demektir, insanlara yaptıkları yetmediği gibi hayvanlara, ağaçlara da zulüm ediyorlar demektir!

Pir Sultan söylemeye devam ediyor: “Çaldı bölük bölük böldü dert beni”. Bu ülkenin yüz akı, şiirimizin yeryüzü temsilcisi ya da yeryüzünün Türkiye elçisi Nâzım Hikmet’i

22,5 yıl mapus damlarında ağırlayan âlicenap devletimiz, ki yüksek sayelerinde Nâzım Hikmet ömrünün üçte birinden çoğunu içerde geçirmiş oldu, şimdi bu rekorunu “egale” etmek için bir başka şairi, İlhan Sami Çomak’ı 30 yıldır bırakmıyor! Orman yaktı dediler, beraat etti, örgüt propagandasından idama çarptırıldı, müebbede çevrildi, 21 yaşındaydı, 30 yıl yattı, şimdi 51 yaşında, biz, “şimdilik dışardakiler” yani, “ömrümün yarısı gitti talana” diyoruz, o demiyor! Nasıl bir direnç, sabır, kavrayışsa, nerdeyse hiç yüksünmeden, dervişlere özgü bir tevekkülle bekliyor. Yanlış söyledim, beklemiyor. Okuyor, yazıyor, düşünüyor, gülümsüyor, düşlüyor… Hayat Seni Çok Seviyorum diyor.

Geçen hafta tastamam 30 yıl yatarak cezasını tamamladı İlhan Sami Çomak. Ve çıkacağı söylendi, anne babası yoldayken, 15-16 saat kala çıkışı 3 ay ertelendi. Meğer durumu gözden geçiriliyormuş cezaevinde bir heyet tarafından, cezası bitse de “iyi hal”den salıverilmiyormuş! Mukayyet ol diyeceğim ama mukayyet olacak akıl mı kaldı? 3 ay sonra da “iyi hal”i görülmezse peki?

Şiirlerini 25 yıldır okuduğum, çok sevdiğim, hakkında yazılar yazdığım İlhan Sami Çomak’ın bir örgütü varsa, kültüründen yolundan gittiği bir örgüttür o, “incinsen de incitme örgütü”dür ve o örgütün tek ilkesi vardır, Karınca Yuvasını Dağıtmamak! Bırakın şairi, vicdanınızdan filan beklentimiz yok, adalet bunu gerektiriyor yalnızca, onun özgürlüğünden çalacağınız tek günü bile geri verme olanağınız yok! Bırakın, çünkü o tam da Rumi’nin şiirinde söylediklerinden biri: “Diken içindeler ama gül gibiler / Hapisteler ama şarap gibiler / Balçık içindeler ama gönül gibiler / Gece içindeler ama şarap gibiler.”

SOSYAL MEDYADA “ŞAİRE ÖZGÜRLÜK” ZİNCİRİ

Öte yandan İlhan Çomak’ın kitaplarının yayımlandığı Manos Kitap’ın editörü ve şair Hakkı Zariç, Çomak’ın serbest bırakılması için sosyal medya hesabından çağrı yaptı.

“Şaire özgürlük! Şair İlhan Sami Çomak’a özgürlük!” diyen Zariç, İlhan Çomak’ın “Hayattayız Nihayet” kitabından “Yapılacaklar Listesi” şiirini okudu. Kitap, Metin Altıok Şiir Ödülü almıştı.

SÖNMEZ: BİR AN ÖNCE ÇIKMANI BEKLİYORUZ

Hakkı Zariç’in çağrı yaptığı Uluslararası PEN Kulübü Başkanı Burhan Sönmez de “Sevgili İlhan dışarıdaki dünyayı özlediğini biliyoruz. Emin ol dışarıdaki dünya da seni çok özledi. Bu yüzden bir an önce çıkmanı bekliyoruz. Bu yüzden diyoruz ki şairi bırakın, İlhan Sami Çomak’ı bırakın” diyerek, Zülfü Livaneli’ye çağrı yaptı.

LİVANELİ: BERAAT ETMİŞKEN BUNLARA KATLANMAK ÇOK ZOR

Zülfü Livaneli de paylaştığı videoda şunları söyledi:

“Bir şair diyor ki; ‘Aşk bilgim şu kadarcık! Ama durmadan seni düşünüyorum’. Bu sadece iki güzel dize değil. Bir şairin haykırışı. Neden aşk bilgisi şu kadarcık biliyor musunuz? Çünkü bu şair 30 yıldır hapiste. Ve bunu çok güzel ifade etmiş. Bir şairin zihni ışıktan daha hızlıdır, evreni dolaşır. Bir şairin yüreği sesten daha hızlıdır. Dışarıyı, baharı, çiçeği sezer, görür ama 30 bahar bunları sezerek bir hücrede. Hem de suçlamalardan beraat etmişken. Hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi buna karar vermişken. Buna katlanarak yaşamak çok zor. Onun için İlhan Sami Çomak’a bir an önce özgürlük diyorum. Sen ne diyorsun sevgili Suavi?”

SUAVİ: ŞİİRE VE ŞAİRE TUTSAKLIK OLMAZ

Zülfü Livaneli’nin çağrısının sonrasında Suavi de “İlhan dost, biz de seni çok özledik. Hayat seni çok özledi. Şairi salıverin diyorum ben de. Şiire ve şaire tutsaklık olmaz” paylaşımını yaptı.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com