Muntazam bir Türkiye ‘paranoya’sı…

Cengiz Özkarabekir’in yönettiği, Onur Buldu’nun başrolde oynadığı Paranoya, izleyiciye bugüne kadar yapamadığı empatiyi yapma fırsatı sunuyor.

Yaşamayan bilmez, insanın içine bir kuruntu düşmeye görsün, yer bitirir insanı. Bir de bakmışsınız paranoyanız sizi esir almış, korkularınızdan köşe bucak saklanmaya başlamışsınız… Peki hiç, sen de çok paranoya yapıyorsun, diye söylendiğiniz eşiniz, dostunuz, arkadaşınız oldu mu? Sürekli takip edildiğini veya geceleri salondan garip sesler geldiğini ya da insanların hep onun kötülüğünü için uğraştığını düşünen? İllaki karşılaşmışsınızdır. Gelgelelim pek çoğumuz abarttıklarını düşünür, pek de ne yaşadıklarını anlamaya çalışmayız. Aman sen de çok abartıyorsun, der geçeriz. İşte Cengiz Özkarabekir’in yönettiği Paranoya, izleyiciye bugüne kadar yapamadığı empatiyi yapma fırsatı sunuyor.

‘Herkes beni içeri tıkmanın peşinde…’ Filmin ismiyle müsemma bu cümle aslında her şeyi özetliyor. Muntazam Durmaz (Onur Buldu) bir gazeteci.

Yıllar önce, üniversite öğrencisiyken – enteresandır – yazdığı bir şiir yüzünden hapse atılmış. Hatta hapisteyken babasının cenazesine katılamamış… Muntazam’ın paranoyası böylece başlamış. Fakat gazetecilik yapmaya başlayan Muntazam’ın yakasını bu paranoya bir türlü bırakmaz. Dilinin ucunda tek bir cümle vardır artık: ‘Herkes beni içeri tıkmanın peşinde…’

Bir Türkiye örneklemesi

Muntazam’ın yaşadıkları, hissettikleri bir nevi toplumun sesi alında… Köşe bucak ‘saklanan’ kim bilir kaç gazeteci var ülkede… Muntazam bir şeklide insanların gözüne yeni operasyon dalgalarını sokan haberler, sokakta konuştuğu için de konuşana mikrofon uzattığı için de tutuklananlar, insanlarda nasıl bir ‘paranoya’ oluşturuyor hesap edin… Ya da KHK’lıları düşünün… Meslekleri ellerinden alınan on binlerce insan, yeni hayatlarında yeni işlerini yaparken bile paranoyaya daha doğrusu korkuya esir ediliyor.

Kısacası, Türkiye’nin yakın geçmişine, bugününe ve toplumun psikolojik yapısına ayna olan Muntazam, büyük bir paranoya havuzunda sadece bir örnek.

Onur Buldu, oyunculuğu ile tüm film sırtlıyor. Ama onu, deyiş yerindeyse ‘çıldırtan’, paranoyasını sürekli pekiştiren, hiç peşini bırakmayan önemli oyuncular da var: Ege Kökenli, Bülent Şakrak, Füsun Demirel, Cihat Tamer, Hüseyin Avni Danyal, Ayşen İnci, Osman Alkaş sadece birkaçı.


HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

Kasım ayının üçüncü vizyon haftasında Paranoya dışında üç yerli film daha izleyici ile buluştu. Geniş Aile serisinin dördüncü filmi ve Engin Altan Düzyatan’ın başrolde olduğu Dünya Varmış gösterime giren filmler arasında. Ayrıca bu hafta aileler için çocuklarıyla izleyebileceği iki yabancı animasyon film yer alıyor. İşte haftanın diğer filmleri:

100% Kurt (6+)

Freddy, 13. doğum gününde vahşi bir kurt adam yerine bir kanişe dönüşür. Köpeğe dönüşünce amcasının ondan daha da nefret edeceğine inanan Freddy, hayatının en kötü zamanlarını yaşadığı düşünmeye başlar. Freddy, bundan daha da kötü duruma düşemeyeceğim derken, kendini köpek hapishanesinde bulur. Hapishaneden kaçmaya çalışırken, 100’de yüz kurt olduğunu kanıtlayabilecek midir?

Wicked (6+)

Özellikle gençlerin ve çocukların hayran olduğu şarkıcı Ariana Grande, Wicked adlı fantastik müzikal ile beyazperdede. Jon M. Chu’nun yönettiği müzikalde Grande’ye, Cynthia Erivo, Michelle Yeoh ve Jeff Goldblum eşlik ediyor. Elphaba ile Glinda, öğrenciyken tanışırlar. Muhteşem Oz Büyücüsü ile karşılaşmalarının ardından dostlukları ve hayatları çok farklı yollara sapar. Glinda’nın popülerliğe olan arzusu onu kışkırtır ve baştan çıkarırken, Elphaba’nın kendine sadık kalma kararlılığı, geleceği üzerinde şoke edici sonuçlar doğuracaktır.

Dünya Varmış (13+)

Ali Adnan Özgür’ün yönettiği Dünya Varmış’ta Engin Altan Düzyatan, Sarp Bozkurt, Melisa Şenolsun ve Ece Sükan oynuyor. Filmin hikâyesi, dünyadaki yaşamın sonunu getirecek olan salgının yayılmasının 24 saat öncesinde başlıyor. Her şeyi önceden bilen Kadimler adında gizli bir oluşum, seçilmiş kişilerden oluşan insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir sığınak otel inşa ediyor.

Geniş Aile 4 (13+)

Ufuk Özkan’ın başrolünde olduğu Geniş Aile serisinin 4. Filmi sinemaseverlerle buluştu. Cevahir & Ulvi, yolları ayrılmışken kendilerini yine beklenmedik olayların içerisinde bulup bir araya geliyor. Yıllarca birlikte türlü maceraya atılan Ulvi ve Cevahir’in yolları ayrılmıştır. Ancak Ulvi’nin başına gelen bir olay onların yeniden bir araya gelmesini sağlar. Kasaplık mesleğine katılan Ulvi, büyükbaş yerine köyün ileri gelenlerini doğrayınca, onun karıştığı cinayeti Cevahir çözmeye çalışır.

Maria Olmak (18+)

Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılan Maria Olmak (Being Maria), Maria Schneider’in Marlon Brando ile çektiği Paris’te Son Tango filminin çekimleri sırasında yaşadığı zorlukları ve ona getirdiği ünü konu ediyor. Jessica Palud’un yönettiği filmde Anamaria Vartolomei, Matt Dillon, Giuseppe Maggio, Celeste Brunnquell ve Yvan Attal rol alıyor.

Siyah Kanarya (16+)

Aksiyon filmlerinin kadın yüzü Kate Beckinsale Siyah Kanarya‘da Rupert Friend ile başrolde. Film, kaçırılan kocasını kurtarmak için teröristler tarafından kendi ülkesine ihanet etmesi için şantaj yapılan Avery Graves’in hikâyesini konu ediyor. Avery Graves, CIA’in en yetenekli ajanlarından biridir. Kocası teröristler tarafından kaçırılınca, onu kurtarmak için ülkesine ihanet etmek zorunda kalır. Ekibinden ayrılmasının ardından Avery, kocasının kaçıranların istediği istihbaratı bulmak için yeraltı dünyasındaki bağlantılarını kullanır.

Terrifier 3 (18+)

Haftanın yabancı korku filmi Terrifier 3, Noel arifesinde Miles Kasabası sakinlerinin başına gelenleri konu ediyor. Kasaba sakinleri yılın en huzurlu gecesini kutlamaya hazırlanırken, Art the Clown geri döner. Sakin geceleri kabusa döndüğünde kasaba sakinleri, hayatta kalmak için Art the Clown’a karşı zorlu bir mücadeleye girişir. Filmin yönetmen koltuğunda Damien Leone, oyuncu kadrosunda ise Lauren LaVera, David Howard Thornton ve Jason Patric var.

Cenaze (18+)

Yerli korku sevenler için bu hafta Orçun Behram’ın yönettiği Cenaze izleyici ile buluştu. Ahmet Rıfat Şungar, Cansu Türedi, Gizem Erdem ve Emrah Altıntoprak’ın oynadığı filmin konusu şöyle: 40 yaşlındaki Cemal yalnız yaşayan bir cenaze arabası şoförüdür. Rutininde hiçbir değişiklik yoktur. Gündüzleri ağlayan kalabalıklar ve dualar, akşamları ise televizyon ve bira. Bir gece fazla içkinin ardından, hastane morguna çağrılır. Cemal’e oldukça sıra dışı bir görev verilir. Zeynep adında genç bir kız vahşice öldürülmüştür. Zeynep’in ailesi son derece nüfuzlu ve çok güçlü siyasi bağları olan bir ailedir ve bu cinayetin gizli kalmasını istemektedirler.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com