Fotoğraf: Mubi
Alman yönetmen Hannes Schilling’in ilk uzun metrajlı filmi olan Good News, geçtiğimiz haftalarda, sınırlı salonlarda gösterime girdi. Film, kariyer hırsının kurbanı olan bir gazetecinin Güney Tayland’daki isyancı gruba dair haber üretme sürecinde gerçeklerle kurgu arasına sıkışmasını anlatıyor.
UCM.ONE’ın haberine göre, filmde yer alan ilginç dönüş, gazeteci Leo’nun elindeki kaynaklara dayanmayan haberler kaleme almasıyla başlıyor; bu, beraberinde kişisel ve etik bir çöküşü getiriyor. Filmin ana temasını oluşturan bu ahlaki kriz, röportaj, sahne arkası görüntüler ve gizli çekimlerle desteklenmiş.
Seyirci, 75 dakikalık siyah‑beyaz anlatımda hem Leo’nun içsel yalnızlığını hem de “haber”in nasıl yozlaşabileceğini görüyor.
WAZ’a göre Good News, “klostrofobik bir oda oyunu gibi insanın iç karanlığına inmeyi başarıyor”; Hamburger Abendblatt ise bu siyah‑beyaz yaklaşımı “trajikomediyle gizem arasında bir denge” olarak tanımlıyor.
Fotoğraf: UCM.ONE
Film, Max Ophüls Preis 2024’te “sosyal olarak önemli film” seçilmesinin ardından Achtung Berlin Festivali’nde “En İyi Oyunculuk” ödülü aldı. Saarbrücker Zeitung’a göre film, “etik ile kariyer arasındaki keskin çizgiyi cesurca masaya yatırıyor”.
Good News, Almanya’nın “haber etiği” tartışmalarında önemli bir kapı aralıyor. Fake news çağında gazetecinin yükümlülüğü, tek başına haber değil; gerçeğe sadakatle mücadele ediyor.
Hannes Schilling Kimdir?
Hannes Schilling (d. 1985), Almanya doğumlu yönetmen, yapımcı ve senaristtir. Sinema eğitimini Berlin’de tamamlayan Schilling, kısa film ve belgesellerle dikkat çekerek sektörde adını duyurmayı başardı. Özellikle sosyal gerçekçilik temalarını işlemeyi seven sanatçı, medya ve haber dünyasının etik sınırlarına odaklandığı projeleriyle bilinir.
Good News (2025), Schilling’in ilk uzun metrajlı filmi olmasına rağmen, sinemada cesur bir çıkış yaptı. Kafkaesk atmosferi, siyah‑beyaz anlatımı ve psikolojik derinliğiyle dikkat çeken yapım, Max Ophüls Preis’de “sosyal olarak önemli film” seçildi ve Achtung Berlin Film Festivali’nden “En İyi Oyunculuk” ödülüyle döndü.
Schilling, yapıtlarında özellikle bireysel kararlılıkla toplumsal sorumluluk arasındaki çatışmayı ön plana çıkarır; günümüz dijital medyasının hızla yayılan bilgi sorunlarını sinematografik bir dille eleştirmeye devam ediyor.