Filiz Ali, yeni kitabı "Bir Tutkunun Peşinde Carl Ebert"te Devlet Tiyatro ve Operası’nı kurmak üzere Türkiye'ye davet edilen Carl Ebert’in Ankara’da geçirdiği 11 yıla mercek tutuyor.
Usta yazar Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali’nin kaleme alınan Bir Tutkunun Peşinde Carl Ebert – Genç Cumhuriyet’in Tiyatro ve Opera Serüveni Yapı Kredi Yayınları tarafından okura sunuldu.
Filiz Ali, Bir Tutkunun Peşinde Carl Ebert’te kişisel hayatında derin izler bırakan Carl Ebert’in Ankara’da geçirdiği on bir yılda bir opera kurulması ve opera kültürünün oluşması için yaptıklarını, eğitim anlayışını, çalışma arkadaşlarını ve öğrencilerini anlatırken Cumhuriyet’in ilk yıllarında sanat ve kültür hayatımızdaki gelişmeleri ve bu sürecin aktörlerini de tüm ayrıntılarıyla ele alıyor.
Ankara’da bir Musiki ve Temsil Akademisi ve bunun devamı olarak Devlet Tiyatro ve Operası’nı kurmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından davet edilen Carl Ebert (1887-1980), 1936’da yazdığı raporla bir yol haritası hazırlar.
Bu rapor doğrultusunda kurucu kadroya dahil olan uzmanlarla birlikte son derece disiplinli bir çalışma süreci başlar.
Carl Ebert, dört yıl gibi kısa bir sürenin sonunda Türk seyircisine Türkçe olarak oynanan iki opera örneği sunarak Atatürk’e verdiği sözü tuttuğunu gösterir.
Alman tiyatro yönetmeni, oyuncusu, opera yönetmeni ve eğitmeni Prof. Carl Ebert, 20 Şubat 1887’de Almanya’nın Berlin şehrinde dünyaya gelir.
Berlin’de 1909-1914 yılları arasında oyunculuk eğitimi aldığı Max Reinhardt’ın Tiyatro Sanatı Okulunda eğitimini tamamlayan Carl Ebert, Max Reinhardt’ın Tiyatro Sanat Okulunda gerekli eğitimleri alarak Alman Ulusal Tiyatrosunda çalışır.
1931’de Berlin Devlet Operası Genel Yöneticiliğini yürütmüştür. Yöneticiliği sırasında birçok başarılı eserin sahneye konulmasını sağlayan Ebert, Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) üyesi olarak 1933’te iş başına gelen Hitler rejimini eleştirmesi nedeniyle görevden alınır.
Bu yıllarda tiyatro ve opera alanında Batı düzeyine ulaşmak için önemli adımlar atmak isteyen Türkiye, Paul Hindemith’in önerisiyle ünlü tiyatro eğitmeni Prof. Carl Ebert’i 1936’da ülkeye davet eder.
Carl Ebert, Devlet Tiyatrosunun kuruluşuna büyük emek vermiş ve Tiyatronun ilk yönetmenlerinden biri olur. İlk olarak Moliere’in Kibarlık Budalası’nı sahneye koar; daha sonraları Sophokles’in Kral Oidipus, Goethe’nin Faust, Shakespeare’in Julius Caesar, Wilder’in Bizim Şehir ve Synge’in Denize Giden Atlılar oyunlarını yönetir. 1941’den başlayarak beş yıllık titiz bir çalışmadan sonra Ankara’da ilk opera gösterileri olan Tosca ve Madam Butterfly eserlerini sunar.