Ferit Edgü’nün ardından: Minimalizm deyince, tamam onun adı…

Şiir yazmıştı, öykü yazmıştı, roman yazmıştı; bunların imkânları söylemek istediklerine yetmeyince oyun, deneme, biyografi, eleştiri ve aforizmalar yazmıştı Ferit Edgü. Tüm bunlara rağmen popüler dünyanın o soğuk avlusunda iki noktayla yer verilmişti kendisine: Hakkari’de Bir Mevsim ve minimalizm.

Yeterince küflü olduğum ve sosyokültürel açıdan arabesk müzik üzerine tez yazdığımdan mı, bilinmez, Ferit Edgü’nün dünya kahrından kurtulduğunu duyduğumda “Yıldızlar da Kayar” dedim içimden…

Sonra ekledim: Artık ‘badem gözlü’ olur. Yaşamı boyunca hakkında tek müspet kelime etmeyenlerin ‘en sevdiği’ olur. Güzellemelerin ardı arkası gelmez. Çok çabuk da unutulur.

Hayat, herkesleşme telaşındaki insanların maratonu gibi: aynı anda, aynı nakarata eşlik edip aniden dağılan insanların!

Minimalizm Deyince… Tamam Onun Adı…

Kaba kaçmaz umarım; İsviçre çakısı gibiydi Ferit Edgü. Şiir yazmıştı, öykü yazmıştı, roman yazmıştı; bunların imkânları söylemek istediklerine yetmeyince oyun, deneme, biyografi, eleştiri ve aforizmalar yazmıştı.

Tüm bunlara rağmen popüler dünyanın o soğuk avlusunda iki noktayla yer verilmişti kendisine: Hakkari’de Bir Mevsim ve minimalizm.

Takdir edersiniz ki, onun böyle bir talebi yoktu. Olamazdı da… Ama popüler kültür, üretene sormazdı hiçbir şeyi. Tüketmek ve sergilemek adına yer verirdi sadece. Samimiyetsiz ve çoğu kere hak yiyerek…

Hakkari’de Bir Mevsim, Ferit Edgü’nün O isimli eserinden uyarlanan bir film. Erden Kral’ın çektiği… Film, öngörülenden fazla ilgi görünce, ödüller alınca, O olarak hayatımıza karışan eser Hakkari’de Bir Mevsim olarak dolaşır sonrasında aramızda.

Bu bir tür teslimiyet midir? Belki… Belki de değil.

Senaryosunu birlikte yazdığı Onat Kutlar’ın etkisi ne kadar olmuştur – muamma!

Keza minimalizm de öyle… Bu topraklarda yaşayan nice eleştirmen onun için şu cümleyi kurmaktan hiç yüksünmedi: Minimalist öykünün öncüsü!

İtiraz edebilir miydi? Elbette… Nitekim gürültüsüz patırtısız etti de…

Ama minimalist etiketi öyle çok yapışmıştı ki üzerine, kendisi bile çıkarıp atamadı.

Cinsi Cazibe Kralı Reklamcı Ferit Edgü

İsviçre çakısı demişken, ilave yapalım: Yazmak kadar çizmek, şekil vermekte de maharetli, hatta eğitimli idi Ferit Edgü. Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim okumuştu. Bedri Rahmi’nin öğrencisi olmuştu. Akademinin son sınıfında (1958) Seramik Kimyası öğrenimi için Almanya’ya gitmişti. O yılın sonuna kadar Münih’te kalmış, oradan da Paris’e geçmişti. Paris’te Akademie Feu’da altı yıl kadar seramik öğrenimi görmüştü. Bu arada Sorbonne’da felsefe, Louvre’da sanat tarihi kurslarına devam etmiş, 1964’te yurda dönüştü.

Meraklıları bilir, resim üzerine çok yazısı yayımlanmıştır dergilerde. Galerilerin temel başvuru kaynakları arasında sayılırdı yazdıkları… Nitekim sonra kitaplaştı da bu yazılar.

Yalnız bununla da sınırlı değildi ilgisi, emeği… Mesela yakın zamandaki Cahil Olmanın Hüznü sergisi, nefis bir örnek… Ferit Edgü’nün aforizmaları zira Ercan Arslan’ın çizgileriyle buluşunca bambaşka bir boyut kazanmıştı.

Ah, çakı demiştik. Paris dönüşü reklam sektörüne de bulaşacaktır. Siz bakmayın bulaşma fiilini kullandığıma; reklamın bir parçası yahut uydusu olmamış, bizzat dizayn etmiştir onu adeta.

Bugün biraz tuhaf bulacağınız bir şeyi paylaşmak isterim. Sosyete13 dergisinde (1976) şöyle tanımlanmış Ferit Edgü:

“Sosyetenin seksi reklamcılarından, kadınların beğendiği erkek tipi Ferit Edgü, son yıl içinde yayınladığı numaralı kitabının çoğunu hayranlarına imzalamıştır. Seks konusunda çok tecrübesi olan ve Danimarka seks fuarı araştırma kurulu başkanlığına aday gösterilen yakışıklı pek yakında ülkemizin Kopenkag’a uçuş yapacaktır.”

Hemen belirtelim: Sosyete 13, tek kişilik bir dergiydi. Yani bu satırların sahibi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyelerinden Güngör Denizaşan’dı.

Demir Özlü, Orhan Duru ve Yılmaz Gruda

Askerliğini, 1967 yılında yedek subay öğretmen olarak Hakkâri/Pirkanis ve Keskin’de yapar Ferit Edgü. Böylelikle O romanının arkeolojik kazısını bu yıllara kadar götürmek anlamlı olabilir.

Askerlik sonrası yeniden Paris’e döner. Bir yıl kalır ve takibinde soluğu İstanbul’da alır. İşte o meşhur (!) reklamcılık serüveni bu yıllarda başlar. Bir süre İstanbul Manajans’ta metin yazarı olarak çalışır. Bir sebeple ayrılıp DATA Reklam’ı kurar. Beraberinde de Ada Yayınları’nı… Ayrıca Narmanlı Yurdu’ndaki Bedri Rahmi Sanat Galerisi’nin de yöneticiliğini üstlenir.

Ekim 1987. Frankfurt Kitap Fuarı… Soldan sağa: Aras Ören, Ferit Edgü, Cengiz Aytmatov ve Doğan Hızlan. Unions Verlag Standında sohbet ederlerken.

Vatan gazetesinin Sanat ekinde öyküler yayımlamaya başlar. Görsel sanatlara duyduğu ilgi dolayısıyla Maya Sanat Galerisi’nde açılan sergilerdeki ressamlarla Vatan için röportajlar yapar. Bu dönemde, Demir Özlü, Orhan Duru, Güner Sümer, Ahmet Oktay, Yılmaz Gruda, Özdemir Nutku ve Atilla İlhan gibi isimlerle tanışır. Gerçi bazıları liseden arkadaşıdır.

Sait Faik ve Sonrası

16-17 yaşlarında iken bir rastlantı sonucu Sait Faik’in öyküleriyle tanışır Kitaplarında yer almayan ilk öyküsü 1953 yılında Yeni Ufuklar dergisinde yayımlanır.

İlk öykü kitabı Kaçkınlar’da (1959) depresif kişiliklere, şizofrenik tiplere yer verir. Yıldız Ecevit’e göre “karabasansı/ kafkaesk bir atmosfer” yaratır.

Sonra hiç durmadan yazar. Hem de hemen hemen her konuda yazar.

İşin hoş yanı: Tesadüfen tanıştığı ve kendine yazma cesareti veren Sait Faik adına konulan Armağan’ın da sahibi olur Bir Gemide (1978) adlı eseriyle.

1979’da Tüm Ders Notları ile Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü’nü, 1988’de de Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı adlı eseriyle Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü’nü kazanır.

Onun uzun ve zorlu koşusunu şu daracık yere sıkıştırmak ne mümkün. Bu sebeple bırakalım eserleri onu anlatsın.

Bir ‘parça’ seçtim eserleri arasından. Adı hiç

-ne diyorduk?
-hiçbir şey.
-ah! demek başladığımız yere döndük.
-hiçbirşeyden mi başlamıştık.
-evet. sanırım.
-öyleyse, yeniden başlayabiliriz.
-niçin olmasın? önce sen başla.
-ne diyorduk?
-hiçbir şey.

 

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com