Ferdi Tayfur ve ‘Emmoğlu’nun hikâyesi: ‘Çal emmoğlu, çal’

Günlerdir sağlık sorunları yaşaşan ve kaldırıldığı hastanede hayata veda eden Ferdi Tayfur'un 'Emmoğlu' eseri kime yazıldı, sözlerini kim kaleme aldı, hikâyesi ne?

  • ü
  • 03 Ocak 2025
  • ü
  • Kültür

Arabesk müziğinin usta ismi, ‘Baba’ lâkaplı Ferdi Tayfur, Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Tayfur’un acı haberi sanat dünyasını, dostlarını ve hayranlarını yasa boğdu. Ünlü isimler art arda başsağlığı mesajı paylaştı… Sanatçı ve eserleriyle ilgili paylaşımların başında ise ‘Emmoğlu’ şarkısı öne çıktı. Peki, Ferdi Tayfur’un ‘Emmoğlu’ eseri kime yazıldı, sözlerini kim kaleme aldı, hikâyesi ne?

Halk bilimcisi Mustafa Topaloğlu, geçtiğimiz yıllarda yerel bir gazetede kaleme aldığı yazıda ‘Emmoğlu’ şarkısı ve arka planını yazmıştı. İşte o yazı…

ÇAL EMMOĞLU, ÇAL!

Şemsi Belli’nin bir şiiri var. Adı “Çal Emmoğlu,Çal”dır. Lirik bir şiirdir türkü tadında. Dramatiktir. Bir uzun hikayesi vardır. Hem de öyle bir hikaye ki Bukke gelini, Deli Boran’ı, sürmeli gelini çağrıştırır. Onların hazin öyküsü vardır bu şiirde. O yüzden türkü tadında diyorum.

Bu şiirin türkü tadında olmasının sebebi Şemsi Belli’nin türkülere olan aşinalığıdır. Türkü âşığıdır, türkü derleyicisidir Şemsi Belli. Şiirlerinde türkülerden esinlenmesi bundandır.

Çünkü bir Arguvan türküsünden alıntılar vardır şiirde. Yozgat sürmeli çeşitlemesinden izler vardır. Hemen örneklendirelim:

“Kanatlı kapının demir sürgüsü

Belik belik saçlarının örgüsü

Sana bu güzellik Allah vergisi

Gider bu güzellik sana da kalmaz”

Bu dörtlük bir Arguvan türküsünden alınmadır. Şiirin sonundaki kıta da öyle:

“Birikin önünde yayılır atlar

Mezarım üstünde bitmesin otlar

O yarin koynuna girmesin yadlar

Ben murad almadım el de almasın”

Süleyman Sökmen’den alınma bir sürmeli çeşitlemesinde de geçiyor. Ben o sürmeli çeşitlemesini de yazayım en iyisi:

“Kanatlı kapının demir sürgüsü

Tel tel olmuş saçlarının örgüsü

Vay vay anam sürmelim vay

.Yüce dağ başında yayılan atlar

Yar mendil yumuş da ikiye katlar

Vay vay anam sürmelim vay

.Mezarım üstünde beş karış otlar

Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz

Vay vay anam sürmelim vay”

“Çal Emmoğlu, Çal” aslında uzunca bir şiirdır. Şimdi “Çal Emmoğlu Çal”ı okumanın sırasıdır:

“Bu kadeh senin şerefine (emmoğlu)

O türküyü bir daha çal

Karşı dağı duman aldı, pus aldı

Uzun ömrüm yar yolunda kısaldı

Tezene vuran eline kurban,

Allah’ına kurban emmoğlu

Çal emmoğlu

Söyle bir daha söyle,

Bana derler

“Sevdi, sevdi usandı”

Ben usanmam, bana bühtan ederler

Söyle emmoğlu

Deli Boran’ı, Bukke gelini

Yüce dağ başını söyle

Rakıya mı susadım bu kadar?

Yoksa türkülere mi?

Çal Allah aşkına emmoğlu, durma çal

Dağların, çadırların, atların

Gümüş saplı kamçıların

Bir bağ fişeğin aşkına çal

İfade vermeden ölen gelini çal emmoğlu

Bizim türküleri çal

Ben de bu dağların nesine geldim?

Meleşir koyunlar sesine geldim

Gelin ölmüş derler yasına geldim

İfade vermeden öldü bu gelin

İfade vermeden ölen gelini

Çal emmoğlu

Saçları simsiyahtı değil mi?

İlle gözleri emmoğlu,

İlle gözleri…

Nasıl da gülerdi gözlerinin içi

Hani bir gece ay tutulmuştu

Dam başında çir yarmıştık beraber

Ben de ona tutulmuştum

Hem de nasıl emmoğlu

Beni uzaklara götürdün emmoğlu

Beni ona götürdün yeniden

Bu kadeh onun şerefine olsun

Onun niyetine bu türkü

Çal emmoğlu, çal

Kanatlı kapının demir sürgüsü

Bölük bölük saçlarının örgüsü

Ona bu güzellik Allah vergisi

Gider bu sultanlık sende de kalmaz

Kalmaz be emmoğlu

Kime kaldı ki bu dünya

Türkülerde kaldı, tellerde kaldı

Ne güzeller geçti, bunca zamanlar içinde

Hepsinin güzelliği

Akıllarda kaldı, dillerde kaldı

Kalmaz be emmioğlu, kalmaz

Sultan Süleyman’a kalmayan dünya

Sana da kalmaz, bana da kalmaz

Bu kadeh de Azrail’in şerefine

Çal, çal emmoğlu

Yüce dağ başında yayılan atlar

Yar mendil işlemiş, ikiye katlar

Mezarın başında beş karış otlar

Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz

Çal emmoğlu… Çal!”

Buradan Ferdi Tayfur’un Emmoğlu’suna gelelim. Ferdi Tayfur’un yorumuyla dillere düşen bir şarkıdır “Emmoğlu”. Ferdi Tayfur’un bestesidir. Şemsi Belli’nin “Çal Emmoğlu,Çal” şiirinden alınmadır sözleri. Uyarlamadır. Ferdi Tayfur’un bestesinde “Emmoğlu” olmuş. Haliyle kısalmıştır. Hatta Şemsi belli ile Ferdi Tayfur telif haklarından dolayı ihtilafa düşmüştür.

Şarkının sözleri şöyle:

“Bu kadeh senin şerefine emmoğlu

O türküyü bir daha çal gene çal

Karşı dağı duman aldı pus aldı

Uzun ömrüm yar yolunda kısaldı

Sazına vuran eline kurban

Allah’ına kurban emmoğlu

Ben de bu dağların nesine geldim

Meleşir kuzular sesine geldim

Bir garip ölmüş de yasına geldim

Geldim emmoğlu

Gözleri simsiyahtı emmoğlu

Ben de ona tutulmuştum yanmıştım

Kanatlı kapının demir sürgüsü

Belik belik saçlarının örgüsü

Sazına vuran eline kurban

Allah’ına kurban emmoğlu

.(Bağlantı)

Yüce dağ başında yayılır atlar

Yar mendil işlemiş ikiye katlar

Mezarın üstünde beş karış otlar

Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz

Ayrılmaz emmoğlu ayrılmaz

(Bağlantı)”

Ezginin tamamı bu kadar. Görüldüğü üzere üç kıtadan oluşan bir şiir. Birinci ve ikinci kıta altılık, üçüncü kıta beşlik.

Bir de bağlantı kıtası var. Bağlantı kıtası her kıtadan sonra ikişer kez tekrarlanıyor. Bağlantı kıtası ise bir dörtlük:

“Ben de bu dağların nesine geldim

Meleşir kuzular sesine geldim

Bir garip ölmüş de yasına geldim

Geldim emmoğlu”

Ferdi Tayfur şiiri temaya uygun bestelemiş. Muhteşem bir ezgi. Bir de klip çekmiş Emmoğlu’na. 4.52 dakika süren bir klip. Emmoğlu’nu dinlerken klibi de dikkatle seyrettim. Köyünden İstanbul’a gelen genç adam çalışır, çabalar. Mal mülk sahibi olur. Kendine yeni bir yaşam kurar. Havuzlu konaklarda refah ve huzur içinde yaşarken memleketten bir haber gelir. Bir ölüm haberi. İlk göz ağrısı ölmüştür. Hemen köyün yolunu tutar. Çok üzgündür. Emmisinin oğluyla çilingir sofrası kurarlar kırda. Orada söyler bu ezgiyi. Emmoğlu gitarla eşlik eder öznemize.

“Çal Emmoğlu, Çal” da ifade vermeden ölen gelinden bahseder Şemsi Belli. “Bir gelin ölmüş de yasına geldim” der. Lakin Ferdi Tayfur bu dizeyi bağlantı kıtasında “Bir garip ölmüş de yasına geldim” yapmış. Tam beş kez böyle tekrar ediyor. Sadece bir tekrarda “Bir gelin ölmüş de yasına geldim” diyor. Bence altı tekrarın hepsinde “Bir gelin ölmüş de yasına geldim” demeliydi. Çünkü Çal Emmoğlu, Çal’da defalarca buna vurgu yapmış Şemsi Belli. İşte o dizeler:

“İfade vermeden ölen gelini çal emmoğlu”( iki kez)

“İfade vermeden öldü bu gelin”

“Gelin ölmüş derler yasına geldim”

Şiirin hemen hemen tamamı bu gelin üstüne. Ferdi Tayfur, ikinci kıtada gelinin betimini yapmış. Gözleri simsiyah, belik belik örgülü saçları. Tutulup yanmış bu geline öznemiz.

Klipte emmoğlu gitar çalıyor. Bana kalırsa bağlama çalmalıydı. Bağlama daha yakışırdı. O doğal ortamda kaval ve bağlama çalınır kardeşim. Koyun sürüsü ve yayılan atlar da ayrı bir hava vermiş görsele.

Emmoğlu alıp bizi doksanlı yıllara götürdü. Nostalji rüzgarları estirdi gönlümüzde. Şemsi Belli’ye rahmet olsun.

“Ferdi Tayfur’un gönlüne sağlık.” diyorum ve noktayı koyuyorum.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com