2 kadın yazar karşı karşıya: “İntihal” kavgasında son sözü Yargıtay söyleyecek

Elif Şafak'ın "Bit Palas" kitabını basan yayınevi Doğan Kitap mahkemenin "intihal" kararının ardından, "Yargıtay’a başvuruyoruz" açıklaması yaptı.

Yazar ve köşe yazarı Mine Kırıkkanat, Bit Palas romanının kendi yazdığı “Sinek Sarayı romanından intihal edildiğini” iddiasıyla Elif Şafak’a açtığı davada istinaf mahkemesi intihalin bilirkişi raporuyla sabit bulunduğunu belirtti. Kitabın yayıncısı Doğan Kitap ise, yüzde 5’lik intihal suçlamasını reddettiğini belirterek, konuyu Yargıtay’a taşıyacağını kaydetti.

EDEMİYAT KAVGASI MAHKEMEDE

Mahkeme kararında, Şafak’ın esinlenmenin ötesine geçerek Kırıkkanat’ın romanından yararlandığı, olay örgüsü, karakterler ve kurgu benzerliklerinin bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu belirtildi.

Dava kapsamında Şafak ve yayınevi Doğan Kitap’ın istinaf başvuruları reddedilirken, mahkeme Kırıkkanat’ın maddi ve manevi tazminat hakkı bulunduğuna hükmetti.

Kırıkkanat, davayı 19 Kasım 2021 tarihinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca başlatmıştı. Karar, uzun süren hukuk sürecinin ardından yazarın lehine sonuçlandı.

KIRIKKANAT’TAN İLK AÇIKLAMA

Konu hakkında paylaşımda bulunan Kırıkkanat, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“İstinaf Mahkemesi bugün, Sinek Sarayı romanımdan Elif Şafak’ın bit palas romanına yaptığı intihalin ‘esinlemenin ötesinde’ olduğunu, olay örgüsü, karakterler ve kurgu benzerliklerinin bilirkişi raporuyla sabit bulunduğunu belirterek kararı onadı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2024/489 Esas ve 2025/1393 Kararıyla, romanımdan yapılan intihalin FSEK kapsamındaki haklarıma açık bir tecavüz oluşturduğunu vurguladı ve maddi–manevi tazminata hükmedilmesini yerinde bularak davalıların istinaf taleplerini reddetti.

Emeğin, fikrî mülkiyetin ve telif hakkının korunmasına katkı sağlayan bu karar nedeniyle mutluyum. Bu sonucu, haklarını savunan tüm yazarlar adına da önemli görüyorum.

Yıllar önce kaleme aldığım Sinek Sarayı’nın gölgesini taşıyan satırların artık resmen intihal olarak tespit edildiği bugün ilan edilmiş oldu.

Elif Şafak ve Doğan Kitap’a karşı kazandığım bu hukuk zaferinde, yanımda yalnız MRG Hukuk Bürosu’nun eşsiz hukukçuları, Mehmet Ruşen Gültekin ve Deniz Ali İlkem Demir vardı.

Bilgin ve yiğit dostlarım onlara, gönül dolusu minnet ve şükranımı sunuyorum

YAYINEVİ: “YARGITAY’A BAŞVURUYORUZ”

Elif Şafak’ın kitabını basan yayınevi Doğan Kitap ise kararın ardından, “Yüzde 5’lik intihal suçlamasını reddediyoruz, Yargıtay’a başvuruyoruz” açıklamasında bulunarak şunları kaydetti:

“Doğan Kitap yayınevi olarak yirmi seneden uzun bir zamandır, Türk ve dünya edebiyatının en güçlü kalemlerinden Elif Şafak’ın kitaplarını basmaktan gurur duyuyoruz. Yazarımız aleyhine 16. Hukuk Dairesi tarafından alınan yüzde 5’lik intihal kararını asla kabul etmiyor ve hukuk mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Yazarımız abes ve sürreal bir şekilde, yüzde 5 ortak kelime ve tema kullanmakla suçlanmaktadır. Bu komik ve asılsız suçlama sadece yazarımızı değil, tüm edebiyat ve sanat camiasını hedef almaktadır. Sanat ve edebiyat eserlerine bu şekilde yaklaşılırsa bu ülkede artık edebiyat üretilemez.

Türk ve dünya edebiyatının en seçkin ve sevilen yazarlarından biri aleyhine Mine Kırıkkanat’ın yıllardır sürdürdüğü haksız suçlamalar ve kişisel saldırılar, tüm edebiyat dünyamızın malumu. Kırıkkanat’ın iddialarının edebiyat açısından anlamsızlığı, Elif Şafak’ın kitabının özgün ve güçlü bir roman olduğu, Türk edebiyatının saygın yazar, çevirmen, akademisyen ve eleştirmenlerinin yazdığı birbirinden güçlü raporlarla kamuoyuna ve mahkemeye sunulmuştu. Dileyen herkes bunları açıp okuyabilir. Ayrıca Türkiye’nin önemli üniversitelerinde görev yapan, telif hakları konusunda uzman hukukçuların verdiği raporlar da dava dilekçesinde yer aldı. Ülkenin yüz elliye yakın saygın edebiyatçısı bir araya gelerek ortak açıklamayla Elif Şafak’a desteklerini ve bu durumun edebiyatı nasıl zedelediğini ve bunun edebiyattan çıkıp bir linç kampanyasına dönüştüğünü beyan ettiler. Tüm bunlara rağmen İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi itirazımızı detaylı okumadan, gerekçe bile göstermeden reddetti.

Tek dayanağı uzmanlığı son derece tartışmalı tek bir “bilirkişinin” verdiği yüzde 5’lik rapor olan bu kararın Yargıtay’dan döneceğine ve adaletin yerini bulacağına inanıyoruz. Söz konusu “bilirkişi” raporunda, iki roman arasında ne tek bir sayfa, ne tek bir paragraf, ne tek bir cümle benzerliği olmadığı açıkça itiraf edildiği halde, ne gariptir ki kelimeler arasında benzerlik aranıyor. Bunlar “sokak”, “apartman”, “mimari”, “İstanbul”, “çöp”, “kedi”, “balkon” ve “sigara” gibi herkesin ve her yazarın zaten kullanmakta olduğu konular ve sözcüklerdir. Kelimeler bir millete aittir. Kimsenin tekelinde değildir. Dolayısıyla “çöp” veya “kedi” veya “apartman” kelimeleri Mine Kırıkkanat’ın özel malı ya da mülkü olamaz. Böyle korkunç ve absürt bir zihniyetle edebiyata yaklaşılırsa yarın herkes herkese dava açabilir ve tüm bir edebiyat ve sanat camiası eser üretemez hale gelir.

Ne yazık ki 16. Hukuk Dairesi dosyayı detaylı incelemek ve sunulan uzman raporlarını okumak yerine, şaibeli bilirkişinin ifadelerini aynen kopyalamış. Bu ne yazık ki son dönemde Türkiye’de gittikçe artan adaletsizlik ve hukuksuzluk algısına hizmet eden bir durum oluşturuyor.

Bu temelsiz karara karşı yazarımızın hakkını savunmaya devam edeceğimizi, bu akıllara durgunluk veren davayı Yargıtay’a taşıyacağımızı, adalet yerini bulana kadar hukuk yoluyla sonuna kadar mücadele edeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.

Bizler tüm hayatını kitaplara, edebiyat ve sanata adamış insanlarız. Elif Şafak Türk ve dünya edebiyatının en değerli kalemlerinden biridir. Hiç kimsenin kişisel çıkarları için ona ve yayımlamaktan gurur duyduğumuz eserlerine zarar vermesine müsaade etmeyeceğiz.

Kamuoyuna duyurulur.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER