Hollywood’da gişe yarışı yeni bir rekortmen çıkardı. Brad Pitt’in başrolünde yer aldığı ve Joseph Kosinski’nin yönettiği F1, 2025 yılı boyunca ulaştığı hasılatla Tom Cruise’un Mission Impossible: The Final Reckoning filmini geride bıraktı.
Times of India’nın aktardığına göre, film, uluslararası çapta elde ettiği gelirle yılın en çok izlenen yapımı olarak kayıtlara geçti.
F1, Formula 1 dünyasının yüksek hız ve adrenalin dolu atmosferini sinemaya taşıyor. Brad Pitt, kariyerinin son döneminde pistlere geri dönen deneyimli bir sürücüyü canlandırıyor. Film, hem motor sporlarına duyulan tutkuyu hem de kişisel rekabet ve dostluk hikâyelerini ön plana çıkarıyor. Gerçek yarış pistlerinde çekilen sahneleriyle dikkat çeken yapım, sporun gerçekçiliğini beyazperdeye yansıtmadaki başarısıyla övgü topladı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu gelişme, Hollywood’da gişe dengelerinin değiştiğini gösteriyor. Uzun yıllardır büyük serilerle liderliği elinde tutan Mission Impossible, yerini spor eksenli bir aksiyon-dramaya bırakmış oldu. Eleştirmenler, F1’in başarısının hem tür çeşitliliğine hem de yeni hikâye arayışlarına işaret ettiğini belirtiyor.
F1, Hollywood ile Formula 1 dünyası arasında şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı işbirliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Filmin yönetmenliğini, daha önce Top Gun: Maverick ile büyük başarı kazanan Joseph Kosinski üstlendi. Yapım sürecinde yalnızca sinema endüstrisinin değil, motor sporlarının da dev aktörleri yer aldı: Formula 1 organizasyonu (FIA) resmi destek sağladı, gerçek takımlar ve pistler çekimlere açıldı.
Brad Pitt’in canlandırdığı karakter için özel bir araç tasarlandı. Mercedes-AMG’nin mühendisleri tarafından geliştirilen ve hız sınırları güvenlik açısından düşürülmüş tek koltuklu bu araç, hem oyuncunun piste çıkabilmesini hem de kameraların yarış atmosferini en gerçekçi şekilde kaydetmesini sağladı. Pitt, çekimler öncesinde profesyonel pilotlardan eğitim alarak pistteki sahneleri bizzat gerçekleştirdi.
Çekimler, Silverstone’dan Monza’ya kadar dünyanın en ünlü pistlerinde yapıldı. Prodüksiyon ekibi, Formula 1 sezonunun boşluklarından yararlanarak gerçek yarışların arasına film sahnelerini yerleştirdi. Bu sayede izleyiciler, yalnızca sinema için kurgulanmış bir set değil, doğrudan sporun kalbinde geçen görüntülerle karşılaştı.
Filmin prodüksiyonu, Hollywood’un gösteri gücü ile Formula 1’in hız ve adrenalinini birleştirmesi açısından benzersiz kabul ediliyor. Eleştirmenler, F1’i yalnızca bir aksiyon-dram değil, aynı zamanda sinema ile spor arasındaki sınırları bulanıklaştıran bir deneyim olarak değerlendiriyor.