Bedenle düşünmek: Jenny Saville’den yaratmak, yaşamak ve görmek üzerine

Jenny Saville, bedeni bir "düşünce nesnesi" olarak gören ressamlardan. The New Yorker’a verdiği kapsamlı söyleşide, annelikle sanatı, etle çizgiyi ve yaşamla yaratımı yan yana koyuyor.

  • ü
  • 23 Temmuz 2025
  • ü
  • Kültür

Görüntü: BBC Video

Bir tuvalin karşısında yalnızca figürü değil, figürle birlikte kendimizi de seyrederiz. Jenny Saville’in resimleri tam da bu seyri, bu karşılaşmayı kışkırtır. Bedenin yalnızca gösterilen değil, gösteren bir araç olduğu fikrini sanatına kazıyan Saville, The New Yorker’da yayımlanan güncel söyleşisinde yaratım sürecine, kadın temsiline ve değişen bakışa dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Saville’in figürleri her zaman büyük, taşkın ve savunmasızdır. Derisi çizilidir, eti kat kat; ama tam da bu aşırılık, izleyiciye bedenle yeni bir düşünce alanı açar. Ona göre resim, sadece gözle değil, bedenle yapılan bir iştir. “Fırça darbelerimin her birinde fiziksel bir karşılık vardır; sanki kendi iç organlarıma uzanıyorum,” diyor. Bu cümle, onun estetik tercihlerini değil, varoluşsal konumunu da özetliyor.

Söyleşide en çok dikkat çeken bölümlerden biri, Saville’in annelik deneyimiyle sanatı arasındaki ilişkiden söz ettiği kısımlar. “Anne olduktan sonra resme daha farklı bir aceleyle sarıldım. Bedenin bir nesne değil, bir süreç olduğunu o zaman gerçekten anladım,” diyerek, anneliğin ona yalnızca zamansal değil, algısal da bir dönüşüm sağladığını anlatıyor. Beden artık yalnızca bakılan değil, sorumluluk alınan, yaşatılan ve kaygıyla gözlenen bir varlığa dönüşüyor.

Shadow Head, 2007-2013, Jenny Saville (Est. GBP 3-5m) Sothebys Müzayede evi, Londra. (© Stephen Chung / London News Pictures via ZUMA Wire)

The New Yorker’ın aktardığına göre Saville, klasik ressamlarla kurduğu ilişkiyi “diyalog” olarak tanımlıyor. Özellikle Michelangelo ve Rubens gibi ustaların figürle kurduğu yoğun ilişkiyi kendi tekniğinde dönüştürerek yeniden yorumluyor. Ancak onun figürleri çoğu zaman cinsiyetli, yaralı ve bilinçli; yalnızca kutsallık değil, kırılganlık da taşır.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Yalnızca sanat değil, izleme pratiği de dönüşüyor bu röportajda. Saville, dijital çağda “bakış”ın yüzeysel ve tepkisel hâle geldiğini, resimlerinin ise uzun bakışlar talep ettiğini söylüyor. “Bir ekranda saniyelik bir görselden çok, izleyiciyi içine çeken, zaman isteyen işler yapmak istiyorum,” diyen sanatçı, resimle zamanı yeniden örgütlemeye çalıştığını belirtiyor.

JENNY SAVILLE KİMDİR?

1970 doğumlu İngiliz ressam Jenny Saville, 1990’ların başında Young British Artists (YBA) kuşağının bir parçası olarak tanındı. Özellikle büyük ölçekli çıplak kadın bedenleriyle ün kazandı. Resimlerinde deformasyon, doku, cinsiyet ve güç ilişkileri sıkça işlenir. Saville’in işleri Gagosian Gallery tarafından temsil edilmekte, eserleri Londra, New York ve Floransa başta olmak üzere pek çok büyük müzede sergilenmektedir. Sanatçı, figüratif resmin çağdaş yorumcularından biri olarak kabul edilir.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER