Balkan edebiyatının en önemli isimlerinden, man Booker ödüllü Arnavut romancı İsmail Kadare geçirdiği kap krizi sonucu yaşamını yitirdi.
‘Uluslararası Cino del Duca’ ve ‘Man Booker’ ödüllerini kazanan Arnavut romancı ve oyun yazarı İsmail Kadare, geçirdiği kalp krizi sonucu 88 yaşında vefat etti. Eserleri 45 dilde yayımlanan ve uluslararası pek çok edebiyat ödülüne değer görülen yazar, uzun yıllardır sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu.
Yayınevi editörü ölüm nedenini belirtmezken, hastanedeki bir hemşire, ünlü yazarın kalp krizi geçirdiğini bildirdi.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bajram Begaj, yazarın ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada, “Arnavutluk ve Arnavutlar edebiyat dehalarını, Balkanlar efsanelerinin şairini, Avrupa ve dünya modern edebiyatın en ünlü temsilcilerinden birini (kaybetti)” dedi.
İsmail Kadare, “Ölü Ordunun Generali” adlı romanının 1963 yılında, Arnavutluk’un komünist lideri Enver Halil Hoca tarafından yönetildiği zamanlarda, Osmanlı dönemi izlerini taşıyan Ergiri şehrinde uluslararası üne kavuştu.
Metafor kullanımı ve alaycı üslubuyla tanınan Kadare, 1990 yılında Aralık ayındaki öğrenci protestolarının ardından komünist rejimin yıkılmasından sadece birkaç ay önce Fransa’ya kaçtı.
Vatan haini ilan edilen Kadare, bir süre Paris’te yaşadı ve Arnavutluk’a ancak yakın zamanda dönebildi.
Geçtiğimiz yıl Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Tiran ziyareti sırasında Kadare’ye “Fransız Şeref Lejyonu Madalyası” unvanını verdi. Kadare daha önce de Ahlaki ve Siyasi Bilimler Akademisi’nin yabancı üyesi ve Onur Lejyonu Komutanı olarak Fransa tarafından onurlandırılmıştı.
Kadare’nin eserleri 80’den fazla roman, oyun, senaryo, şiir, deneme ve öykü derlemesini kapsıyor. Usta yazarın eserleri 45 dile çevrildi ve bir dizi uluslararası ödül kazandı.
Zamanını Arnavutluk ve Fransa arasında paylaştıran Kadare, Balkan ülkelerinin en tanınmış romancısıydı ve eserleri 45 dilde yayımlandı. Ayrıca şiirler, denemeler ve senaryolar da kaleme aldı.
Aralarında 2005 yılında Man Booker Uluslararası Ödülü, 2009 yılında Asturias Prensi Sanat Ödülü ve 2015 yılında Kudüs Ödülü’nün de bulunduğu çok sayıda uluslararası ödüle layık görüldü.
1936’da o zamanki Arnavutluk Krallığı’nın Gjirokaster kasabasında doğan Kadare, bir postane çalışanı ile bir ev kadınının oğluydu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Tiran Üniversitesi’nin dil ve edebiyat bölümünden mezun oldu. Vefatına kadar eşi yazar Helena Kadare ve iki kızıyla birlikte yaşadı.
İsmail Kadare Arnavutluk’un güneyindeki Ergiri kentinde dünyaya geldi. Babası bir mahkeme mübaşiriydi, annesinin babası varlıklı ve eğitimli bir aileden geliyordu. Kadare çocukluğunu ve doğduğu, büyüdüğü Gjirokastër (Türkçesi: Ergiri) kentini, Taş Kentin Günlüğü isimli romanında anlattı.
Arnavutluk’ta 2. Dünya Savaşı sonrası komünist rejim kurulduğunda 8 yaşında olan Kadare, rejimin içinde yetişti ve romanlarında komünist topluma dair gözlemlerini sık sık konu etti. Öğrencilik yıllarındaki yazı denemelerinden sonra, Tiran’da edebiyat fakültesinde ve kısa bir süre için Moskova’da Maxim-Gorki Edebiyat Enstitüsünde okudu.
Arnavutluk’un o dönemki yönetimi romanlarına sansür uyguladıysa da, ünü dolayısıyla belirli ölçüde bir dokunulmazlığa sahipti. 1990 yılında Ramiz Alia yönetimine karşı protesto olarak daha önceleri de pek çok kez gittiği Fransa’ya iltica etti. 1999’da Arnavutluk’a geri döndü.
1992’de Cino Del Duca ödülünü kazanan Kadare’ye, 1996’da Fransa’daki “Academy of Moral and Political Sciences”a ömür boyu üyelik hakkı verildi. 2005’te Man Booker Uluslararası Ödülü’nü, 2009’da Asturias Prensliği Ödülü’nü, 2015’te Kudüs Ödülü’nü kazandı. Adı birkaç kez Nobel Edebiyat Ödülü adayları arasında geçen Kadare’nin kitapları 45’tan fazla dile çevrildi.
Ölü Ordunun Generali (1963)
Taş Kentin Günlüğü
Düğün (1968)
Şenlik Kurulu
Canavar
Piramit (1992)
Kosova’ya Üç Ağıt (1998)
Kaza (2010)
Rüyalar Sarayı (1981)
Kuşatma (1970)
İbret Taşı (1978)
Taş Kentin Düşüşü