Antik Yunan tragedyasından ilhamla Kosova’dan kaçırılan 6 Türk’ün hikâyesi

2018’de Kosova’da yaşayan eğitimci 6 Türk vatandaşı, uluslararası hukuka aykırı olarak Türkiye’ye gönderilmişti. Bu yasadışı operasyonun perde arkası, Kosova’nın dünyaca ünlü Qendra Tiyatrosu tarafından sahneye aktarıldı. Şimdi de Saraybosna’daki uluslararası festival kapsamında sahnelenecek.

Fotoğraf: Qendra Tiyatrosu

Recep Tayyip Erdoğan Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından televizyonda konuşurken, kimya öğretmeni Uğur kızına güvenlikleri için ülkeyi terketmeleri gerektiğini söylüyordu. Küçük kızı Emel ise kedisini almadan hiçbir yere gitmeyeceğini söylüyordu. Sonra Kosova’ya taşındılar.

KOSOVA’YA UZANAN KİRLİ EL

3 yıl sonra ise, öğretmen Uğur, MİT’in Kosova istihbaratından satın aldığı kirli adamların aracılığı ile önce Kosova’da hukuk dışı bir şekilde tutuklandı. Ardından hiçbir mahkeme kararı olmadan oturum izninin iptal edildiği bildirildi kendisine. Daha sonra da, 5 Türk vatandaşı ile birlikte, üzerinde hiçbir ticari bilgi bulunmayan bir uçak ile Türkiye’ye sınırdışı edildi. Bu operasyonun bir sonucu olarak, Kosova İstihbarat Teşkilatı (KIA) eski başkanı Driton Gashi, Priştine mahkemesi tarafından suçsuz insanları sınır dışı etmeye yardım etmekten suçlu bulunarak, dört yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılsa da, 6 Türk vatandaşı kendilerini Türkiye hapishanelerinde buldu.

TV’DEKİ GÖRÜNTÜLER İLHAM OLDU

Mart 2018’de hem Kosova’da hem de uluslararası manşetlere çıkan bu hukukdışı tutuklamalar, Kosovalı oyun yazarı Jeton Neziraj’ı, Türkiye gibi rejimlerin sınır ötesinde giriştikleri eylemleri sorgulayan son oyunu ‘Six Against Turkey’i yazmaya teşvik etti. Halen Priştine’deki Qendra Multimedia’yı yöneten Neziraj Balkan Insight’a yaptığı açıklamada, “Kosova’daki insanların çoğunluğu gibi, Kosova yetkililerinin altı Türk vatandaşını Türkiye’ye teslim ettiği günlerin televizyon görüntülerinden sarsıldım. Bu, Kosova’nın demokratik bir devlet olarak desteklemeyi taahhüt ettiği uluslararası kuralları ve insan hakları ilkelerini ihlal eden bir mafya tarzı tutuklamaydı.” dedi.

Fotoğraf: Qendra Tiyatrosu

ANTİK YUNAN TRAGEDYASINA ATIF

Neziraj’ın oyununun prömiyeri, 1999’dan beri ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in vefatından birkaç gün önce Priştine’deki Özel Oda Tiyatrosu’nda yapıldı. Oyun, bir hükümete veya devlete karşı ayaklanan sıradan insanları değil insanlara zulüm ve şiddet uygulayan hükümetleri konu alıyor. Adını Antik Yunan tragedyasının en bilinen yazarlarından Eshilos’un ‘Tebai’ye Karşı Yediler’ oyunundan ilham alan oyun, Erdoğan’ın Türkiyesi’ne ayrıntılı bir güncel bakış atıyor. Çoğulculuğa dayalı toplumların vaatlerini yerine getirememelerinin ve bazı politikacıların neden baskıcı ideolojilere başvurduklarını sorguluyor. Neziraj buradaki yaklaşımını, “Otoriter bir lider, toplumun kaderiyle poker oyuncusu gibi oynar ve bu oyunun kaybedeni her zaman toplum olur” şeklinde değerlendiriyor. Yaklaşık 100 dakikalık oyun Erdoğan’ın onlarca yıldır önce dostu (!) sonra da düşmanı olan Gülen’e duyduğu sevgi ve nefreti de yansıtıyor. Erdoğan 2002’de ilk iktidara geldiğinde, devleti yönetecek yetkin insan gücünden yoksun olması nedeniyle Gülen ile iyi geçinmeye çalışıyordu. Ta ki, 2013’e kadar…

Fotoğraf: Qendra Tiyatrosu

2013’E KADAR TÜRKİYE’NİN FİİLİ ELÇİLERİ GİBİYDİ

Gülen’in takipçileri tarafından yönetilen okullar ve diğer kurumlar Türkiye’nin her yerinde ve özellikle Balkan ülkelerinde açıldı. Kosova da bunlardan biriydi. Bu süreçte Gülenciler Türkiye’yi desteklediler. Gerek Balkanlar’da gerekse diğer bölgelerde Türkiye’nin fiili elçileri olarak çalıştılar. Ancak resmi görevdeki polis ve yargı mensuplarının Erdoğan’ın ailesinden insanların da içinde bulunduğu çok sayıdaki AKP’li isme yönelik yönelik yolsuzluk soruşturmaları açmasının ardından, aradaki ilişki bozuldu. Erdoğan, kendisi ve yakın çevresine yönelik soruşturmaların arkasında Gülen ve yakınlarının olduğunu iddia ederek, büyük bir cadı avı başlattı. Daha sonra Gülen’i Temmuz 2016’da düzenlenen başarısız darbe girişimini planlamakla suçladı.

500 BİN KİŞİ MAHKEMEYE ÇIKTI

Gülen her zaman bununla hiçbir ilgisi olmadığı konusunda ısrar etse de, bu açıklamalar Erdoğan’ın acımasız baskıyı sürdürmesini engelleyemedi.

Fotoğraf: Qendra Tiyatrosu

2016’dan sonra aralarında hâkimeler, savcılar, öğretmenler, doktorlar, polisler ve askerlerin de olduğu en az 150 bin kişi görevlerinden alındı. 500 binden fazla insan soruşturuldu, gözaltına alındı veya tutuklandı. 2016’dan beri Türkiye’de Gülen ile ilişkisi olduğu iddia edilen binlerce kurum, üniversiteler, okullar, banka, medya şirketleri, STK’lar ve özel şirketler ele geçirildi.

TÜRK OYUNCULAR ÇEKİLDİ

Neziraj, oyun hazırlıkları sırasında Türkiye’nin devam eden zulmünün ağırlığını hissettiğini, rol için seçilen iki Türk oyuncunun (biri İzmir’de, diğeri Almanya’da yaşıyor) provalar sırasında çekildiğini söyledi. Bu durum onu senaryoda son dakika değişiklikleri yapmaya zorladı.
“Yaklaşık 20 rol başvurusu aldık, bunlardan belki 10’u ‘darbe’, ‘Gülen’, ‘Erdoğan’ ve ‘otoriterlik’ gibi ifadeleri duydukları anda çekildi.” dedi.
Ve oyun tiyatroda sahnelendiğinde, Neziraj, “Görünür ve görünmez polis ve para-polis varlığı nedeniyle oyuncular arasında çok fazla gerginlik oldu” dedi.

GÖNÜLLÜ AJANLAR OYUNA AKIN ETTİ

Neziraj, “Kosova’daki hiçbir oyunda bu kadar hevesle fotoğraf çeken, film çeken ve not tutan ajan ve muhbir olduğuna inanmıyorum. Bu insanların ve onların patronlarının, tiyatroyu ve hatta korkudan uzak yaşayan özgür bir toplum için tiyatronun rolünü anladığından şüpheliyim. Tiyatro, bir toplumda insanların acısını, yaşadığı dramını ve travmalarını belirtir, toplumun veremediği sesi vermek ve o korkuyu yenmek için…” diye ekliyor. Oyunun kapanışındaki son sözleri hatırlatarak, “Tiyatro, korkuyu yenmek için bizim çıkardığımız gürültüdür.” diyor.

Fotoğraf: Qendra Tiyatrosu

KOSOVA’DA HÂLÂ TARTIŞILIYOR

2018’de arasında öğretmen ve doktorların altı Türk vatandaşının tutuklanması, kanunsuz bir şekilde Kosova’daki ikamet izinlerinin iptal edilmesi ülke medyasında geniş bir şekilde yer almıştı. Televizyonlarda günlerce, “Kosova gibi demokratik olduğunu iddia eden bir ülkede böyle bir mafyavari kaçırmanın gerçekleşmesi nasıl mümkün oldu?” tartışması yapıldı. Bu kaçırma, güçlü ülkelerin siyasi ve ekonomik hegemonyaları ile Kosova’nın devlet kurumlarını nasıl ele geçirdiğinin ve bu kurumların kırılganlığını ortaya koydu. O günden beri en çok tartışılan konulardan birisi de, bu tür otoriter yaklaşımların Kosova’ya bulaşma ihtimali, geçmişte faşizmde olduğu gibi kopyalanma ve ithal edilme eğilimi… Neziraj’ın oyunu da bu bağlamda Erdoğan’ın Türkiyesi’ne ayrıntılı bir bakış atıyor ve çoğulculuğa dayalı toplumların neden vaatlerini yerine getiremediğini sorgularak, günümüz politikacılarının çoğu neden giderek daha baskıcı ideolojilere başvurduğunu anlatmaya çalışıyor.

TEK SUÇLARI ÖĞRETMEN OLMAKTI

Alt başlığı “gerçek olaylardan esinlenen politik bir oyun” olan ‘’Six Against Turkey’’, Kafkaesk karakterlerle ‘Tebai’ye karşı Yediler’ trajedisine gönderme yapan kara-komik skeçler içeriyor. Oyun, 2016 darbe girişimiyle doruk noktasına ulaşan Türkiye’deki iktidar mücadelesini ve Kosova’nın altı Türk vatandaşını 2018’de Türkiye’ye iade etmesi gibi olaylara yol açan sonuçları inceliyor. Bu altı kişinin suçu, Kosova’da böyle bir suç olmasa da, Fethullah Gülen’in önderlik ettiği hareketle bağlantılı uluslararası okul ağında öğretmen olmaktı. Gülen ve takipçileri Tayyip Erdoğan tarafından terörist olmakla suçlanarak, dünya çapında hedef haline getirilirken, oyun iktidarın kötüye kullanılmasının ve yasadışı özgürlükten mahrum bırakmanın yalnızca Türkiye’de olmadığını, bu izlere Kosova’da da rastlandığını anlatıyor. Oyunun ana karakterleri ise Erdoğan, Fethullah Gülen, sıklıkla çıplaklar kampına giden ‘Kosova Gizli Servisi Başkanı’ ve Küresel Darbeler Ajansı’ndan ‘John Smith’… Neziraj, gerek o dönemde gerekse daha sonra yapılan açıklamaların hiç de ikna edici olmadığını, aksine kafa karışıklıklarının daha da arttığını belirtiyor. Dahası, bu olayın, ‘misafirperverlik ilkesinin bir kült seviyesine çıkarıldığı bir ülke olan Kosova’daki insanları incitip, aşağıladığını’ belirtiyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

‘OYUNUMUZ HİÇ DE TARTIŞMALI DEĞİL’

Yönetmen Blerta Neziraj da, oyunun tartışmalı olduğu iddialarını reddediyor. “En azından son zamanlarda ürettiğimiz diğer oyunlardan daha fazla değil. Ancak bunun Türkiye’de hassas bir konu olduğunun farkındayız ve Türk oyuncuların prodüksiyona katılma konusundaki isteksizliğini tamamen anlıyoruz. Bu yüzden yaptığımız şey, gösterinin odağını Kosova olaylarına çok daha fazla kaydırmak ve onu “Tebai’ye Karşı Yediler” ile daha fazla uyumlu hale getirmek. Türk sanatçıların, kendileri için önemli olan konuları iletmenin en iyi yolunu nasıl bulacaklarını bildiklerine eminim. Biz de sadece işimizi yapıyoruz, kendimiz için, 20 yıldan uzun süredir yaptığımız şeyi yapıyoruz. Bu nedenle, Avrupa’da olduğu gibi, gösteriyi Türkiye’de sahneleme şansının da geleceğini umuyorum.” diyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com