22. Sevilla Avrupa Film Festivali başlıyor

7–15 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Sevilla Avrupa Film Festivali, bu yıl 20'si dünya prömiyeri 188 film, üç onur ödülü ve açılış filmi "The Last Viking" ile dikkat çekiyor.

  • ü
  • 14 Ekim 2025
  • ü
  • Kültür

Sevilla Avrupa Film Festivali programı 6 Ekim’de Madrid’de düzenlenen basın toplantısında tanıtıldı; toplantıya festival direktörü Manuel Cristóbal de katıldı. (Fotoğraf: Sevilla Festivali 2025 | © Lolo Vasco)

Avrupa sinemasının önemli duraklarından biri olan Sevilla Avrupa Film Festivali (SeFF), 22. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festival, 7–15 Kasım tarihleri arasında İspanya’nın Endülüs bölgesindeki Sevilla kentinde düzenlenecek. Bu yılki festivalde 188 film gösterilecek; bunların 78’i İspanya prömiyeri, 20’si ise dünya prömiyeri olacak.

Festivalin açılış filmi Danimarkalı yönetmen Anders Thomas Jensen imzalı The Last Viking (Den sidste viking, 2025) olacak. Büyük merakla beklenen filmde başrolde Mads Mikkelsen ve Nikolaj Lie Kaas yer alıyor. Senaryosunu, Daha İyi Bir Dünyada (In a Better World, 2010) ile Oscar kazanan Jensen’in kaleme aldığı yapım; Nordik destan öğelerini mizah ve duyguyla harmanlayarak miras ve topluluk üzerine etkileyici bir hikâye anlatıyor.

Nikolaj Lie Kaas ve Mads Mikkelsen (solda) “The Last Viking” filminde…

Festival yönetimi, bu yıl üç kişiye “Giralda de Honor” adlı onur ödülünü vereceğini duyurdu: Juliette Binoche, Costa-Gavras ve Alberto Rodríguez, ‘nesiller ve bakış açıları boyunca sinema sanatına yaptıkları katkılarından dolayı’ “Giralda de Honor” ödülüne layık görülecek.

Festivalin “Special Screenings” (Özel Gösterimler) bölümü, çağdaş sinemanın öncü isimlerinin imzasını taşıyan yapımları bir araya getiriyor. Belgesellerden müzikal komedilere, sanatçı portrelerinden deneysel anlatılara uzanan bu seçki, izleyicileri Avrupa sinemasının çok katmanlı dünyasında benzersiz bir yolculuğa davet ediyor.

Juliette Binoche’tan îlk uzun metraj

Festivalin onur konuğu Juliette Binoche, hem senaryosunu yazdığı hem yönettiği ilk uzun metrajı In-I in Motion ile Sevilla’da seyirci karşısına çıkacak. Binoche’un 2007’de koreograf Akram Khan ile sahneye koyduğu eseri yeniden yorumladığı film, samimi ve şiirsel bir anlatı sunuyor.

Müzikal komedi severleri ise Samantha López Speranza’nın yönettiği ve Carlos del Hoyo ile Irene Bohoyo’nun kaleme aldığı Todos los lados de la cama bekliyor. Daniel Sánchez Arévalo’nun yönettiği Rondallas, Galisya’daki bir balıkçı köyünde geçen sıcak bir topluluk hikâyesiyle özel gösterimlerde yer alıyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Masbedo imzalı Arsa, Roma Film Festivali’ndeki prömiyerinin ardından Sevilla’da izleyiciyle buluşacak. Film, doğa koruma alanına dönüşmüş bir adada yaşayan genç bir kadının, sahile vuran atıkları heykellere dönüştürmesini anlatıyor.

Belgesellerden deneysel anlatılara

Festivalin dikkat çeken belgesellerinden El último arrebato, İspanyol sinemasına damga vuran Iván Zulueta’nın kült filmi Arrebato‘yu merkezine alıyor. Öte yandan, Emmy ödüllü Galisyalı yönetmen Brais Revaldería’nın Fillos do vento: A rapa filmi, festival tarihinde ilk kez 270º projeksiyonla sunulacak benzersiz bir sinema deneyimi vaat ediyor.

Ayrıca, Endülüs yapımı korku filmi La casa en el árbol ve bölgenin kültürel belleğini belgeleyen birçok yerel yapım da özel gösterimler arasında yer alıyor.

Gösterimler Teatro Lope de Vega, Cine Alameda ve Monasterio de San Clemente salonlarında gerçekleştirilecek. Festival, Avrupa sinemasının geleceğini şekillendiren yönetmenlerle söyleşiler, endüstri panelleri ve ortak yapım forumlarıyla da zenginleşiyor.

Sevilla Film Festivali neden önemli?

Sevilla Avrupa Film Festivali (Festival de Cine Europeo de Sevilla), 2004’te kurulduğundan bu yana Avrupa sinemasının en prestijli duraklarından biri hâline geldi. Cannes, Berlin ve Venedik kadar büyük olmasa da, özellikle bağımsız Avrupa sineması için kritik bir buluşma noktasıdır. Festivalin ayırt edici yönü, yalnızca uluslararası yıldızlara değil, yeni sinema dillerine, düşük bütçeli yapımlara ve sınır ötesi ortaklıklara alan açmasıdır

Festival, Avrupa Film Akademisi ile uzun yıllardır ortak çalışıyor. 2010’lu yıllarda European Film Awards’ın bazı adaylıkları Sevilla’da belirlenmiş, festival bu süreçte “Avrupa sinemasının laboratuvarı” olarak anılmıştır. Her yılın teması, kıtanın güncel kültürel ve politik meseleleriyle ilişkilendirilir; örneğin göç, toplumsal cinsiyet, çevre krizi gibi konular sinematik bir perspektifle ele alınır.

Sevilla, aynı zamanda ilk filmini çeken yönetmenler için bir vitrin işlevi görür. “First Cut / Primer Corte” adlı bölüm, Avrupa’daki genç sinemacıların projelerini uluslararası yapımcılarla buluşturur. Bu yan etkinlik, pek çok yönetmenin kariyerine başlangıç noktası olmuştur.

Kentin tarihi dokusu da festivalin atmosferine ayrı bir kimlik kazandırır. Gösterimler çoğunlukla Lope de Vega Tiyatrosu, Cine Alameda ve Monasterio de San Clemente gibi tarihi mekânlarda düzenlenir; böylece film izleme deneyimi kültürel bir yolculuğa dönüşür.

Kısacası Sevilla Film Festivali, Avrupa’nın sinemasal çeşitliliğini yalnızca kutlamaz, aynı zamanda korur. Popüler pazar sinemasıyla sanatsal üretim arasında köprü kurarak kıtanın anlatı geleneğini çağdaş bir dille sürdürür.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER