Yayınevi, KHK’lı akademisyenin kitabına çökmüş: İsmini çıkardı, satıyor

KHK'lı akademisyen Şadi Aydın'ın uzun uğraşlar sonucu çevrisini yaptığı 'Sultan Veled Divanı Tercümesi' yurtdışına çıktıktan sonra bir yayınevi tarafından ismi çıkarılarak satılmaya başlandı. Aydın, bu duruma tepki göstererek, "Ülkede hukuk rafa kalktığı için hak aramak beyhude bir gayret" dedi.

  • ü
  • 30 Ocak 2024
  • ü
  • Gündem

KHK’lı akademisyen Doç. Dr. Şadi Aydın, yıllarca uğraştıktan sonra çevirisini yaptığı ‘Sultan Veled Divanı Tercümesi’ adlı eserinin yurtdışına çıktıktan sonra izinsiz olarak bir yayınevi tarafından satıldığını söyledi.

Aydın, eserinin hem izinsiz dağıtılıp satıldığını hem de isminin çıkarıldığını belirterek, sosyal medyadan şu paylaşımı yaptı: “Yıllarımızı alan bir çabayla çevirdiğimiz ve 2015 yılında Mevlana Üniversitesi tarafından yayımlanan “Sultan Veled Divanı Tercümesi” adlı eserimiz yurt dışına çıktığımız tarihten hemen sonra ‘Kömen Yayınları’ adlı bir yayınevi tarafından kendi yayını gibi gösterilip satılıyor.

Üstelik eserin yazarlar kısmına “Kolektif” yazılması da bu emek hırsızlığının küstahça başka bir ifadesi. Ülkede hukuk rafa kalktığı için hak aramak beyhude bir gayret. Hukuk geri döndüğünde elbette bunun hesabı sorulur.”

 

KHK ile kapatılan Mevlana Üniversitesi’nin kütüphanesinde bu eserden 1000 nüsha bulunduğuna işaret eden Aydın, “Üniversite kapatıldıktan sonra üniversite kütüphanesi ve bu kitapların akıbetiyle ilgili bilgi yok. Üstelik bu çeviri “Kömen Yayınları” basımı gibi ünlü yayınevleri tarafından online da satılıyor. Buradan yayınevlerine sesleniyorum. Lütfen bu emek hırsızlığına ortak olmayın” dedi.

ŞADİ AYDIN KİMDİR?

Aydın kendi hayatını şöyle anlatmıştı:

1975 yılında Gümüşhane’nin Şiran kazasına bağlı Seydibaba köyünde doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi Giresun’da tamamladım. 1994 senesinde Ankara Üniversitesi, Fars Dili ve Edebiyatı bölümüne girdim. Bu bölümde okurken İran’a seyahatler gerçekleştirdim. İran coğrafyası, tarihi, edebiyatı, sanatı ve sineması hakkında okumalarımın yanı sıra akademik bilgimi de artırdım. 1998’de mezun olunca İstanbul Fatih Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde asistan olarak çalışmaya başladım. Aynı bölümde yüksek lisansımı bitirdim. 2001 yılında Türkmenistan Türkmen-Türk Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okutmanı olarak görev aldım. 2002 yılında Tahran Üniversitesi, Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde doktoraya başladım ve 2004 yılında bitirdim. Doktora sürecinde Türkmenistan-İran arasında adeta mekik dokudum. 2005 yılında akademik çalışmalarda bulunmak üzere Tahran’a yerleştim. Tahran Allame Tabatabai Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Eski Türk Edebiyatı dersleri verdim. İran kütüphanelerinde araştırmalarda bulundum.

TRT FARSİ İÇİN ÇALIŞTIM, KANAL BİR TÜRLÜ KURULAMADI

2008 yılında Türkiye’ye döndüm ve Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nda TRT Kürdi’nin kuruluşunda bulundum ve bu kanalda yapımcı olarak çalıştım. TRT’de istihdam amacım TRT Farsi’nin kuruluşunda bulunmaktı ama her ne sebeptense bu kanal bir türlü kurulamadı. TRT Kürdi’de iki yıl çalıştıktan sonra TRT İstanbul Radyosu’na tayin oldum. Bir yıl sonra Konya Mevlana Üniversitesi’nden iş teklifi aldım ve 2011 yılında bu üniversitede öğretim üyesi olarak çalışmaya başladım. Mevlana Araştırmaları Merkezi’ni idare ettim. Bu araştırma merkezinde Mevlana ve Mevlevilik alanında onlarca kitap ve makale neşrinin yanında onlarca seminer, konferans ve bilimsel toplantılar düzenledim. Nihayet Temmuz 2016 tarihinde 667 sayılı hukuksuz kara(r)nameyle çalıştığım üniversite kapatıldı. İşsiz kaldım, iş aramak ve geçimimi temin etmek amacıyla yurt dışına çıktım. Bu süreçte çok farklı işlerle meşgul oldum fakat diğer taraftan da akademik faaliyetlerime bir şekilde devam ettim. Amerika Birleşik Devletleri, Balkanlar ve Yunanistan’da kendi alanımla ilgili serbest araştırmalarda bulundum. Bu süre zarfında çalışmalarımı zor da olsa yayımlama imkanı buldum.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com