Yaşayan ‘son kabadayı’ olarak nam salan, yeraltı dünyasının tanınmış ismi ve sanatçı Muazzez Abacı’nın eski eşi Hasan Heybetli, tutuklu bulunduğu cezaevinde 75 yaşında hayatını kaybetti.
75 yaşındaki Heybetli, saat 19.00 sıralarında tutuklu bulunduğu İzmir 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ndeki koğuşunda ölü bulundu. Heybetli’nin ölümü üzerine nöbetçi savcı cezaevinde incelemelerde bulundu. Heybetli’nin kesin ölüm nedeni yapılan incelemelerden sonra belli olacak.
Heybetli, cezaevinde kaldığı süre boyunca prostat kanserine yakalanmış ve tedavi için Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurmuştu. Ayrıca kalp hastalığı nedeniyle de kardiyoloji servisinde düzenli takip ediliyordu. İlk belirlemelere göre, Heybetli’nin ölümünün doğal nedenlere bağlı olduğu ifade edildi.
Heybetli, aynı zamanda sanatçı Muazzez Abacı’nın da eski eşiydi. 1979 yılında sanatçı nişanlanan Heybetli ve Abacı çifti, 1980’de nikah masasına oturmuştu. 3 yıl süren birlikteliğin ardından boşanma kararı alan çift, 1989’da bir kez daha evlenmişti. Heybetli ve Abacı’nın ikinci evlilikleri ise 1993 yılında son bulmuştu.
Abacı, Hasan Heybetli ile yaşadığı aşk ile ilgili; “İlk evliliğimi annem istemedi ve benimle konuşmadı. Annemden ayrı kalmak beni harap etti. Annem çok prensipliydi. Sonra anneme gittim, “anne ben sensiz yapamayacağım” dedim. 2 sene sonra da eşimden ayrıldım ve Hasan Heybetli dönemi başladı.” demişti.
2015 yılında Kanal D’de Nazlı Ilıcak’ın sunduğu Pazar Gezmesi adlı programda ise, ünlü kabadayı Hasan Heybeti ile uzun süre fırtınalı bir ilişki yaşayan Abacı, o günleri şöyle anlattı: “Üçüncü evliliğimi 1976’da Hasan Heybetli ile yaptım ama bu ilişki ömür boyu oldu. Çünkü o hiç hapishaneden çıkamadı. Biz iki kere ayrıldık, evlendik. Benden sonra o üç kere evlendi. Herhalde yaşlandım diye beni bıraktı. Çok açık elli, evde hiç sesi çıkmayan biriydi. Beni hep kolluyordu. Ben zaten Hasan’a yanlış yapmaktan korkardım. Eskileri şimdi çok arıyorum.”
Muazzez Abacı, Lifetime TV’de Esra Oflaz Güvenkaya’nın sorularını yanıtlarken…
2011’de İzzet Çapa’ya konuşan Muazzez Abacı, o fırtınalı günleri şöyle anlatıyor:
“Ve bu kibar hanımefendi bir gün dönemin ünlü kabadayılarından Hasan Heybetli ile hayatını birleştiriyor… Nasıl oldu bu?
Yani, o kadar farklı iki yaşam ki. Arada aşk olduğu herkesçe malum. Ama nasıl başladı deyince, bir sanatçı hassasiyeti var ortada. Küçük yaşlardayken babamın ölmesi bir tarafımın hep kırık kalmasına sebep olmuştur.
Güçlü erkek arayışı mı? Yoksa babaya özlem mi?
E yani. Dosta, sevgiye hasret. Maksim’de çalışırken 80 gün beni izlemiş. Oysa Hasan Heybetli’yi tanımıyordum. İlk atak ondan geldi herhalde. Bir vesileyle bir gece telefon açtı eve. Dedi ki “Muazzez Hanım, ben her gece gelip sizi dinliyorum, çok beğeniyorum. Hatta tanışmak da istiyorum, ama bir vesile olmadı.”
O vesile ne zaman oldu?
Dinle, bitmedi… “Muazzez Hanım, rica etsem camdan dışarı şöyle bir bakar mısınız? Size bir sürprizim var” dedi.
Neymiş sürpriz?
O zaman Halaskargazi Caddesi’nde oturuyorum. Bir baktım, bütün cadde baştan aşağı gül. Çok hoşuma gitti.
Nasıl yani, tabancanın sapı yerine bütün caddeyi gülle mi donatmış Hasan Bey?
Dahası da var. O gece gazinodan çıkarken otomobilimin önünde koca bir kamyon belirdi. Derken damperi açıldı ve yola güller saçıldı. Bugün parayla bile yapılamayacak davranışlar. Yapılır da, bu para meselesinden çok düşünce tarzı ve sunuş. Bunlar bir anda sanatçı olarak ruhumu aldı gitti. Bu insanı tanımak istedim.
Kalbinizi çalmayı başarmış.
Evet, sonra yıllar süren hapis yaşamları başladı. Ama aşk hiç sönmedi.
Bu aşkta korkunun yeri var mıydı?
Asla, korku yok, asla…
Doludizgin bir aşktan söz ediyorsunuz.
Dolu dizgin ama 20-25 yılda iki buçuk seneden az beraber olabildik. Çoğunlukla hapishanedeydi. Kızımla birlikte yaşadım. Hatta Saba’nın bir lafı vardı, onu çok sevmesine rağmen “Annem sonunda bana kaldı” derdi.
Saba da hayat bağlarınızdan.
Hem de nasıl. O, hayatımın en büyük gurur kaynağı.”
2018’de Star TV’de yayınlanan Bir Hülya Avşar Sohbeti’nin 37. bölümünde Muazzez Ersoy, Hasan Heybetli’yi ve ‘kabadayılık’ öyküsünü şöyle anlatır:
Hülya Avşar, Abacı’ya eski aşkı Hasan Heybetli hatırlatınca Muazzez Abacı’nın ilk sözü; O benim için bir nefes alıştı dedi. Ben onun için hapishanenin yanında ev tuttum dedi. Biz de sizler için Abacı ile yeraltı dünyasının en tanınmış kabadayılarından bir tanesi olan Hasan Heybetli’nin efsane aşk hikayesini derledik. İşte o hikaye… Hasan Heybetli, ünlü bir kabadayı olan Hüseyin Heybetli’nin oğludur. Çocukluğundan itibaren bu “kabadayılık dünyası”na çok yakındır aslında. Daha 14 yaşındayken, ilk suçunu işlediği iddia ediliyor. 12 yaşında iki çocuk, tartıştıkları 14 yaşındaki Bayram isimli çocuğu göğsünden bıçaklamış ve ifade verirken vur emrini, reisleri Hasan Heybetli’den aldıklarını söylemiştir. Heybetli, sürekli Abacı’nın çalıştığı gazinoya gidip hayranlıkla onu izlemektedir. Birgün tüm cesaretini toplayıp, Abacı’ya onunla birlikte olmak istediğini söyler. Ancak Abacı onu reddeder. Ancak Heybetli, kolay kolay pes etmeyecektir. Abacı’nın çalıştığı gazinoya her gün, onu 24 saat düşündüğünü gösteren 24 adet kırmızı gül göndermiştir. Bir akşam Abacı’nın telefonu çalar. Arayan Heybetli’dir ve Abacı’ya camdan dışarı bakmasını söyler. Abacı camdan dışarı baktığında, tüm sokağın kırmızı güllerle kaplı olduğunu görmüştür ve bu aşka daha fazla kayıtsız kalamaz. Heybetli’nin büyük aşkı, kıskanç kalbi ve ele avuca sığmayan tavrı, bu ilişkinin hiç de kolay yürümeyeceğini göstermiştir Abacı’ya. Heybetli, Abacı’ya, artık gazinoda çalışmamasını, orada kazandığı paranın daha fazlasını ona vereceğini söylemiştir. Ancak Abacı her ne kadar ona çok aşık olsa da, müziğe de aşıktır ve bunu kabul etmez.
Abacı bir sabah uyandığında, evinin salonunun parayla kaplı olduğunu görür. Bunu Heybetli’nin yaptığını hemen anlamıştır ve yardımcısına tüm parayı çöp poşetine doldurmasını söyler. Daha sonra Heybetli’yi evine çağırıp, tüm parayı camdan aşağı atar. Heybetli’ye itaat etmeyecektir çünkü müziğe olan aşkı, bir erkeğe olan aşkından daha büyüktür.
Bu fırtınalı aşkın nikah masasına taşınması fazla uzun sürmez ve ikili ilk evliliklerini 1980 yılında yapar. İlk evlilikleri diyorum çünkü bu fırtınalı evlilik 3 yıl sürdükten sonra bitmiş ancak birbirinden uzun süre ayrı kalamayan çift 1986 yılında yeniden nikah masasına oturmuştur.
Heybetli, ilişkileri boyunca defalarca cezaevine girip çıkar. Hatta Heybetli cezaevindeyken, Muazzez Abacı, cezaevinin tam karşısında bir ev tutmuştur ve o günlerden “Hasan cezaevinin bahçesinden bir ıslık çalardı, ben balkona koşardım” diye bahseder. Abacı, Heybetli’nin kendisini sürekli koruyup kolladığını da söylüyor. Geçmiş zamanlarda gazinocular kralı Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy’a, Zeki Müren’e bile tokat atmış ancak Abacı, Heybetli sayesinde, bu tip olayları hiç yaşamamış. Bugün bu ilişki devam etmiyor olsa da, Abacı, Heybetli’den “Eli açık, iyi yürekli ve evde hiç sesi çıkmayan gerçek bir delikanlıydı. Biz onunla defalarca ayrılıp barıştık ama ilişkimiz ömürlük oldu” diye bahsediyor.
1950 yılında Siirt’te dünyaya gelen Hasan Heybetli, Arap Hüso olarak bilinen kabadayı Hüseyin Heybetli’nin oğludur. İsmini İstanbul’un yeraltı dünyasında duyurdu. Defalarca cezaevine girdi, çıktı. Türkiye kamuoyu onu Muazzez Abacı ile gerçekleştirdiği evlilik ile tanıdı. Hasan Heybetl, 2009 yılında yargılandığı ‘Rezidans cinayeti’ davasında ‘kasten adam öldürmek’ suçundan 25 yıl, ‘ruhsatsız silah taşımak’ suçundan da 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yaşayan ‘son kabadayı’ olarak bilinen Hasan Heybetli, 2021 yılında görülen mahkemede hakim karşısına çıkmıştı. 2004 yılında şarkıcı Kader’in alacağını tahsil ettiği iddiasıyla 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldığı mahkemede Hasan Heybetli, mahkemeye o dönem Gülen cemaati ile ilişkili olduğu iddia edilen hâkim ve savcıların baktığını; kendisine kumpas kurulduğunu ve yargılamanın tekrar edilmesini istemişti. Talebi değerlendiren mahkeme Hasan Heybetli’nin itirazını kabul ederek yeniden yargılama yapılmasına karar vermişti.
Oysa, 2004 yılında kapatılan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, bir mali müşavirin, araba alışverişinden dolayı şarkıcı Kader Çetintürk’e borcu olduğu belirtilerek, Çetintürk’ün de Hasan Heybetli aracılığıyla bu alacağını tahsil etmeye çalıştığı kaydedilmişti. Hasan Heybetli’nin, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve gaspa eksik teşebbüs” suçlarından 29 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Ramazan ve Cengiz Heybetli’nin de 18 ile 26’şar yıl arasında ağır hapse çarptırılması talep edilmişti.
4 yıl süren mahkeme sonrası Çete kurup, yöneterek şarkıcı Kader’in alacağını tahsil etmek istediği iddiasıyla yargılanan ünlü kabadayı Hasan Heybetli, 2008 yılında yargılandığı 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla cebir ve tehdit uygulamak suretiyle örgüt kumak” gerekçesiyle 2 yıl 1ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Aynı mahkemede yargılanan Cengiz Heybetli, Ramazan Heybetli, Serkan Güzelkesen Recep Kidir “örgüt üyesi olmak” suçundan 1 yıl 15’er gün, Cem Çağlak ise “örgüt üyesi olmak ve ruhsatsız silah bulundurmak” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis, 366 YTL para cezasına çarptırılmıştı. Örgüt üyesi olduğu öne sürülen Orhan Hakan Heybetli ile örgüte yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen şarkıcı Kader Çetinkaya ile Nevzat Seyitoğlu hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı verilmişti.
Aradan geçen 13 yıl sonra daha önce yargılandığı mahkemeye tekrar başvuruda bulunan Hasan Heyetbetli Avukat Erdost Balcı aracılığıyla o dönemde Gülen cemaati ile ilişkili gösterilen hâkim ve savcılar tarafından kumpasa uğradığını iddia ederek yeniden yargılama talebinde bulundu. Mahkeme sunulan itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verildi; “2004 tarihinde kimliği belirsiz bir sahsın ihbarı ile Hasan Heybetli ve başkaca kişilerin, 5-6 araç ile gelerek sonradan gerçek isminin Feysel Seven olduğu öğrenilen PKK terör örgütü mensubu Erdal Altıntaş isimli kişiyi kaçırdıkları bahanesiyle bir çay ocağına baskın yapılmış, 23 kişi gözaltına alınmış, aralarından birisi de başvurucu olan 8 kişi hakkında dava açılmış, 15 kişiye ise takipsizlik kararı verilmiştir. Hasan Heybetli açılan bu davada 2 yıl 6 ay hapse mahkum edilmiştir. Davaya konu ihbarcının PKK terör örgütünden yargılandığı ve çeşitli eylemlere katıldığı ortaya çıkmış ancak bu yaşananların hiç biri yargılamada gündeme gelmemiştir.”
Dilekçenin devamında iddianamenin hazırlanmasının ardından yargılandığı mahkemenin heyetinde Zekeriya Öz, Zafer Başkurt, Erkan Canak gibi isimlerin olduğunu ifade eden Hasan Heybetli ‘kumpasa uğradığını’ iddia ederek yargılamanın tekrar yapılmasını talep etti.
Talebini değerlendiren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi talebi reddederek itirazın yerinde olmadığı kararını verdi. İtiraz üzerine Heybetli’nin Avukatı Erdost Balcı mahkemenin red kararına itiraz etmek için bir üst mahkeme olan 11. Ağır Ceza Mahkemesine başvurdu. Talebi değerlendiren 11. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama talebini kabul etti. Kararın ardından Hasan Heybetli tekrar hakim karşısına çıkacak.