Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Dumankaya Holding yöneticilerinin yargılandığı ve "örgüt üyeliği" iddiasıyla hapis cezası aldığı davada emsal niteliğinde bir bozma kararına imza attı. Mahkeme, yerel mahkeme ile İstinaf'ın onayladığı cezayı "gizli tanık ifadelerinin tek başına delil olamayacağı" gerekçesiyle bozdu. Karar, "gizli tanık" davalarına emsal olacak.
Gülen cemaati üyeliği suçlamasıyla haklarında hapis cezası verilen Dumankaya Holding yöneticileriyle ilgili İstinaf’ın da onayladığı mahkeme kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Emsal niteliğindeki Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararında “gizli tanık” ifadelerinin tek başına delil sayılamayacağı vurgulandı.
Dumankaya Holding yöneticilerinden Halit Dumankaya ve Uğur Dumankaya’ya Gülen cemaatine üye olma suçlamasıyla 7 yıl 6 ay, Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinççi’ye ise aynı gerekçeyle 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilmişti.
Sabah’ta yer alan habere göre; İstinaf verilen cezaları onarken, davayla ilgili Yargıtay’ın terörle yetkili mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nden bozma kararı çıktı. Kararda 3 tanığın duruşmada dinlenmediği gerekçesiyle eksik araştırma yapıldığı belirtildi.
Kararda, Uğur Dumankaya’nın yönetim kurulu başkanı olduğu şirketlerde burs ve kurban parası toplandığı, 2014 yılı itibarıyla çalışanların maaşlarının Bank Asya’ya taşınmasına karar verildiği ve Samanyolu TV’de yayımlanan Ayna isimli programa 2015 yılında da sponsor olduğu belirtildi, ancak bu eylemlerin “suç unsuru” olmadığı kaydedildi.
Kararın en dikkat çekici bölümünde ise gizli tanık ifadelerinin tek başına delil olmayacağının ifade edilmesi dikkati çekti.
Dumankaya Holding’e ait 17 şirketin müsaderesiyle ilgili ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi, şirketlerin sermayesinin Gülen cemaatine ait olduğuna, fonlandığına ya da örtülü veya çifte muhasebe kayıtları tutulduğuna dair bir tespit bulunmadığını belirtti.
Halit Dumankaya
Kararda, Gülen cemaatine aktarıldığı iddia edilen paraların miktarı ile söz konusu şirketlerin ekonomik değerleri arasında orantı bulunup bulunmadığının tespitine yönelik MASAK ve uzman bilirkişilerden oluşacak bir heyet raporu alınarak para aktarımı olmayan şirketlerin müsaderesine karar verilemeyeceği kaydedildi.
17 şirketin müsaderesiyle ilgili kararı bozan Yargıtay, şirketler hakkında verilen kayyım atanması kararının sürdürülmesine ilişkin takdirin ise ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine karar verdi.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
