Yeni Şafak gazetesi, son dönemde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya hakkında birçok haber yayınlamıştı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, hakkında da iddialarda bulunan gazeteye, “Yaman” sosyal medya hesabı üzerinden “Yeni Şafak çetesi” ve “Alçak iftiracılar” ifadeleriyle tepki gösterdi.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, Yeni Şafak gazetesinin kendisi hakkında “Gülen cemaati bağlantısı” iddialarıyla haber üretmesine “Yeni Şafak çetesi” başlıklı bir yazıyla karşılık verdi. Yaman, gazetenin iddiaları karşısında devlet kurumlarını göreve davet ederken, hakimliğinin tüm aşamalarında hukuk dışı hiçbir güce yaslanmadığını belirtti.
Yeni Şafak’ın haberinde Yaman’ın 330 daireyi ilgilendiren bir davayı kendi heyetine düşürmek için sistemle oynadığı ve dosya sırasını değiştirdiği iddia ediliyordu. Haberde ayrıca Yaman’ın kardeşinin “Gülen cemaati bağlantıları” iddiası nedeniyle “kaçak” olduğu ve çocuklarının cemaat ile ilişkili olduğu gerekçesiyle meslekten atıldığı ileri sürülüyordu.
Yaman, Facebook hesabından paylaştığı yazısında 1987’de intisap ettiği hakimlik mesleğinin son aşamasında hasbelkader Yargıtay 11. Hukuk Dairesi başkanlığına seçildiğini belirtti. Yaman, “Mesleğimin başından beri herhangi bir güç odağına yaslanmadan tamamen hak ve adalet odaklı hareket ederek, kimsenin hakkını kimseye yedirmemek için azami gayret sarfettim” dedi.
Ayrıca Yaman, “Kirlenmenin doruk noktasına vardığı zamane ortamında memleketi kurtaramasam da hiç olmazsa kapının önünü temiz tutarak bir nebze olsun adalete güvenin tesisine katkı sunmaya çalıştım” diye konuştu.
Yaman, dürüstlük konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Bunların hiçbiri meziyet değil elbette. Bir hakimin dürüstlükten dolayı paye kazanması kadar anormal bir şey olamaz. Dürüstlük işimiz farz-ı aynı, olmazsa olmazımız olmalı, değil mi. Lakin memleket o kadar kirlendi ki sıradan meziyetler bile övgüyle karşılanır hale geldi.”
Kimsenin aferin alma beklentisi içinde olmaması gerektiğini vurgulayan Yaman, “Lakin iftira üzerinden bedel ödetmeye kalkışmanın da bir sınırı olmalı. Her biri ayrı bir iftiraya tekabül eden ailecek infaz edilmenin bir haddi hududu olmalı, değil mi” diye sordu.
Yaman, geçmişine dair şunları söyledi: “Bilmezler ki hayatımız bu neviden alçak, şerefsiz, namussuz müfterilerle mücadele içinde geçti. Allah’ın sonsuz rahmet ve kudretiyle hepsinin üstesinde geldik, elhamdülillah.”
Başkanlığını yaptığı dairenin büyük meblağlı ticari davalara bakmakla görevli olduğunu ifade eden Yaman, “Bunun için kimi zamanlar haksız talep ve beklentilere maruz kalsak dahi elimizin tersiyle geri çevirmesini bildik” dedi.
Yaman, “Eğer geçmişinizde sizi bazılarının elinde rehin bırakacak süfli bir hayat bırakmadıysanız, duruş sergilemekte zorlanmıyorsunuz zaten” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Şimdilerde Yeni Şafak çetesinin beni karalamaya kalkışmasının yegane nedeni neymiş acaba?”
Yaman, soruşturma açılmasını ve geçmişe yönelik tüm telefon HTS kayıtlarının ve hesap hareketlerinin incelenmesini istedi, “Haram yoldan birilerinin malına çökmelerine imkan ve fırsat vermediğimiz için iki gündür yalan dolan iftiralarla itibar cellatlığına soyunuyorlar” dedi.
“Yıllardır dindar geçinip üç kuruşluk menfaat için alçaklık yapıyorlar”
Yaman, “Yıllardır dindar geçinip üç kuruşluk menfaat için yapmadıkları alçaklık bırakmayan bu çeteye karşı meşru çerçevede elimden geleni ardıma bırakmayacağım elbette” ifadelerini kullandı.
Yaman, “Bu arada böylesi münafıkları halen Müslüman zannederek sosyal medyada beni ‘FETÖ’ üzerinden linçlemeye kalkan zavallı muhafazakar trollere ne demeli bilemiyorum. Allah’ın laneti cümlesinin üzerine olsun… daha alçak birileri varsa şayet, dünyevi çıkarları için bu yaftayı sağa sola pervasızca sallayan namussuzlardır” dedi.
“Ey haramzade, münafik, esfeli safilin Yeni Şafak çetesi, bahsi geçen haber içeriğinden sadece birini doğrulayın istifa etmezsem şerefsizim” diyen Yaman, yazısını şu sözlerle tamamladı:
“Peki aksi çıkarsa ne olacak? Bu din tüccarları, patronajın çıkarlarını temin için kaldıkları yerden tehdit şantaj ve itibar cellatlığına aynen devam edeceklerse şayet, mesele Abdullah Yaman’ın şahsi meselesi olmaktan çıkıp devletin itibar alanına tecavüze girer. Devlet itibarının bittiği yerde böylesi çetelerin hakimiyeti başlar ki, herkesten Abdullah Yaman mukavemeti beklemezsin.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
