TSPB verilerine göre, 19 Mart’taki siyasi gelişmelerin ardından hem yerli hem yabancı yatırımcı TL varlıklardan çıkarken, döviz ve altına yöneldi. Yabancı yatırımcının Türkiye’deki finansal varlık payı bir ayda 1,07 puan düşerek yüzde 9,83’e geriledi.
19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan siyasi gerilim, Türkiye finansal piyasalarında yankı bulmaya devam ediyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) verilerine göre hem yerli hem de yabancı yatırımcılar TL cinsi finansal varlıklardan kademeli olarak çıkarken, döviz ve kıymetli maden hesaplarında artış dikkat çekti.
Ekonomim’in haberine göre, TSPB verileri, özellikle yabancı yatırımcının Türkiye’deki finansal varlıklarını hızla azalttığını ortaya koydu. Mart ayında Türkiye’deki toplam finansal varlıkların yüzde 10,9’unu elinde bulunduran yabancı yatırımcıların bu payı, Nisan’da 1,07 puan gerileyerek yüzde 9,83’e düştü. Bu süre zarfında yabancıların toplam varlıkları 345 milyar lira azalırken, yerli yatırımcının varlıkları 873,8 milyar lira artış gösterdi.
En büyük düşüşler ise hisse senetleri ve devlet tahvillerinde yaşandı. Yabancıların hisse varlıkları bir ayda 2,17 trilyon liradan 1,93 trilyon liraya geriledi. Bu varlıkların toplam finansal portföy içindeki payı da yüzde 53,73’ten yüzde 52,37’ye indi. Aynı dönemde devlet tahvili varlıkları 599,4 milyar liradan 395 milyar liraya düşerken, tahvillerin portföy içindeki payı 4,15 puanlık sert bir düşüşle yüzde 10,7’ye geriledi.
Yerli yatırımcının finansal tercihlerinde de benzer bir yönelim göze çarptı. Mart-Nisan döneminde TL mevduatın toplam varlıklar içindeki payı yüzde 27,74’ten 26,56’ya geriledi. Hisse senedi yatırımlarında da 110 milyar liralık bir düşüş yaşandı ve hisse portföyünün toplam içindeki oranı 0,61 puan azalarak yüzde 10,54’e indi.
Buna karşılık döviz ve kıymetli maden hesaplarında artış görüldü. Döviz hesapları 5,16 trilyon liradan 5,43 trilyon liraya çıkarken, toplam finansal varlıklar içindeki payı yüzde 15,63’ten yüzde 16,04’e yükseldi. Altın hesapları ise 2,04 trilyon liraya çıkarak payını yüzde 6,03’e taşıdı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verileri de bu eğilimi doğrular nitelikte. 14 Mart haftasında 203,9 milyar dolar seviyesinde olan bankalardaki yabancı para mevduatları, 18 Nisan’da 222,6 milyar dolara kadar yükseldi. Ancak bu tarihten sonra sınırlı bir gerileme gözlemlendi. 9 Mayıs itibarıyla yabancı para mevduatı 220,1 milyar dolara geriledi. Artış 16,2 milyar dolara ulaşmış olsa da ivmenin zayıfladığı görülüyor.
Finans çevrelerinde, yaşanan bu çıkışların ve güvenli limanlara yönelimin, siyasi gelişmelere paralel olarak şekillendiği yorumları yapılıyor. Özellikle yabancı yatırımcı nezdinde hisse senedi ve tahvile olan ilginin azalması, Türkiye piyasalarındaki kırılganlığı artıran önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Analistler, bu sürecin devam etmesi halinde, TL cinsi varlıklara yönelik yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesinin zaman alabileceğine işaret ediyor. Özellikle ekonomi politikalarında netlik ve siyasi istikrarın, sermaye hareketlerinde belirleyici olmaya devam edeceği vurgulanıyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
