Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Marmara Denizi, İstanbul’un Silivri ilçesi açıkları olan 3,9 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Ardından 12.49’da Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.
Yaşanan sarsıntılar büyük panik yaratırken gözler deprem uzmanlarına çevrildi.
Yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, depremin büyük depremin beklendiği Kuzey Anadolu Fayı’nın batı ucu üzerine denk geldiğini söyledi.
NTV yayınına katılan Okan Tüysüz’ün açıklaması şöyle: “Dikkatli olmak gerekiyor, 4 arkasından 6 büyüklüğünde deprem. Bu değerler değişebilir. Büyük deprem beklediğimiz Kuzey Anadolu Fayı’nın batı ucu üzerine denk geliyor. Bir süre izlememiz gerekiyor. Daha küçük depremler olursa bağımsız depremler olduğu yönünde konuşacağız. Şu aşamada söyleyebileceğimiz çok fazla bir şey yok. Bu büyüklükteki bir depremin daha büyüğünü tetikleme olasılığı zayıf. Bu depremin arkasından 5’lik bir deprem beklenebilir. 4’lük bir öncüyle başladı, 6 ile devam etti. Arkasından 5 ve daha küçük depremler olası.”
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, depremin büyük depremin beklendiği yerde olmadığını ancak ana fay üzerinde meydana gelen depremin gerilimi artırdığını söyledi. Çakır, “Deprem, büyük depremin beklendiği noktaya yaklaşık 30 km uzaklıkta meydana geldi. Deprem beklenen deprem değil.” ifadelerini kullandı.
Dr. Ramazan Demirtaş da söz konusu depremle ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu depremim 26 Eylül 2019’da yaşanan 5.9 büyüklüğündeki depremle aynı yerde olduğunu açıkladı. Demirtaş, “Bu deprem beklenen Marmara deprem değil, bu deprem sonrası yakından izlenmeli” dedi.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğünde deprem sonrasında Candaş Tolga Işık’a telefonda yaptığı açıklamada “Bu deprem öyle oldu, bitti, geçti denecek bir deprem değil” dedi.
Görür şöyle devam etti: “Türkiye, asla değişmemesi gereken gündemini tekrar hatırladı. Büyük deprem geliyorum diyor. Yetkilileri İstanbul’la ilgili bir kez daha uyarıyorum. Kaybedecek zamanımız yok, kalmadı.”
Depremin ardından Prof. Dr. Ahmet Ercan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Halk TV’ye bağlanarak depreme dair ilk değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Ana deprem gelmeden önce şiddeti 4-5-6’ya varan öncü depremlerin olacağını belirtmiştim. Bunlardan bir tanesi bu, 6.2” ifadelerini kullandı. Sarsıntının, İstanbul’da beklenen büyük deprem olmadığını vurgulayan Ercan, bu tür depremlerin yerel gerginlik boşalmaları olduğunu dile getirdi.
Prof. Ercan, “Bu azımsanmayacak bir büyüklükte ve burada bir gerginlik birikiminin olduğunu gösteriyor” dedi. Depremin geniş bir alanda hissedilmesini, fay hattının sığ derinlikte kırılmasıyla ilişkilendirdi. “Deprem doğu-batı doğrultusunda, sağ atımlı bir kırıkta gerçekleşti. Kuzey Anadolu Fayı’nın Trakya kolu hareket etti” dedi.
Prof. Ercan, Silivri önlerinde gerçekleşen depremin Trakya kırığını kırdığını belirterek, “Bugün, yarın ve bir hafta içinde 1-2 defa daha sarsılacağız. Artçılar 5.2’ye kadar ulaşabilir ama bu yıkıcı olmaz” açıklamasında bulundu.
Ahmet Ercan, depreme ilişkin açıklamalarına şu sözleri ekledi; “Tabii burada büyük bir gerginlik boşalmıştır. Aşağı yukarı Hiroşima’ya atılan atom bombasına yakın bir gerginlik boşalması olmuştur.”
Gazeteci Candaş Tolga Işık, Prof. Dr. Celal Şengör ile yaptığı görüşmeyi aktardı. Işık’ın paylaşımına göre Şengör “6,2’lik bir depremin kendisinden küçük artçıları olması beklenen bir durumdur. Ancak devamında 6,2’den büyük bir deprem ya da depremler olursa bunun İstanbul’da beklenen büyük depremin öncüleri olabileceği ihtimali daha güçlenir. Öncüyse de 10 sene sonra olacak depremin mi öncüsü 10 dakika sonra olacak depremin mi bunu bilemeyiz” dedi.
Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya paylaşımında, “M 6,2 Orta Marmara’nın üretebileceği en büyük deprem. Öngördüğümüz büyüklükte. Panik yok. Daha büyük deprem beklemiyorum. Artçı sarsıntılar devam edecek,” ifadelerini kullandı. Bektaş, bu değerlendirmesini Kuzey Marmara Fayı’nın yapısına dair uzun süredir savunduğu “creep” (sürünme) teorisine dayandırıyor.
Bektaş’a göre, fayın bu özelliği nedeniyle Orta Marmara segmenti genellikle 7’den büyük depremler üretemiyor ve enerji birikimi sınırlı kalıyor. Daha önceki açıklamalarında bu bölgede en fazla M 6.4 civarında depremler beklenebileceğini belirten Bektaş, son 6.2’lik depremin kendi öngörüleriyle uyumlu olduğunu vurguladı. Uzman isim, fayın Tekirdağ-İstanbul arasındaki kilitli olmayan “sürünme” bölgesinde enerji harcadığını ve bu depremin daha büyük bir deprem riskini tetiklemediğini savundu.
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ da, “Deprem İzmir’de de hissedildi. Bundan sonra enerjinin nereye doğru transfer olacağı önemli. Şimdi İstanbul tarafına doğru gidecek mi gitmeyecek mi bunlarla ilgili sismologlar çalışacak. Uygu verilerinden yararlanarak bakılacak. Ayrıca araçlara binip trafiğin kilitlenmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Depremi değerlendiren İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Can veya mal kaybı yaşanabilir. Ekiplerce taramalar başlamıştır. Depremin şiddetini göz önüne aldığımızda tsunami etkisini beklemiyoruz. Artçı sarsıntıların olması iyi bir şey. Deprem Kuzey Anadolu Fayı üzerinde meydana geldi. Fayın tümü değil bir kısmı kırıldı. Birkaç saat sonra gelen bilgiler ışığında fayın nereden ne kadarının kırıldığını daha iyi anlayacağız. Ucuz kurtulduk, geçmiş olsun” dedi.