Seçimden önce peynir ekmek gibi dağıtılan ruhsatlar, kendini odasına kilitleyen müdürler, kuyrukta bekleyen müteahhitler... Üsküdar Belediyesi'nde devir teslim öncesi yaşananlar şüphe çekiyor. Seçimden önceki 5 iş gününde 171 inşaat ruhsatının verildiği belirlendi.
31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlerin ardından CHP’nin AKP’nin elinden aldığı Üsküdar Belediyesi’nde, demir telsim öncesi dikkat çekici ihalelerin yapıldığı ortaya çıktı. 22 yıldır AKP tarafından yönetilen ilçede, mazbata töreni dün 16.30’da gerçekleşti, başkanlık resmen CHP’li Sinem Dedetaş’ın oldu.
Ancak mazbata ve seçim sürecinde belediye koridorlarında yaşananlar dikkat çekiyor.
soL Haber’in ulaştığı kaynaklar, başta İmar ve Şehircilik olmak üzere belediyenin birçok müdürlüğünde neredeyse kimsenin bulunmadığını aktardı.
Buna göre, birimlerin müdürleri son olarak seçim gecesi görüldü. Bazı isimler kendini odasına kilitledi, bir süre sonra da belediyeden ayrıldı. Aradan geçen 4 günde belediye binasına uğramayan müdürler böylece herhangi bir belgeye imza atmamış oldu.
Ertesi sabah belediyeye gidenlerse, poşetlere doldurulmuş evrakları binadan çıkarılırken gördüklerini söylüyor.
Belediyede İmar ve Şehircilik Müdürlüğü önünde uzayan kuyruğun görüntülerini BirGün paylaşmıştı. Bu kuyruğun hikayesiyse seçimden öncesine uzanıyor.
soL’un edindiği bilgilere göre, seçimden önceki hafta, 5 iş gününde toplam 171 yapıya ruhsat verildi. Bu ruhsatların onay tarihleri de daha erken tarihlerle değiştirildi.
Bir ruhsatın verilebilmesi için elektrik projesinden, zemin etüdü raporuna dek birçok parametrenin incelenmesi ve onaylanması gerekiyor. Kısa sürede 171 yapıya ruhsat verilmesinin bu nedenle mümkün olamayacağını vurgulayan kaynaklar, kontrolleri tamamlanmayan binalara ruhsat verildiğini söylüyor.
Yapılara verilen ruhsatlara ilişkin resmi işlemlerin tamamlanmasıysa zaman alabiliyor. Müteahhitlerin seçimin hemen ardından bürokratik işlemleri tamamlamak için kuyruğa girdiği anlaşılıyor.
CHP’li yeni yönetimin verilen bu ruhsatları iptal etme hakkı bulunuyor. Sinem Dedetaş’ın bu hakkını ne yönde ve ne zaman kullanacağıysa merak konusu.