Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanını tehdit ettiği iddiasıyla tutuklanan ve Silivri Cezaevi’nde tutulan gazeteci Fatih Altaylı ile ilgili dikkati çeken açıklamalarda bulundu. Cezaevinde ziyaret ettiği Fatih Altaylı için, “Silivri algımı değiştirdi” diyen Özdağ, “Mayo giyip avluda güneşleniyormuş. Güneşlenirken de orada çok sık meyve suyu dağıtırlar onu maden suyu ile karıştırıp içiyormuş” diye anlattı.
Ümit Özdağ, tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı’nın ekibi tarafından YouTube kanalında ağırlandı. Altaylı’yı Silivri’de ziyaret eden Özdağ, kendisini çok iyi gördüğünü söyledi. Altaylı’nın Silivri Cezaevi’ndeki durumu ve cezaevinde yaşadıklarına ilişkin bilgiler veren Özdağ, Altaylı’nın kıyafetlerinin ütülü olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:
“Fatih Bey, Silivri algımı değiştirdi. Ben orada beş ay yattım. Ve görüşeceğimiz salona beyaz pantolon, beyaz gömlek, mavi ceketli, sanki beş yıldızlı bir tatil köyünün havuzundan gelen bir adam girdi. Ben beş ay beyaz gömleğim vardı, giymemiştim orada. Ama Fatih Bey’in ütülü. Dedim ki, ‘Fatih Bey bu ne? Nasıl ütülüyorsunuz, jilet gibi’. Güldü ve dedi ki, ‘Islak bir havluyu önce koyuyorum. Ondan sonra onun altına gömleği, pantolonu koyuyorum. Üstüne de döşeği koyuyorum ve o şekilde ütülüyorum.’ Tam yatılı okul ütüsü diyelim.”
“Tabii yanmış. Meğer mayo giyip avluda güneşleniyormuş. Güneşlenirken de orada çok sık meyve suyu dağıtırlar. Genellikle bu aralar kayısı dağıtılıyor. Yani bir ay öncesine kadar. Demek ki hala dağıtmaya devam ediyorlar. Onu maden suyu da karıştırıyormuş. Sonra mayosunu giyip güneşleniyormuş. Doğrusu ben de güneşlendim. Ama ben yüzümü güneşlendirmekle yetindim. Hiç mayo giyip güneşlenmedim.”
“Tabii özellikle ilkbahardan itibaren avlu çok yoğun bir, kuşlar yukarıda tel örgülerinin arasına kafes yapıyorlar ve o kafeslerden aşağı yavrular düşüyor. Ben bir yavruya mesela yardım edeyim dedim ama öldü. Dört beş tane ben çıkarken düşmüş ölmüş yavru vardı. Birisini kurtarmış ve çocukken okuduğu Almanca bir kitaptan yavruya nasıl yardım edeceğini öğrenmiş. Revani yedirmiş yavruya ve beş gün bakmış. Beş gün sonra, uçmayı öğretmiş ona. Beş gün sonra uçmuş gitmiş kuş ve şimdi her gün Fatih Bey’e böcek getiriyormuş ve kapının önüne böcek bırakıp gidiyormuş. Müthiş bir hikâye. Dedim ki, harika bir şey bu. Yani teşekkür ediyor kuş. Sen bana gıda verdin, yem verdin, su verdin. Şimdi ben de sana teşekkür ediyorum. Morali çok yüksek. Yani Silivri Cezevi’nde değil de Silivri tatil köyünde kalıyormuş gibi. Evet, Rasim Ozan Kütahyalı, bu da sana dert olsun yani.”