Mahkeme Refah'taki durumu "felaket" olarak sınıflandırdı ve insani koşullar göz önünde bulundurularak askeri operasyonun derhal sona erdirilmesine hükmetti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail’in Refah operasyonu için kararını verdi. Mahkeme, İsrail’in Refah operasyonunu derhal durdurmasına, Refah kapısının derhal açılmasına, soykırım iddiasına ilişkin delilleri korumak için soruşturmacıların Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamasına hükmetti. Birleşmiş Milletler’in en üst düzey yargı organı olarak görev yapan UCM’nin kararları yasal olarak bağlayıcı ancak doğrudan uygulanmaları için yeterli mekanizmalar bulunmuyor.
Mahkeme Refah’taki durumu “felaket” olarak sınıflandırdı ve insani koşullar göz önünde bulundurularak askeri operasyonun derhal sona erdirilmesine hükmetti.
2’ye karşı 13 oyla 26 Ocak ve 28 Mart tarihli tedbir kararlarının derhal uygulanmasına karar veren mahkeme, “Soykırımı Engelleme Sözleşmesi’ne uygun olarak Refah ve Gazze’deki durumun kötüleşmesi göze alınarak, İsrail derhal Refah’ta operasyonlarına son vermelidir” dedi
Ayrıca Refah kapısının derhal açılmasına hükmedildi.
Mahkeme, İsrail’in soykırım iddiasına ilişkin delilleri korumak için soruşturmacıların Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamasını istedi.
İsrail’in askeri operasyonunun çok sayıda ölüm ve yaralanmaya yol açtığını ve büyük miktarda yerleşim yerinin imha edilmesiyle çok sayıda kişinin yerinden edildiğini söyleyen yargıç Navaf Selam, “Gıda ve temel ihtiyaçlardan mahrum kalan Filistinlilerin Gazze Şeridi’ndeki korkunç yaşam şartlarının 24 Ocak’tan beri daha kötüleştiğini gördük” diye ekledi.
Refah’taki askeri bombardımanın, 1 milyondan fazla Filistinlinin buraya gelmesinden sonra riski büyüttüğünü belirten Selam, Birleşmiş Milletler’e göre 800 bin kişinin yerlerinden edildiğini hatırlattı ve Refah’taki operasyonun Gazze’deki kötü durumu tırmandırdığına dikkat çekti.
“28 Mart tarihli tedbir kararları sonrasında durumda iyileşme olmadığı görüldü” diyen yargıç Selam, şunları aktardı:
“Refah operasyonu yüz binlerce kişiyi ölüm riskiyle karşı karşıya bırakacak ve insani operasyonları büyük oranda etkileyecektir. Yerinden edilen 800 bin kişiden yarısı çocuktur ve burada altyapı imkanları son derece azdır. Öte yandan 8 Mayıs’ta Dünya Sağlık Örgütü direktörü Refah’taki son tıbbi merkezlerden birinin artık hizmet veremediğini açıkladı.”
Selam, mahkemenin, İsrail’in sivilleri korumaya yönelik aldığı önlemlerin yetersiz olduğuna karar verdiğini, sivillerin korunmadığını gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Sonuç olarak, mevcut durumun mahkemenin geçmiş emirlerinde değişiklik yapması gerektiğine karar vermiştir. Yeni tebdir kararlarına ihtiyaç duyulduğu uygun görülmüştür. Soykırımı Önleme Anlaşması çerçevesinde İsrail derhal askeri saldırılarına son vermeli ve sivillere yönelik her türlü zarar ve fiziksel imhaya yol açacak operasonlara son vermelidir.
Soykırımı Önleme Sözleşmesi çerçevesinde kanıtların korunması açısından İsrail etkin tedbirler alıp Gazze Şeridi’ne her türlü soruşturma ekibinin rahat giriş çıkışına engel olmamalıdır.
Mahkeme ayrıca İsrail’in tedbir kararlarıyla ilgili 1 ay içinde atılan adımlara dair rapor vermesini emretti.
Bu raporların davacı Güney Afrika’ya sunulmasına karar verildi.
Kararların önyargısız olarak verildiğini vurgulayan mahkeme, Hamas’ın 7 Ekim’de esir aldığı İsrailli rehinelere ilişkin endişelerini de dile getirdi.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e soykırım suçlamasıyla dava açtığı Uluslararası Adalet Divanı, 1945 yılında devletler arası anlaşmazlıkları çözmek için kuruldu.
Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan divan, Birleşmiş Milletler’in en üst düzey yargı organı olarak görev yapıyor.
Kararları yasal olarak bağlayıcı ancak doğrudan uygulanmaları için yeterli mekanizmalar bulunmuyor.