‘Türk tipi otoriterlik öncesi son dönemeç’ uyarısı: Etki Ajanlığı Düzenlemesi

CHP Milletvekili Namık Tan, 'Etki Ajanlığı Düzenlemesi'nin bu hafta Meclis'e getirileceğini hatırlattı ve düzenlemeyi "Türk tipi otoriterlik öncesi son dönemeç" olarak tanımladı: Türkiye'nin emsallerinden çok daha güçlü ve yetkin bir istihbarat teşkilatı bulunmasına rağmen, sanki ülkenin kronik bir istihbarat problemi varmışçasına bir casusluk yasası üretiliyor.

  • ü
  • 11 Kasım 2024
  • ü
  • Gündem

CHP Milletvekili Namık Tan, kamuoyunda ‘Etki Ajanlığı Düzenlemesi’ olarak bilinen kanun maddesinin, Noterlik Kanunu ile ilgili değişiklikler içeren bir torba yasaya derç edilerek Meclis onayına sunulacağını hatırlattı.

Düzenlemeye “Türk tipi otoriterlik öncesi son dönemeç” diyen Tan, “Bu kanun maddesinde, casuslukla ilgili ‘yeni suç’ ihdas ediliyor; devletin güvenliği veya iç ya da dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlere, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası getiriliyor. Fakat, ‘neyin suç tanımına girdiği’ elbette doğru düzgün tanımlanmıyor ve son derece muğlak bırakılıyor” dedi. Tan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Daha önce 9. Yargı Paketinin parçası olarak getirilmek istenirken bu madde tepkiler üzerine paketten çıkartılıyor. Sonra, başka bir kanun teklifine eklenerek Adalet ve Anayasa Komisyonlarından kaçırılıyor.

Çünkü, yalnızca Plan Bütçe Komisyonunda, üstelik yıllık bütçe görüşmelerine yakın sıkışık bir takvimde alelacele görüşülerek genel kurula indirilmesi isteniyor. Nitekim, böyle de oluyor…

‘NEYİN SUÇ TANIMINA GİRDİĞİ SON DERECE MUĞLAK’

Bu kanun maddesinde, casuslukla ilgili “yeni suç” ihdas ediliyor; devletin güvenliği veya iç ya da dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlere, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası getiriliyor. Fakat, “neyin suç tanımına girdiği” elbette doğru düzgün tanımlanmıyor ve son derece muğlak bırakılıyor.

Önümüzdeki bu utanç maddesi üç anlama geliyor:

‘SAVCILARA, ŞİŞİRME İDDİANAMELER YAZDIRILACAK’

Birincisi; AKP+MHP Koalisyonu, bu madde sayesinde doğrudan talimat verdikleri birtakım savcılara şişirme iddianameler yazdırarak, Kavala ve Demirtaş davalarından kayyum operasyonlarına kadar, Anayasa ve kanunları çiğneme pratiğine bir yasal kılıf uyduruyor.

Artık canlarını sıkan herhangi bir medya ya da sivil toplum kuruluşu hakkında tamamen keyfi şekilde suç uydurarak işlem yaptırmak meşru hale gelecek. Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlükleri artık sadece fiilen değil, resmen de yok edilmiş olacak

‘BAĞIMSIZ BASIN KURULUŞLARI HEDEFTE’

İkincisi; iktidar, kaynağı meçhul paralarla fonladığı kendi yandaş medyasının halk nezdinde inandırıcılığını kaybettiğini gördüğü için: bağımsız yayın yapan, internette yerli ve yabancı takipçilerinin desteğiyle ayakta kalan medya mensuplarının sesini kısmayı amaçlıyor; onları mahkemede “casus” yaftasıyla yargılayarak itibarlarını yok etmekle tehdit ediyor

‘OTORİTER DEVLETLER KULÜBÜ…’

Üçüncü olarak, iktidar, Türkiye’nin, ülkedeki demokrasinin baltalanmasından ötürü dünyada yaşadığı itibar kaybını iyice dibe çekmekle kalmayarak, Türkiye’yi demokratik devletler blokundan uzaklaştıracak ve otoriter devletler kulübüne yaklaştıracak bir eylemi yürürlüğe koyuyor.

Türkiye’nin emsallerinden çok daha güçlü ve yetkin bir istihbarat teşkilatı bulunmasına rağmen, sanki ülkenin kronik bir istihbarat problemi varmışçasına, bir casusluk yasası üretiliyor. Gerçekte ise, Türkiye’nin dünya nezdindeki zaten çok bozuk olan demokrasi ve insan hakları sicili iyice kirletiliyor.

Unutmamak gerekir ki, iyi yönetilen devletlerin halkları, ekonomik ve sosyal kaynakları sınırlı bile olsa dış etkiye kapalıdır. Bunun en güzel örneklerinden birisi de, Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki Türkiye’dir. Atatürk döneminin basınını okuduğunuzda, ülkede dış etkilere ya da casusluğa dair herhangi bir tehdit algılanmadığını da açıkça görürsünüz. Oysa, kötü yönetilen, kamu kaynakları yolsuzlukla eritilen ve yasadışı çetelere aktarılan ülkelerde halkın devlete ve hükümete güveni düşer ve o ülke o takdirde dış etkilere açık hâle gelir.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

AKP-MHP koalisyonunun, bu uydurma casusluk yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu’nda akim kılmak üzere her türlü gayreti göstereceğiz, halkımızın temel hak ve özgürlüklerinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan bu pespaye düzenlemenin yasalaşmasını engelleyeceğiz. Bu vesileyle, bahsekonu kötülüğe tevessül edenlere bir hatırlatma yapmak isteriz; özgürlükler, hukuk ve adalet bir gün kendilerine de lazım olacak!”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com