Emniyet teşkilatında Ali Yerlikaya'nın göreve gelmesinin ardından başlayan kadro savaşlarının tam gaz sürdüğü belirtiliyor. Son dönemde Süleyman Soylu döneminde çok kritik birimlerde görev yapan iki polis müdür istifa ederek teşkilatan ayrıldı. İddiaya göre teşkilat içindeki "savaş", seçimden sonra daha da kızışacak...
Güvenlik kaynaklarına yakın gazeteci Tolga Şardan, Süleyman Soylu’nun yerine Ali Yerlikaya’nın getirilmesiyle İçişleri ve Emniyet bürokrasisinde yaşanan “iç savaşları” aktarmaya devam ediyor.
Şardan, T24’teki son yazısında Soylu döneminde kritik görevlerde bulunan iki polis müdürünün istifa ederek sivil hayata geçtiğini aktardı. Şardan’a göre emniyet teşkilatındaki “kadro savaşları” tam gaz sürüyor, üstelik bu savaş seçimden sonra daha da sertleşecek.
Şardan yazısında Süleyman Soylu’nun en kritik adamlarından biri olarak gösterilen eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın, son dönemde özellikle yarın içindeki ilişkilerini kullanarak yeniden harekete geçtiğini de aktardı. Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürüten polislerin hedefe konulduğunu kaydeden Şardan, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in de görevden alınmasının gündeme geldiğini söyledi.
Tolga Şardan’ın yazısından öne çıkan bölümler şöyle:
“Yeni bakanın gelişinden sonra yapılan kadro tasfiyeleriyle boşalan makam ve mevkilere yönelik, teşkilat içindeki farklı dini grup ve yapıların birbirleriyle mücadelesi – hatta ‘savaş’ dense yeridir – hız kesmeden devam ediyor maalesef. Çok seslendirilmese de; köşe bucak, kapalı kapılar ardında, kadro savaşları yaşanıyor.”
“Öncelikle geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız yaşanan iki polis müdürünün istifasına dikkat çekeyim. Her iki polis müdürü sıradan isimler değil. Önemli süreçte önemli yerde görev yapmaları nedeniyle kritik iki isim. Kolayca tahmin edeceğiniz üzere; her iki isim, önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde “etkin” görevdeydi.
İstifa eden polis müdürlerinden birisi, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında görev yapmış bilhassa siber suçlarda etkindi.
Halen Bursa Emniyet Müdürü olan Sabit Akın Zaimoğlu’nun “prensi” hatta “kara kutusu” olarak bilinen Şube Müdürü konumundaki Kürşat B., bu isim.
Zaimoğlu, Siber Suçlarla Mücadele Dairesi’nde (SSMD) başkan iken ekibine aldığı Kürşat B.’yi, sonra atandığı İstihbarat Başkanlığı’na taşıdı. SSMD’deki görevi sırasında kamuoyunda çokça tartışılan siber uzmanlarının alımı yapılırken komisyondaydı.
Peşinden İstihbarat Başkanlığı bünyesinde de Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yaptı. Emniyet İstihbaratı’na özel yazılımların alımı sırasında da görevdeydi. Soylu dönemindeki çalışmaların en yakın tanıklarındandı.
Yerlikaya’nın Emniyet İstihbaratı’na atadığı Selami Yıldız’ın göreve başlamasıyla görevden aldığı Kürşat B., kısa süre önce İstihbarat Başkanlığı’ndan Polis Akademisi Başkanlığı’na tayin edildi. Tayin sonrasında Kürşat B., emniyet teşkilatından istifa etti.
Bu arada söz konusu polis müdürünün, Soylu döneminde emniyette oldukça etkin olduğu bilinen bilişim firması sahibi K.T. ile yakınlığının İstihbarat Başkanlığı’ndaki tayinde etkili olduğu iddiası mevcut.
İstifasının ardından Kürşat B., bilişim sektöründe yakınlarının sahip olduğu firmada çalışmaya başladı. Yakın zamanda yaşanması beklenen bir süreç öncesinde, yanına sırlarını da alıp gitti.”
“Emniyet teşkilatındaki görevinden istifa eden diğer isim ise, yakın zamana kadar Ankara Emniyeti’nde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yapan Murat B. oldu.
Murat B., diğer meslektaşı gibi kritik görevdeydi. Öyle ki, o da Soylu’nun yakın adamı Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın “prensi” idi. Yılmaz’la tanışıklığı, Yılmaz’ın Gümüşhane’deki görev dönemine kadar gidiyor.
İkili yıllar sonra Ankara’da buluştu. Yılmaz, Murat B.’yi finansal suçların en yoğun olarak soruşturulduğu birimin başına getirdi.
Murat B., görevi sırasında pek çok mali suçla mücadele operasyonuna imza attı. Bunlardan en bilineni “Demir Yumruk” adı verilen ve Soylu’nun ballandırarak kamuoyuna duyurduğu operasyondu.
Demir çelik sektöründe, kurulan paravan şirketler üzerinden sahte faturalarla kamunun zarara uğratıldığı ve sonuçları bugün itibarıyla tartışılan operasyonu yürüttü. Operasyonun gerçekleştiği dönemde adliye ve emniyet koridorlarında epeyce kulis dönmüştü.
Söz konusu dosyanın tamamlanıp yargı aşamasına taşındığı dönemde adliyedeki Başsavcı Vekili Ahmet Yıkılmaz’ın da kısa süre önce HSK tarafından görevden alındığını eklemekte fayda var.
Ayrıca, Murat B.’nin başında olduğu birimin FETÖ’ye yönelik hazırladığı FETÖ’nün mülki idare yapılanması dosyası, savcılık ile emniyeti karşı karşıya getirdi. Savcılık, çatı soruşturma çerçevesinde bazı dosyaları usulüne uygun delil toplanmadığı ve hazırlanmadığı için kabul etmedi.
Bu dosyalardan birisi de mevcut İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ait. Büyüteç okurları bu konuyu hatırlayacaktır. Dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Murat B.’nin hazırladığı dosyayı savcılık geri çevirdi. Gerekçesi usule uygun hazırlanmayışıydı.
Hatta bu soruşturma, Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olacağını öğrenen Soylu tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunuldu. Fakat Erdoğan, Soylu’nun anlatımını dikkate almadan Yerlikaya’yı bakan olarak atadı.
Soylu döneminin Ankara’daki kritik isimlerinden olan Murat B., geçtiğimiz günlerde istifasını verdi. Tıpkı, meslektaşı Kürşat B. gibi kara kutuluk yaptığı dönemdeki sırlarıyla beraber yeni bir hayata atıldı. Amerika menşeili hamburger firmasında üst düzey yönetici olarak özel sektörde iş başı yaptı, şimdilerde.
İki polis müdürünün, her ne kadar kamu görevinden istifa etse de, geçmişte yaptıkları görev sırasındaki sicillerinin kaybolmayacağı aşikâr.”
Unutmadan bir ekleme daha yapayım.
Şöyle ki, Eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’la Soylu döneminde sorun yaşayan bazı polis müdürlerinin son dönemde Yılmaz’a destek vermeye çalıştıkları yönünde haberler var emniyet çevrelerinde.
Yılmaz, zaten yargıda söz sahibi olan isimleri bir süredir ziyaret ederek destek almaya çalışıyor sıkıntılarından kurtulmak için.
Yanı sıra, özellikle Ankara’daki Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde Yılmaz ve ekibi hakkındaki bazı iddiaların gündeme gelmesi, şimdilerde soruşturmayı yürütenleri hedefe koydu emniyet içinde.
Mesela, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in görevden alınmasının gündeme geldiği ifade ediliyor, kapalı kapılar arkasında.
Aynı zamanda teşkilat içinde güç kazanmak isteyen dini grup ve cemaatlerin, birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmaları çerçevesinde, Kaplan’a yönelik operasyonu gerçekleştirenlere yönelik bir kadro operasyonu hazırlığı yapıldığı da kulisleri kaynatan diğer bilgilerden.
Hafta sonundaki yerel seçimler sadece siyaseti değil, emniyeti de şekillendirecek. Tıpkı, 2019’daki yerel seçimlerde olduğu gibi.
O dönem kaleme aldığım Büyüteç’in linkini buraya bırakayım meraklıları için.
Bakın o günlerde ve sonrasında neler oldu.”