Sözcü gazetesi, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sucu'nun yazılarına partideki görevinden dolayı son verdi. Sucu, kendisinin dört yıldır Sözcü'de yazı yazdığını ve bu süre içinde partide görev yapmasının gündeme gelmediğini söyledi.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sucu, Sözcü gazetesindeki yazılarına son verildiğini duyurdu. Suçu, yazılarına son verme gerekçesi olarak İYİ Parti’de genel başkan yardımcısı olarak bulunmasının gösterildiğini belirtti.
Sözcü gazetesindeki yasılarına son verildiğini sosyal medya hesabından yazdığı son yazıyı alıntılayarak duyuran Sucu, “Ben altı yıldır İYİ Parti’de idim ve yazmama müsaade edildi. Siyaset yazıları yazmadım. İYİ Parti’nin propagandasını yapmadım. O halde değişen ne? Din ve ahlak yazılarım mı? İttifak mı? Hakikat bir gün açığa çıkar.” dedi.
Suçu’nun Sözcü’deki son yazısı şöyle:
“Telefonum çaldı… Arayan Saygı Abiydi, yazılarıma son verildiğini söyledi. İçim yandı. Bir yazara yazılarınıza son verdik cümlesi çok ağır bir cümleymiş meğer. Nedenini sordum, “bilmiyorum” dedi. Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Beyefendiyi aradım ve aynı soruyu sordum. “Sebep Genel Başkan yardımcılığınız hem orada hem burada olmuyor” diye cevap verdi.
Oysa ben altı yıldır kurucusu olduğum İYİ Parti’deydim. Bu süreç içerisinde GİK Üyeliğim, Genel Başkan baş danışmanlığım, vekillik adaylığım söz konusu oldu. Ve malumunuz hep buradaydım ve yazdım. Yazılarıma ise partililiğimi hiçbir şekilde yansıtmadım. Zira etik değildi benim için… Seçim sonrası gerçekleşen Parti İçi Eğitim Başkanlığımı da muhtemeldir pek çok okuyucum bu yazıyı okuduklarında öğrenecekler.
Diğer taraftan gazete köşe yazarlarının büyük çoğunluğunun hangi partiyi desteklediğini yazılarından anlamanız mümkün. Herhangi bir partiye üye olsalar da olmasalar da duruşlarını çok net ortaya koyarlar. Eleştirmek için söylemiyorum, hangi gazetecinin hangi siyasi görüşte olduğunu kamuoyu bilir. Oysa ben hiçbir köşe yazımda İYİ Parti’nin adını dahi geçirmedim. Her daim etik, estetik, dini ve ahlaki değerler üzerinden kalemimi yürüttüm. Bu konudaki hassasiyetimi bilmeyen yoktur; günlük politik dilden uzak dururum ve siyaseti ahlak zemininde değerlendiririm. Çünkü bana göre siyaset ahlaktır.
Çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun ve ahlaksızlığın zirve yaptığı bu dönemde kalemim bunları haykırmaya çalıştı. Konuşma yaptığım farklı muhitlerde bu açıdan değerlendirildiğimi ve takdir gördüğümü rahatlıkla söyleyebilirim.
Şaşırmış ve üzülmüş olsam da bana on dört yıl boyunca köşe açan ve yazılarımın noktasına virgülüne dokunmadan yayınlayan SÖZCÜ’ye ve yetkililerine teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de kuşkusuz siz okurlarıma; desteğinizi ve muhabbetinizi hep üzerimde hissettim. Beni unutmayacağınızı biliyorum.
Vedaları sevmem. Onun için bu bir veda yazısı değil, sadece niye gittiğimin kısa açıklaması. Umarım siz okurlarımla bir başka yerde yine buluşmak nasip olur.
Sürçü lisan ettik ise affola, hakkınızı helal edin. Allahaısmarladık efendim.”
Ben altı yıldır İYİ Parti'de idim ve yazmama müsaade edildi. Siyaset yazıları yazmadım. İYİ Parti'nin propagandasını yapmadım. O halde değişen ne? Din ve ahlak yazılarım mı? İttifak mı? Hakikat bir gün açığa çıkar.
https://t.co/l70EApocWd #gazetesozcu @gazetesozcu aracılığıyla— Ayşe Sucu (@aysesucu) January 1, 2024