Sırrı Sakık: Kobanê davasını yeni anayasadan daha çok önemsiyoruz

Yarın karar çıkması beklenen Kobanê davasıyla ilgili konuşan DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık, "Yeni bir anayasadan, yeni bir toplumsal sözleşmeden daha çok önemsiyoruz Kobanê kumpas davasını. Eğer Türkiye yüz yıllık süreciyle yüzleşecekse ilk adım Kobanê kumpas davasında arkadaşlarımızın özgür olmasıdır" dedi.

  • ü
  • 15 Mayıs 2024
  • ü
  • Gündem

DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, yarın karar çıkması beklenen Kobanê davasının kendileri için yeni anayasadan ve yeni bir toplumsal sözleşmeden daha önemli olduğunu söyledi. Türkiye normalleşecekse ilk adımın Kobanê davasında yargılanan Kürt siyasetçilerin serbest kalması olduğunu söyleyen Sakık, “Türkiye’nin selameti için, önümüzdeki yeni yüzyıl için Kobanê davasının bitmesini istiyoruz” dedi.

VIA GÜNDEM’de DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, gazeteci Alin Ozinian’ın sorularını yanıtladı. 16 Mayıs’ta kararın açıklanacağı söylenen Kobanê davası ve önümüzdeki dönemin Türkiye’deki Kürt siyasi hareketi için önemiyle ilgili dikkat çekici ifadeler kullanan Sakık, çözüm süreci için de “100 yıllık Cumhuriyet’in en önemli projesi” olarak bahsetti.

Kobanê davası için “Bu dava çok siyasi, bu dava siyasi rakiplerinden öç ve intikam alma davası” diyen Sakık, “Burada hukuk yok. Zaten adı üzerinde Kobanê Kumpas davası diyoruz. Sekiz yıldır arkadaşlarımız haksız bir şekilde içeride. Arkadaşlarımızın tek suçu düşüncelerini ifade etmeleri. Biz bu davayı çok önemsiyoruz. Ayın 16’sında amasız, lakinsiz bir şekilde arkadaşlarımızın özgür olmasını bekliyoruz. Ama Türkiye’deki konjonktür ne olur bilinemiyor, bundan bir ay önce de böyle bir karar aşamasına geldiler ama anında dava ertelendi. Belki yine de ertelenme olasılığı var. Çatışmalar var, kavgalar var, yeni bir süreç var. Yargıtay başkanları seçiliyor. Türkiye böyle karmakarışık bir tablo içerisinde. Biz Türkiye’de ötekiler, Kürtler bu ülkenin muhalifleri olarak açık net olarak şunu söylüyoruz. Yeni bir anayasadan, yeni bir toplumsal sözleşmeden daha çok önemsiyoruz Kobanê kumpas davasını. Eğer Türkiye yüz yıllık süreciyle yüzleşecekse ilk adım Kobanê kumpas davasında arkadaşlarımızın özgür olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

‘MAHKUMİYET ÇIKARSA HEPİMİZİN KÖTÜLÜĞÜNE OLACAKTIR’

Kobanê davasında “yargının olmadığını” söyleyen Sakık, “Yargının hem iddia makamı olacaksınız hem yargıç olacaksınız, hem mahkeme başkanı olacaksınız, talimatlar vereceksiniz, AİHM’in kararlarını uygulamayacaksınız. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamayacaksınız. Emirlerinizdeki yargıçların verdiğiniz talimatlar doğrultusunda sekiz yıldır arkadaşlarımız haksız bir şekilde içeride, biz Türkiye’nin selameti için, önümüzdeki yeni yüzyıl için Kobanê davasının bitmesini istiyoruz” dedi.

Sakık, “Kobanê davasında çok ağır bir ceza furyası çıksa, Kürt siyasi hareketinin herhangi bir protesto, herhangi bir söylemi olacak mı buna karşı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olur Kobanê Kumpas davasının özgürleşme kararıyla sonuçlanmaması. Oradan bir mahkûmiyet çıkarsa hem Türkiye’nin hem hepimizin kötülüğüne olacaktır. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bunu yargıçlar bunu görmeli. Bu ülkeyi yönetenler bunu görmeli. Bu bir lütuf değildir. Sadece Kobanê değil Osman Kavala da, Can Atalay da ve davaların isimsiz o kadar büyük mağdurlar var ki… Bunlarla ilgili AHİM’in kararları var. Eğer hukukun ve huzurun ülkesini inşa etmeye çalışacaksanız ilk adım Kobanê Kumpas davasında arkadaşlarımızın özgür olmasıdır…”

‘ÇÖZÜM SÜRECİ CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ PROJESİYDİ’

AKP’nin MHP’den kopması durumunda, Kürt siyasetine karşı da bir “yumuşama” olasılığından bahsedildiği hatırlatılan Sakık, “Bu ülkede, bu 100 yıllık Cumhuriyet boyunca ülkenin en önemli projesi 2013 yılındaki çözüm süreciydi. Diyalog ve müzakere sürecinin başlatıldığı tek süreç oydu. O dönemde bütün halkların umudu vardı. Topraklarda kan ve şiddet duracak, demokratik bir siyaset hayat vücut bulacak deniyordu. Ama ne zaman Cumhur İttifakı diye bir ittifak oluştu değişti… Türkiye’nin kayıp yıllarıdır… Türkiye’nin acı dolu yıllarıdır. Türkiye’nin hukuku askıya alındığı yıllarıdır” şeklinde konuştu.

“AKP oturup geçmişiyle bu yaptığı hatalarla yüzleşecekse şimdi yüzleşmelidir” diyen Sakık, “Türkiye’nin bir diyalog ve müzakereye ihtiyacı vardır. Biz geçmişte siyasetin diyalog ve müzakere olduğunu hep söyledik. Zaman zaman bizim AKP’yle müzakerelerimiz olduğunda bize ciddi eleştiriler oluyordu. Özellikle CHP, özellikle sol ama bizimle yan yana gözükmeyenler, daha Ulusalcı, Kemalist kesimler. Türkiye’nin demokratikleşmesi için yeni bir anayasa için birlikte olmaya hazırız. Tabii ki birlikte olacağız. Birlikte sorunlarımızı tartışacağız. Biz her adım attığımızda bu şekilde yaftalamaya çalıştılar. Ama bugün 31 Mart seçimlerinden sonra Özgür Bey’in koyduğu tavrı önemsiyoruz. Eğer yeni bir Anayasa, yeni bir toplumsal sözleşme olacaksa Türkiye’nin ötekileriyle buluşulacaksa, Türkiye’nin ötekileri yeni bir toplumsal sözleşmede yer alacaksa Anayasa da güvence altına alınacaksa… Onun için Özgür beyin, hem Tayyip Bey’le hem Bahçeli’yle yaptığı görüşmeleri önemsiyoruz” dedi.

‘CHP İÇİNDEKİ ULUSALCI KESİMİ TANIYORUZ’

Sırrı Sakık, CHP lideri Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yle görüşmeleri sonrası gündeme gelen “normalleşme”den beklentilerini ise şöyle açıkladı:

“Özgür Bey’in geldiği gelenek de ret ve inkâr geleneği ama CHP’de ben bir damarın da olduğunu biliyorum. Demokratik bir Türkiye mücadelesinde emeği, katkıları olan insanları da biliyorum. Başta da konuştuğumuz gibi müzakere sürecini de çok önemsiyorum. Bugüne kadar bütün partilerin birbirine karşı yumrukları hepsi sıkılıydı. Bu iklim yumuşatılmaya çalışılıyor, ilk adımları atarak bu iklimi yumuşatmaya çalıştı Özgür Bey. Bu topraklarda Kürtlerin yaşadığı acıları, ötekilerin yaşadığı acıları az çok herkes biliyor. Bunun gereği yapmalıdır. Anayasa buna göre şekillenmelidir. CHP kendisini buna göre konumlandırmalıdır. CHP’nin içerisindeki o ulusalcı kesimi de tanıyoruz. Bunların büyük bir kısmının MHP’den hiçbir farkının olmadığı, Kürt düşmanlığı yaptıklarını da biliyoruz. Hatta seçimlerde Bolu Belediye Başkanı’ndan tutun Afyon Belediye Başkanı’na, Balıkesir Belediye Başkanı’na kadar söylemlerinin MHP’den hiçbir farkı yoktu. Ama artık bu damarların bu topraklarda bir karşılığının olmadığını düşünüyorum. Uzun yıllardır Kürtlerin çok onurlu bir mücadelesi var. Dünyanın her yerinde, sadece Türkiye’de değil, Orta Doğu’da da… Kürt sorunu çözülmeden bu topraklara barış gelmez, bu topraklara refah gelmez, bu topraklar zenginleşmez ve özgürleşmez. Özgürlüğün ve zenginleşmenin tek yolu Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesidir ve Kürtlerin bu konudaki siyasi aktörlerle olarak muhatap alınmasıdır.”

AKP’nin DEM Partili belediyelere kayyum atama ihtimali hakkında da konuşan Sırrı Sakık, “AKP eğer siyaset yapmak istiyorsa, siyaseti iyi okuyorsa kayyumların halkta bir karşılığının olmadığı çok açık, net kendileri de görüyor. Halka operasyonlar oluşturarak yeni kayyumlara alan açmaya çalışırlarsa artık onlar o belediyeleri yönetemezler. Bakın şu an bizim devraldığımız bütün belediyelerimiz birer enkaz. Para yok, pul yok. Bütün gayrimenkuller başka yerlere aktarılmış. Nasıl düşman gözüyle belediyeler yönetilmiş. Şeffaflık yok. Onları soruşturmuyorlar. Hangi kayyum geliyorsa talan ediyor” dedi.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com