Ünlü sanatçılar Sezen Aksu ve Tarkan, iktidarın sokak hayvanlarını uyutularak öldürülmesini öngören yasa teklifine tepki gösterdi. Sezen Aksu, Hayırsız Ada olayını hatırlatırken, Tarkan ise " vicdanımızı da, can dostlarımızı da uyutamayız" dedi.
AKP’nin sokak köpeklerinin “uyutulması”nı öngören yasa teklifi hazırladığı haberi hayvanseverlerin tepkisine neden oldu. Sezen Aksu da tarihteki kara bir lekeyle olaya tepkisini gösterdi ve şu mektubu yazdı:
“Tarihimizdeki Sivriada hikâyesi vicdanıma, kalbime batıyor… 80 bin köpeğin; kâh bir turiste saldırdılar diye kâh sayıları arttığından, toplanıp Sivriada’ya götürülmelerini, her zaman var olagelmiş iyi insanların çabalarına rağmen açlığa ve ölüme terk edilmelerini okurken seslerini duydum. Biz orayı hak edilmiş sıfatıyla “Hayırsız Ada” diye anarız.
Açlıktan olduğu yazılsa da, vefasızlığa attıklarından emin olduğum çığlıkları hepimizin gökyüzünün bir yerlerinde kayıtlı, bundan eminim. Hayırsızlığın başı ademoğlunca tutulmuş, adanın günahı yok. Bir asırdan fazla zamanın affına sığınacak yüzümüz de… Neden benim sevgili ülkemde çare ararken akla ilk yok etmek gelir… Sezen Aksu…”
Tarkan da tepki gösterenler arasına katıldı. Tarkan, sosyal medya platformu X’ten Güven Eken adlı kullanıcının paylaşımını yeniden paylaşarak “Ne kadar doğru ifade etmiş” diye yazdı. Tarkan’ıni paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Sokak hayvanları tarafından kimi zaman zarar görmemize neden olan üzücü olaylar yaşıyoruz. Ancak şunun adını koymak lazım. Bu sorunun öznesi, hayvanlar değil, bizlerin ve can dostlarımızın can güvenliğini koruması gereken devlettir.
Devlet, bu konuda düzenleyici yetkilerini ve gücünü tam olarak kullanmamakta, adeta iki mağduru karşı karşıya bırakmaktadır. İhmaller nedeniyle oluşan bu acı reçetenin faturası, can dostlarımıza ödetilemez. Bu sorunu itlafsız çözmenin tek geçerli ve bilimsel yolu, merkezi ve yerel yönetimler arasında kurulması beklenen güç ve vizyon birliğidir. Fakat gündelik siyasetin gölgesinde bu birlik bir türlü tesis edilememektedir.
Bizler, bu ülkenin halkı, hayvan hakları konusunda daima Batı uygarlığından birkaç gömlek ileride ve uygar olduk. İtlafın, uyutmanın, bu ülkenin kanunlarında yer almasına asla müsaade etmedik. Bundan sonra da müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz bu ülkede can dostlarımıza sadece merhametle bakmayız. Onlarla adalet içinde yaşarız. Yaşamı ve yaşadığımız alanları, sokakları, parkları onlarla paylaşırız. Halkımızın bu duruşu bir tesadüf değildir. Bilinçli bir tercihtir. İradi bir kültürdür. Bu derin kültür, bir gecede bir kağıt parçasıyla değiştirilemez. Kimse bize Batı’daki bazı ülkeleri örnek gösterip can dostlarımızı uyutalım demesin. Vicdanımızı da, can dostlarımızı da uyutamayız.
Uyutmayız… Hükümeti ve belediyeleri, ivedilikle, bizlerin ve can dostlarımızın sokaklardaki can güvenliğini sağlamak konusunda ortak bir politika ve eylem planı belirlemeye ve uygulamaya davet ediyorum.”