Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili yargılanan üç polis memuru hakkında beraat talep edilmesine tepki gösteren eşi Türkan Elçi, "Savcının mütalaasında sanıklar hakkında berat istemesine şaşırdım mı? Elbetteki şaşırmadım. Türkiye’de planlı suikastların faili meçhulle sonuçlanacağını bilen biri olarak şaşırmadım" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, eşi ve eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili yargılanan üç polisi hakkında beraat kararı istenmesini “şaşırmadım” şeklendi değerlendirdi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili davada 12 Haziran’da görülecek duruşma öncesi savcı, ‘bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ suçlamasıyla yargılanan sanık polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi’nin beraatini istedi.
Savcının kararını sosyal medya üzerinden değerlendiren Türkan Elçi, “Savcının mütalaasında sanıklar hakkında berat istemesine şaşırdım mı? Elbetteki şaşırmadım. Türkiye’de planlı suikastların faili meçhulle sonuçlanacağını bilen biri olarak şaşırmadım” dedi.
Savcının mütalaasında sanıklar hakkında berat istemesine şaşırdım mı? Elbetteki şaşırmadım. Türkiye’de planlı suikastların faili meçhulle sonuçlanacağını bilen biri olarak şaşırmadım.
Yargılama süresince ileri sürüdüğümüz tüm taleplerimizin reddiyle karşılaştığımız için, ilk…— Türkan Elçi (@turkan_elci) April 29, 2024
Yargılamanın dostlar alışverişte görsün şekillinde yapıldığını ifade eden Türkan Elçi, paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Yargılama süresince ileri sürüdüğümüz tüm taleplerimizin reddiyle karşılaştığımız için, ilk duruşmada söz hakkı tanınmadan dışarıya atılmakla tehdit edildiğimiz için, mahkeme ile aramıza duvar örüldüğü için, vurulma anının kameralardan silinmesine göz yuman, esas faillerin bulunmasında hiçbir çaba sarf etmeden yargılamayı dostlar alışverişte görsün minvalinde yürüten bir yargıyla karşı karşıya olduğumuzu bilen biri olarak elbetteki şaşırmadım.
Şaşırmadım, üzgünüm.
Üzgün olduğum kadar kaygılıyım. Yargının bağımsız ve objektif olmak istememesinde direttiği için, birilerinin düğmeye basmaya devam ettiği için kaygılıyım. Böylesi önemli bir davanın Türk yargısına kara bir leke olarak geçmesini önemsemedikleri için kaygılıyım.
Tahir Elçi davası, benim şahsi meselem olduğu kadar toplumu yakından ilgilendiren bir davadır. Barışı talep edenlerin davasıdır. Onurlu yaşamı talep edenlerin davasıdır. Çocukların, gençlerin savaş alanlarına sürülmesine karşı çıkanların davasıdır. Yaşama kutsallık atfedenlerin davasıdır. Vesselam, insanım diyenlerin davasıdır.”