Prof. Dr. İzzet Özgenç, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 29.3.2024 tarihli Abdullah Zeydan kararının hiçbir hukukî geçerliliğinin olmadığını söyledi.
Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan’ın hukukî durumu üzerine değerlendirmede bulunan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Aslî Üyesi, Ceza Hukuku ve Adlî Bilimler Vakfı Kurucusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29.3.2024 tarihli kararının hiçbir hukukî geçerliliği bulunmadığını söyledi.
Prof. Dr. Özgenç, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda kararı şu ifadelerle yorumladı:
Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen kişi hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, 7.1.2022 tarih ve E. 2021/194, K. 2022/1 sayı ile, terör örgütüne yardım ve terör örgütünün propagandası suçlarından dolayı iki ayrı mahkûmiyet hükmü kurulmuştur. Bu mahkûmiyet hükümlerinin temyiz kanun incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 20.12.2022 tarihli ve E. 2022/24410, K. 2022/9769 sayılı kararı ile, terör örgütünün propagandası suçundan dolayı kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar vermiştir ve bu suretle söz konusu karar kesinleşmiştir. Daire, söz konusu kişi hakkında terör örgütüne yardım suçundan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün ise bozulmasına karar vermiştir.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 4.4.2023 tarih ve E. 2021/194, K. 2022/1 sayı ile, söz konusu kişinin yasaklanmış haklarının geri verilmesine karar vermiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, bu kararın yazımında özensizlik bulunmaktadır. Söz konusu kişinin mahkûmiyetine ilişkin kararın tarihi, 7.1.2022 iken, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararında bu tarih, 21.9.2021 olarak yazılmıştır.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 29.3.2024 tarih ve E. 2021/194, K. 2022/1 sayı ile, bu yasaklanmış hakların geri verilmesi kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Önemle belirtmek gerekir ki, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararına karşı itiraz yoluna değil, hükümle ilgili kanun yoluna başvurulabilir (Adli Sicil Kanunu, m. 13/A, f. 5). Nitekim bu husus, yani söz konusu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, 4.4.2023 tarihli kararın hüküm fıkrasında açıkça belirtilmiştir. Oysa, söz konusu yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı, itiraz kanun yoluna ilişkin hükümler (CMK, m. 268) dikkate alınarak, yine kararı veren mahkeme tarafından kaldırılmıştır. Bu kararın kesinleşmiş olup olmadığı ve vaki “itiraz”ın süresinde olup olmadığı tartışmasına burada girilmemiştir.
Sonuç itibarıyla, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29.3.2024 tarihli kararının hiçbir hukukî geçerliliği bulunmamaktadır.