İzzet Özgenç’ten Erdoğan’a bilgi notu: İmamoğlu soruşturması hukuka aykırı

Ünlü ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderilen bilgi notunda, İmamoğlu soruşturmasının hukuk zemininde yürütülmediğini vurguladı. Özgenç notunda, "İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün diploma iptaline ilişkin kararının hukuka aykırılığı, izahtan varestedir" ifadesini kullandı.

  • ü
  • 20 Mart 2025
  • ü
  • Gündem

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde hukuk danışmanı olan Prof. Dr. İzzet Özgenç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İmamoğlu soruşturmasıyla ilgili bir bilgi notu ileterek soruşturmanın hukuksuz olduğunu vurguladı.

Özgneç, bilgi notunda ilgililer hakkında geçerli soruşturma izinleri olmadığı, gizliliğin ihlal edildiği, suçun ortaya çıkarılmasından ziyade işlendiği kabul edilen suçlar konusunda kamunun ikna edilmesine yönelik bir yöntem islendiği, haklarında soruşturma yürütülen kişilerin suçlu olduğu yönünde toplumda kanaat oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. Özgenç ayrıca İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

AKP iktidarının 2005 yılında değiştirdiği Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan ekipte de yer alan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Özgenç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiğini belirttiği bilgi notunu sosyal medya hesabından paylaştı.

Bilgi notuna “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilgili sair kişiler hakkında yapılan adli soruşturma, hukuk zemininde yürütülmemektedir” diye başlayan Özgenç, şöyle devam etti:

‘SORUŞTURMA İZİNLERİ YOK’

Bu soruşturma öncesinde Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile bağlı ve ilgili kuruluşlar bünyesindeki iş ve işlemlerle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri marifetiyle inceleme yapılması ve bu incelemelere bağlı olarak düzenlenen raporlar esas alınarak, gizlilik içinde adli soruşturma süreçlerinin başlatılması gerekirdi. Müfettiş raporları esas alınarak adli soruşturma başlatıldıktan sonra, işlendiği tespit edilen suçlardan hareketle, Cumhuriyet savcıları söz konusu olaylar bağlamında bir suç örgütünün varlığı, bu örgütün yönetici ve üyeleri ile ilgili tespit ve değerlendirmelerde bulunabilirler.

Bu yöntemin işletilmesi, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile bağlı ve ilgili kuruluşlar bünyesindeki iş ve işlemlere ilişkin bilgi ve belgelerin daha sağlıklı bir şekilde toplanması ve muhafaza altına alınması sağlanmış olurdu.

‘ADLİ SÜRECİN BAŞLATILMASI DOĞRU OLMAMIŞTIR’

Edindiğim bilgiye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmalar konusu iş ve işlemlerle ilgili olarak müfettiş incelemeleri ve raporları, ilgilisine göre İçişleri Bakanlığı’ndan veya İstanbul Valiliği’nden temin edilmiş soruşturma izinleri mevcut değildir. Her ne kadar bazı iş ve işlemlerle ilgili olarak müfettiş incelemesi mevcut ve soruşturma izni verilmiş ise de, yapılan yargısal denetimlerde, bu kararlar iptal edilmiştir.

Şayet bu bilgi doğru ise; Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile bağlı ve ilgili kuruluşlar bünyesindeki iş ve işlemlere ilişkin olarak usulüne göre yapılmış müfettiş incelemesi olmaksızın ve gerekli izinler alınmaksızın, hangi mülahazayla olursa olsun, doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma sürecinin başlatılması, doğru olmamıştır.

‘AMAÇ SUÇU ORTAYA ÇIKARMAK DEĞİL’

Bu soruşturma sürecinde gizlilik ihlal edilmiştir. Söz konusu soruşturmada, maddi gerçeğin araştırılıp, suç işlenmiş olup olmadığının tespiti amacından ziyade, işlendiği kabul edilen suçlar konusunda kamunun ikna edilmesini sağlamak amacına yönelik bir yöntem izlenmektedir. Soruştuıma konusu iş ve işlemlerle ilgili olarak bir şekilde temin edilen ve fakat normal gazetecilik faaliyetiyle elde edilmesi mümkün olmayan bilgiler çeşitli televizyonlarda haber ve program konusu yapılarak, hakkında soruşturma yapılan kişilerin suçlu oldukları yönünde toplumda kanaat oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Ayrıca belirtmem gerekir ki, esasında birbirinden müstakil olarak ele alınması gereken pek çok konu, bu soruşturma sürecinde toplu olarak ele alınınıştır. Bu durum, başlatılan soruşturmanın sağlıklı yürütülmesine engel teşkil eder.

‘DİPLOMANIN İPTALİ SİYASİ AMAÇ TAŞIYOR’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın malum yatay geçiş ve diploma sahteciliği konusunda başlattığı soruşturma da, hukuki olmaktan ziyade siyasi amaç taşımaktadır. Söz konusu yatay geçişle ilgili iş ve işlemler ancak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, m. 58 hükümlerine göre soıuşturma konusu yapılabilir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kendisine vazife olmayan bir olayı sornşturma konusu yapmıştır.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün diploma iptaline ilişkin kararının hukuka aykırılığı, izahtan varestedir.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com