Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a çağrısıyla başlayan süreci yorumlayan Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. D. Ali Yaycıoğlu, "Kürt açılımı bir yandan rejimin artarak devam eden otoriterleşmesinin bir aracına dönüştürülüyor, diğer yandan Suriye’deki Kürt yapısının Erdoğan’ın Trump ile kuracağı ilişkiyi zedelememesi için bir önlem olarak tasarlanıyor" dedi.
Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. D. Ali Yaycıoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan çağrısı’ ile başlayan; DEM Parti heyetinin İmralı ve siyasi parti ziyaretleri ile devam eden açılım sürecinin, rejim tarafından ‘otoriterleşmenin aracına dönüştürüldüğünü’ savundu.
Sözcü gazetesinden İpek Özbey’e konuşan Yaycıoğlu, “Kürt açılımı bir yandan rejimin artarak devam eden otoriterleşmesinin bir aracına dönüştürülüyor, diğer yandan Suriye’deki Kürt yapısının Erdoğan’ın Trump ile kuracağı ilişkiyi zedelememesi için bir önlem olarak tasarlanıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye ve Kürtlerle ilgili tavrında daha derinlemesine, tarihsel bir değerlendirme yapması gerektiğini kaydeden Yaycıoğlu, “Türkiye’nin demokratikleşme, hukuka dönmeyle birlikte gerek ülke içinde gerek ülke dışında barışa ve iş birliğine odaklanmış bir siyaset kurması gerekiyor. Ama şu anda Türkiye’deki rejimin böyle bir değerlendirme yapma ihtimali yok” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD başkanlığına seçilen Donald Trump arasındaki ilişkiyi de değerlendiren Yaycıoğlu, “Trump Erdoğan’ı, Erdoğan Trump’ı biraz avam bir ifade olacak ama özür dileyerek kullanayım, ‘kafalayabileceğini’ düşünüyor. Bu otoriter liderler arasında yaygın bir ruh hali” dedi.
Yaycıoğlu, “Trump, son yaptığı açıklamalarda Erdoğan’a övgü yağdırdı. Kimi yorumculara göre iyi, kimi yorumculara göre başka birçok mesaj içeriyordu. Siz nasıl okudunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bence ne Trump ne Erdoğan, sanıldığı kadar birbirleri üzerinde etkili değil. Trump’ın Erdoğan’dan kişisel olarak hoşlandığını pek düşünmüyorum. Zaten eğer böyle bir durum varsa, Erdoğan’ı bilmem ama bu Türkiye’nin de ülke olarak pek hayrına bir gelişme sayılmamalı.”