Gazeteci Tolga Şardan, polis Şeyda Yılmaz'ı öldüren Yunus Emre Geçti'nin polis karakolundan nasıl firar ettiğini yazdı.
İstanbul Ümraniye’de motosiklet hırsızlığı iddiasıyla gözaltına alınan Yunus Emre Geçti, karakoldan firar etmiş daha sonra arbede sırasında silahını aldığı polis Şeyda Yılmaz’ı öldürmüştü.
Emniyet ve İçişleri kaynaklarına yakın gazeteci Tolga Şardan T24’te yayımlanan yazısında Geçti’nin polis karakolundan nasıl firar ettiğini yazdı.
“Süreç, katil zanlısı Geçti’nin polis tarafından motosiklet hırsızlığı yaptığı iddiasıyla gözaltına alınıp polis merkezine teslim edilmesiyle başladı” diyen Şardan’ın aktardıkları şöyle: “Hakkında yapılan GBT sorgulamasıyla suç sicili anlaşılan Geçti, nezarete konuldu. Bir süre sonra Geçti’nin annesi gözaltına alınan oğluyla görüşmek için polis merkezine geldi. Görevli polislere talebini iletti. Polis merkezindeki nöbetçi polisler, annenin ricası üzerine Geçti’yi nezaretten çıkardı. Anne ile oğlu polis merkezinin bahçesinde görüştüler.
İşte bu sırada, sabıkalı şüpheli Yunus Emre Geçti, polis merkezinin bahçesinden bir anda kaçarak koşmaya başladı ve izini kaybettirdi. Anne ile oğlunun polis merkezinin bahçesindeki görüşmesine nöbetçi polis/polisler nezaret etti mi, bilmiyorum. Ancak ‘nezaret edilmiş olsaydı şüpheli Geçti, kısa sürede izini kaybettiremezdi’ diye düşünüyorum.
Sonrasında film koptu. Şüphelinin annesiyle görüşmesi sırasında firar etmesi, polis merkezinde görevli polisleri hem panikletti hem de alarma geçirdi.
Zira nezarethanede olması gereken bir şüphelinin polis merkezinden firarı, polisler açısından ağır görev ihmali. Sonucu, meslekten atılmaya kadar gidebilecek cezası olan durum bu. Bu sırada, Geçti’nin annesi, oğlunun nereye gitmiş olabileceğini söyledi. Aralarında polis memuresi Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu polisler, ekipler halinde firarinin peşine düştü.
Firariyi yakalamak için harekete geçen polislerin kendi can güvenliklerini sağlamadan, “Yaradan’a kuvvet” operasyona girmeleri, acıyla tamamlanan süreç oldu.”