CHP PM Üyesi Engin Özkoç ve Mersin Büyükşehir Başkanı Vahap Seçer, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Silivri’de görüştü. İki isim, İmamoğlu’na eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘mutlak butlan’a ilişkin söylediklerini aktardı. Özkoç ve Seçer, İmamoğlu’nun mesajlarını iletti.
Eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partiyi yeniden genel başkan olarak yönetmesini sağlayabilecek “mutlak butlan” kararına dair son açıklamaları, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na Silivri (Marmara) Cezaevi’nde iletildi.
Görüşmeyi gerçekleştiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ziyaret sonrası detayları paylaştı.
Seçer, Halk TV Muhabiri Gamze Altunay’ın, “Kılıçdaroğlu ile ilgili bu son görüşmeyi aktardığınızda İmamoğlu’ndan bir mesaj var mı? Neler söyledi bu konuya ilişkin?” sorularına şu yanıtı verdi:
“Sayın İmamoğlu da zaten daha önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinde bu konuları dile getirdiğini söylemişti. Bu da basına yansımıştı. Yine aynı şeyler konuşuldu. Yalnız Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki yanıtını da kendisine ilettik.
Tabii ki farklı bir cevap almak onun da hoşuna gidecekti. Bizlerin de hoşuna gidecekti. Belki de kamuoyu rahatlayacaktı ama bu şartlar altında artık bundan sonraki gelişmelere göre biz de tavrımızı ortaya koyacağız.
Seçer ayrıca Kılıçdaroğlu ile görüşmelerine ilişkin, şunları ifade etti:
“Bizden öte kurumlar çok daha önemli. Bu bütün siyasi partiler ama Cumhuriyet Halk Partisi bir farklı konumda.
Partinin hangi makamında olursa olsun, hangi görevi yürütüyor olursa olsun kişilerden, şahıslardan önemli Cumhuriyet Halk Partisi.
Diğer taraftan bunların yanında duracak en güçlü kurum, onların partileri Cumhuriyet Halk Partisi’ni zayıflatalım, bölelim, parçalayalım. Anlayış bu. Doğal olarak dün biz Sayın Genel Başkanımızı ziyaret ettik.
Sayın Genel Başkanımızı ziyaret ettik. Doğrudur. Bugün de basına yansıyan kulis bilgisi büyük oranda doğrudur.
Sayın Genel Başkan böyle bir açıklamayı mutlak butlana karşı olduğunu ya da mutlak butlan kararı alınırsa bunu kabul etmemenin aslında partiyi bir kayyuma teslim etmek anlamına geleceğini, bu riski partim adına alamam dedi. Böyle bir cevap verdi. Ama bizim görüşümüz açıkçası daha farklıydı. Böyle bir açıklama yapmasını arzu ediyorduk. Partimizin bir ve bir arada kalması son derece önemli. Sadece bizler için de Türkiye demokrasisi açısından, ülkemizin geleceği açısından bugün bölgede, dünyada yaşanan gelişmeler, iç sorunlar, bütün bunlarla Türkiye’de baş edebilecek kurumların başında Cumhuriyet Halk Partisi’nin geldiği için gelecek için vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın umudu için bir arada kalma gerekliliğini bir kez daha kendisine duyurduk, izah ettik. ve bu konuşmayı ya da bu toplantıyı böylece sonuçlandırdık. Umut ediyoruz mutlak butlan kararı çıkmaz. Mutlak butlan kararı çıkmaz ama çıkarsa da tabii ki partimizin yine bir arada kalması için bize düşen görevi yerine getireceğiz. Biz bunu tarihi bir görev olarak kabul ediyoruz.”
Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde Grup Başkanvekilliği yapan Özkoç da Seçer’den sonra şunları ifade etti:
“Mutlak butlanla ilgili konu hukuki değil. Yüksek Seçim Kurulunu devre dışı bırakıp, mahkemenin böyle bir karar alması, yüzyıllık Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir şey. Bu, bu iktidarın Cumhuriyet Halk Partisine karşı uyguladığı baskı politikasının bir sonucu olarak hukuku ele geçirilmişliğinin tavrını yansıtıyor.
Birincisi bu. Yüksek Seçim Kurulu kesinlikle devre dışı bırakılarak böyle bir karar alınamaz. İkincisi yıllardan beri Sayın Vahap Seçer milletvekilliği yapmış. Şimdi de çok başarılı bir belediye başkanı. Sayın Mansur Yavaş öyle. Ve bu konuyu kendi arkadaşlarımız içinde değerlendirdiğimizde, Özgür Özel’in, Sayın Genel başkanımızın ve Ekrem İmamoğlu, Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın bilgisi dahilinde gittik Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük.
Arzumuz şu: Partiyi bu noktaya, bu iktidar getiriyorsa, bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin hayrına olmaz. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir yere sürüklemekle ilgili, bölmekle ilgili karşı karşıya getirmekle ilgilidir. Biz buna karşıyız.
Biz bu partinin parçalanmasına ve dağılmasının, sadece parti açısından değil, ülke açısından da çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bunu hem Vahap Seçer başkanımla, hem Mansur başkanımla, hem de ben çok açık şekilde ifade ettik. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda kendisinin önceki dönem genel başkanı olarak , eğer kendisi bu görevi almazsa, kayyuma kalacağını kendisinin de böyle bir şey kabul edemeyeceğini ifade etti. Kendisiyle beraber Sayın Genel başkanımızın bir araya gelip, bir araya gelip, bu süreci Cumhuriyet Halk Partisi’nin yüzyıllık hafızasına yakışır bir şekilde ortak bir çözüm yolu bulmalarını bugün de istiyoruz. O güne kadar istiyoruz. Bu böyle bir mutlak mutlakın çıkmasını reddediyoruz. Ama o karar daha görüşülmeden önce de Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderlerinin duruşunu kamuoyuyla, örgütleriyle ve milletiyle paylaşmasını istiyoruz.
“Peki mutlak mutlak çıkarsa, eğer ki böyle bir sonuçta, Cumhuriyet Halk Partisi’nin şu an bir halihazırda planı var mı acaba?” sorusunu da Özkoç şöyle yanıtladı:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin planı her zaman olduğu gibi gerçeklerin arkasında durmaktır. Doğrunun arkasında durmaktır. Yarın eğer böyle bir şey gerçekleşirse ilk önce iktidara olan tepkimizi ilk önce iktidarın aldığı bu hukuksuz karara karşı olan tepkimizi ifade edeceğiz ve duruşumuzu ifade edeceğiz ve onun arkasında da çok güçlü bir şekilde partinin tekrar bu iktidarın oyununu bozacak şekilde daha güçlü bir şekilde ayağa kalkması için hepimiz ortak bir akılla bir yol yürüyeceğiz.”