DEM Parti İmralı Heyeti’nde yer alan Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Özgür Özel ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.
Heyeti, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Örgütlemeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin karşıladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel şu ifadeleri kullandı:
“Çatışmalı bir süreç terk edecekse, terör örgütü silahlarını bırakacaksa, kendisini lağvedecekse, artık hiçbir ana ağlamayacaksa, şehitler gelmeyecekse, kan duracaksa, yetimler olmayacaksa milletin verdiği görev bu sürece katkı sağlamaktır. Milletten bu yetkiyi alıp da bu sürece ne olursa olsun karşı olmak demek, akan kan ve gözyaşına benim bir çözümüm yoktur demektir.”
Özel, şöyle devam etti: “Biz Kürt sorununu inkar etmeyen, Kürt sorununu dışlamayan aksine Kürt sorunu kapsayan ve çözecek olan bir demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz. Ve parlamentoda bu sorunla ilgili çalışma başladığında biz görevimizi yerine getirmiş bir şekilde orada olacağız.
Bizim hedefimiz Türkiye’nin hem Kürtler hem Türkler, hem Aleviler hem Sünniler, etnik kimliği ya da inancı ve mezhebi ne olursa olsun tam demokrasi, herkesin kendini eşit gördüğü bir toplum. Bunun için bütün yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
TBMM dışındaki oluşturulan zeminlerde bir çözüm arayışı, doğru bir çözüm arayışı olmaz. Bunun için de şeffaf, samimi, Meclis’te ve toplumsal mutabakatı sağlayacak, toplumsal rıza üretecek bir sürecin yürütülmesiyle ilişkili kararlılığımızı ifade ediyorum.”
Basına kapalı görüşmenin ardından açıklama yapan Hatimoğulları, “Bugün oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Hem Türkiye’deki gelişmeleri ve Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleşen katliamları ve bunlara yönelik nasıl önlemler alınabileceğine yönelik değerlendirmelerimiz oldu.
Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla ilgili kendilerini bilgilendirdik. Ve bizlerin özellikle bahsini ettiğimiz gündemlerle ilgili, özellikle de Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrıyla ilgili bilgilendirme ve birlikte değerlendirme mahiyetinde bugün itibariyle bir dizi görüşmeler başlatmış olduk.
Sabah EMEP’i ziyaret etti. Bugün CHP’yi ziyaret ettik. Bu görüşmelerimiz devam edecek. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete çok önemli görev düşmektedir. Bugün bizleri Kürt sorununun çözümüyle ilgili demokratikleşme paketi hakkında bilgilendirdiler” dedi.
Hatimoğulları, sözlerine şöyle devam etti:”Bu çağrının akabinde bu sürecin yasal ve hukuki bir zemine kavuşması için kimi ortamların hazırlanması çok kıymetli ve önemli olacaktır. Sayın Özgür Özel ve heyetiyle bunları da istişare ettik. Parlamentonun bu süreçte üstleneceği rolün toplumsal barışa ne kadar büyük bir katkı sunacağının bir kez daha altını çiziyorum.
Çatışmasızlık sürecinin özellikle altını çizmek isterim. Fesih sürecinin gerçekleşmesinin zeminin güçlü bir şekilde hazırlanması gerekiyor. Çatışmasızlık sürecinin başlaması önemli. Bundan sonra parlamento zemininde atılacak adımın önemi… Yani bu süreçte bir yasallık sürecinin başlaması çok önemli. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete çok önemli görev düşmektedir. Bugün bizleri Kürt sorununun çözümüyle ilgili demokratikleşme paketi hakkında bilgilendirdiler.”
Suriye’de yaşan Alevi katliamına da değinen Hatimoğulları, “Şu anda bizler Türkiye’de de bölgede de bugüne kadar yaşanmış en büyük Alevi katliamıyla karşı karşıya olduğumuzun altını çiziyorum. Alevi katliamının bir an önce durmasını, Suriye’deki Kürt halkının orada vermiş olduğu demokratik mücadelenin bilinmesi önemli ve kıymetli” diye konuştu.
Özgür Özel ise Suriye’de yaşanan Alevi katliamına ilişkin şunları söyledi:
“Suriye’deki Alevilere yönelik saldırılarla ilgili 15 kişilik bir heyetle arkadaşlarımız bölgede. Bugün de sınırın sıfır noktasında bir basın açıklaması yapacaklar. Biz de konuyu dikkatle, endişeyle takip ediyoruz. Aylardır bu iktidara Suriye’nin önce askeri, sonra siyasi istikrara kavuşması gerektiğini, bunun için de Suriye’deki tüm grupların; Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların, Dürzilerin, Alevilerin, Sünnilerin birlikte temsil edildikleri bir geçiş hükümeti ve bu birlikte temsil edilecekleri bir anayasa ve seçime dayalı birlikte yönetecekleri bir demokratik Suriye öneriyoruz.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Onlar bunu bir aktörler, kravat taktıkları bir aktörle yapmaya çalışıyorlar ve bunun sağlıklı ilerleyeceğini düşünüyorlar. Binin üzerine çıktığı söylenen sivil kayıpların sorumlusu kim? Katliam yaşanıyor. Bunun sorumlusu kim? Aralık ayında büyük bir zafer ilan etmişlerdi. Bu mu sonu, Alevilerin katledilmesi mi, orada meşru muhatap gördüğünüz kişilerin Aleviler katledilirken buna engel olduklarını mı bize? Suriye’de akan her gözyaşından bugünkü rejime tam destek veren ve bu rejimi sanki meşru ve herkesi kapsayan bir geçiş hükümeti yapanlar sorumludur.”