Operasyon dalgaları ‘AKP çeperlerine’ vururken çanlar Süleyman Soylu için çalıyor

Soruşturmalar ilginç bir şekilde AKP'li ve MHP'li isimlere yönelirken eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun adı da sık sık anılıyor. Nasıl edilmesin, hakkında gözaltı kararı verilen Sezgin Baran Korkmaz'ı yurt dışına kaçmadan hemen önce makamında ağırlayan Soylu, tutuklanan Cihan Ekşioğlu'nun da adeta 'kollayıcısı' konumundaydı. MHP'den Soylu'nun baş düşmanı Sedat Peker'e yönelik 'sıcak' mesajlar gelirken, çanlar Soylu için daha gür çalmaya başlıyor...

  • ü
  • 21 Ekim 2025
  • ü
  • Gündem

Paramount Otel soruşturması ile Can Holding’e yönelik soruşturmalarda ismi geçen AKP’liler ve MHP’ye yakın isimler, herkeste “Neler oluyor?” sorusunu akıllara getiriyor. Operasyonların sıklığı ve ismi geçenlerin yarattı şaşkınlık arasında bir isim üzerinde mutabakat sağlanmış olarak, yine herkesin dilinde: Süleyman Soylu.

İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturduğu yıllar boyunca ‘hukuk tanımaz’ tavrı, nobran el kol hareketleri, ayarı kaçmış sesiyle en galiz hakaret ve sözleri çekinmeden kullanabilen Soylu; kendi yarattığı ‘troll’ çeteleri hariç geniş bir kesimin nefretini kazanmayı başarmıştı. Bu nedenle gidişine yönelik sevinç, Ali Yerlikaya gibi sürekli göze girmeye didinen birine bile bir süre ‘kredi’ açtırdı…

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolarında “kibrit kutusuna” sokmakla tehdit edip ifşa ettiği Süleyman Soylu, MHP’den gördüğü destek sayesinde ayakta kalabilmişti ama koltuğunu da uzun süre koruyamamıştı, malum. Süleyman Soylu, bugünlerde yeniden ve sık sık gündeme geliyor.

PARAMOUNT SORUŞTURMASI, SEDAT PEKER VE SÜLEYMAN SOYLU…

Üstelik bu kez, üzerinden epey zaman geçtikten sonra tam da Sedat Peker’in iddiaları üzerinden açılan Paramount Otel soruşturması gelip kapısına dayanmışken onu konuşuyoruz. MHP’den Sedat Peker’in “dönüşüne” yönelik sıcak mesajların bu gündemin üzerine gelmesi ise Soylu’nun uykusunu kaçırsa yeridir. MHP desteğinin kesildiğini düşünmek de mümkün, Soylu’nun kapısına kadar dayanan soruşturma tehdidinin artık bir “sonuca varacağını” düşünmek de…

MHP’nin pek çok olayla ilgili gündeme gelen etkili ismi İzzet Ulvi Yönter’in Sedat Peker dönüyor mu?” haberlerine konu olan mesajı, Can Holding ve Paramount Otel soruşturmalarında AKP’ye kadar varan kavganın eksik parçasını tamamlar nitelikte. Peker ile birlikte çektirdikleri bir fotoğrafı paylaşan Yönter, “Az kaldı. Bu kavgada kim yürüdü, kim döndü. Efsanemiz okunmaya az kaldı” dedi.

SEDAT PEKER HAKKINDAKİ “ENGELLER” KALDIRILIRSA SOYLU NE OLUR?

Paramount soruşturması başlayınca, özellikle Sezgin Baran Korkmaz hakkında gözaltı kararı çıkınca, okların Süleyman Soylu’yu işaret etmesi kaçınılmaz olmuştu. Eh artık Soylu’yla ilgili herhangi bir gelişme “Sedat Peker’siz” konuşulmadığına göre Peker cephesinin ne düşündüğü de merak konusu olmuştu.

Peker’in avukatı Ersan Barkın, Paramount soruşturması sonrası Sözcü TV’ye konuk olmuş, ülkeye dönüşe dair şunları söylemişti: “İki ayrı dosyadan kendisine verilmiş olan kırmızı bülten kararı var, iki ayrı örgüt iddiasıyla açılan dava. Birisi İçişleri Bakanı’nın verdiği talimatla açıldı. Dolayısıyla hukuken bulunduğu ülkeden herhangi bir ülkeye gitmesine olanak yok. Dubai ile Türkiye’nin adli yardım anlaşması var ama bu anlaşmaya rağmen suçların herhalde temeli olmadığı kanaatiyle iade noktasında tavır gösterilmedi. Dolayısıyla bu hukuki engeller ortadan kalkmadığı sürece bana sorarsanız bir değerlendirme yapmak olanaklı değil. Öncelikle bu hukuki değerlendirmeler ortadan kaldırılmalı.”

MHP’den Sedat Peker’in dönüşü için “Az kaldı” mesajını verdiği bugün, Ersan Barkın’ın dikkat çektiği eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde çıkarılan “hukuki engeller” konusunda bir yumuşama veya “çözüm yolu” bulunduğunu tahmin etmek zor değil. Bu durumda Sedat Peker’in Türkiye’ye dönüşü mümkün olursa, Süleyman Soylu’nun “ne olacağı” merak konusu. Koskoca bir bakan olarak Sedat Peker’e diş geçiremeden, onun ifşaları sonrası koltuğunu, unvanlarını, etkili konumunu kaybetmekle kalmayıp en büyük düşmanının önünün bizzat MHP tarafından açıldığı görerek herhalde sırada kendisinin olduğunu anlar. Zira Peker dönerse, Süleyman Soylu için başta MHP Genel Merkezi olmak üzere, “kaçacak” hiçbir yer kalmayacaktır…

SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN KAÇMASINA GÖZ YUMANLAR HÂLÂ ETKİLİ KONUMLARDA…

Tam bu noktada Emniyet ve İçişleri kaynaklarına yakın bir gazeteci olan Tolga Şardan’a kulak vermekte fayda var. Şardan, Sezgin Baran Korkmaz, Cihan Ekşioğlu ve Süleyman Soylu ilişkisine dair ayrıntıları kaleme aldığı T24’teki yazısında dikkat çekici bilgiler paylaşıyor. Şardan önce Sezgin Baran Korkmaz’ın, soruşturma haberi alır almaz yurt dışına kaçışını anlatıyor:

“Korkmaz’la ilgili yaşananlar yeniden gündeme geldiğine göre, bilgi güncellemesi yapmakta fayda var.

-Dönemin emniyet genel müdürü ve yaşananların bire bir tanığı Mehmet Aktaş, bugün İçişleri bakan yardımcısı!

-Korkmaz’ın Soylu ile yaptığı görüşmeyi organize edenlerden dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu, şimdilerde kızakta. Ancak halen devletten maaş almaya devam ediyor!

-Holoğlu ile birlikte Korkmaz’ın İçişleri Bakanlığı’na gelmesini sağlayan ve yine Holoğlu ile birlikte Korkmaz’la bakanlık merdivenlerinde sigara tüttüren dönemin KOM Dairesi Başkanı Mahmut Çorumlu, halen emniyet genel müdür yardımcısı!

-Holoğlu ve Çorumlu’nun talimatıyla Korkmaz’ı cep telefonundan arayıp Ankara’ya davet eden dönemin KOM Dairesi Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü, bir süre yurt dışında görev yaptıktan sonra şimdilerde KOM Başkanlığı’nda üst düzey yönetici!

-Görüşmenin yapıldığı sırada tesadüfen (!) Soylu’nun özel kaleminde bekleyen ve sonrasındaki süreçte kendisine yer bulan, aynı zamanda Soylu’nun emniyetteki sağ kolu dönemin Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz, şimdilerde dolarlı yüksek maaş karşılığında Bakü’de İçişleri Bakanlığı müşaviri!”

Evet, görüldüğü üzere Cihan Ekşioğlu ve Sezgin Baran Korkmaz’ın korunup kollandığı Süleyman Soylu döneminin has adamları, hâlâ köşe başlarını tutmaya devam ediyorlar. Süleyman Soylu’nun uykularını kaçıran bu soruşturma süreçlerinin o “etkili” ve “yetkili” şahısları ürkütmediği düşünülebilir mi?

CİHAN EKŞİOĞLU’NUN VİLLASINDA AĞIRLAYIP ALTIN KILIÇ VERDİĞİ MÜDÜRLER…

Tolga Şardan, yazısının diğer bölümünde ise Süleyman Soylu, Cihan Ekşioğlu ilişkisine dair “hafızaları” tazeleyen bilgiler verdikten sonra, yeni ayrıntılar paylaşıyor:

“Ekşioğlu ve Soylu isimlerinin yan yana koyarak emniyet teşkilatından bağımsız düşünmek doğru olmaz!

Bilindiği üzere Ekşioğlu, sahibi olduğu firma üzerinden özellikle kamu güvenliği ve istihbarat faaliyetleri yürüten kamu kurumlarına yazılım pazarlaması yapıyordu.

Ankara’daki AKP ve Emniyet çevrelerinde epeyce afili biçimde dolaşırdı. Polis eskortları, korumalar, çakar lambalar, Ekşioğlu’nun konumunu tamamlayan unsurlardı.

Hele ki hediye ettiği pahalı tespihler ve kılıçlar, emniyet çevrelerinde itibar kazanmasına büyük destek oldu.

Bakan Soylu ile yakınlığı üzerinden irtibat kurduğu ve işlerini yürüttüğü üst düzey polis müdürlerini “kanatlarının altına almak” amacıyla kullandığı en önemli iki argüman, tespihler ve kılıçlardan oluşan hediyeler ile Bodrum’da şimdilerde adli soruşturmaya konu olan Paramount Otel’deki bedava tatillerdi.

Bazı polis müdürleri, Ekşioğlu sayesinde (belki de hayatları boyunca göremeyecekleri bir tatili) lüks otelin yerleşkesindeki villalarda uzun süreli tatil yaptılar.

Bu isimler, başta bu satırların yazarı olmak üzere, “bilmesi gerekenlerce” biliniyor. Hatta bu üst düzey emniyet müdürlerinden birisi, büyük bir kente emniyet müdürü olarak atandı!

Yeri gelmişken, Ekşioğlu’nun aynı zamanda FETÖ borsası iddiaları merkezinde yer aldığını hatırlatayım.”

Ernest Hemingway’in İspanya İç Savaşı’nı konu edinen ünlü kitabı “Çanlar Kimin İçin Çalıyor”dan ilhamla “çanların” Süleyman Soylu ve ekibi için çaldığını söylemek yanlış olmaz. Sedat Peker’in hayaleti tepelerinde dolanıyor…

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER