Yazar Mümtaz'er Türköne
Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, CHP’li belediyeler ve İBB Başkanı Başkanı İmamoğlu hakkında açılan yargı dosyalarının tamamının muhalefetin yaradığını yazdı. Türköne, “Siyaset sahnesinde muhalefete yargıdan gelen müdahalelerin tamamı dost ateşi olarak iktidara büyük zayiatlar verdiriyor” dedi.
Türköne, Türkishpost’a kaleme aldığı yazısında, Erdoğan’ın yargı kanalıyla CHP’li belediyelere ve İmamoğlu hakkında açtırdığı dosyaların muhalefete yaradığını söyledi. Türköne, yazısında şu ifadeleri kullandı: “İktidar belli ki farkında değil veya engel olamıyor. Siyaset sahnesinde muhalefete yargıdan gelen müdahalelerin tamamı dost ateşi olarak iktidara büyük zayiatlar verdiriyor. Tiyatro seyircileri, yani seçmenler sahnenin ön tarafında cereyan eden bu olayları takip ediyor ve kendi yaşadıkları ile karşılaştırıyor. Yargı sayesinde müstakbel seçimde CHP, sandalyeyi aday gösterse kazanacağı halk desteğine ulaşıyor.” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Son zamanlarda yargıdan muhalefete yönelik savunma hamlelerinin, iktidarı yıpratan ve eriten dost ateşine dönüştüğünü anlatan Türköne, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Muhalefetin bir şey yapmasına gerek yok. Yargı, iktidarı yıpratacak savaşı yoğun bir şekilde sürdürüyor. Kaş yapayım derken göz çıkarma deyimi tam olarak bugün yargıdan muhalefete çekilen ayarlar için kullanılmalı.
Siyasî rekabete dışardan yapılan müdahaleler, sürmekte olan tiyatroda sahnenin ön kısmına geçtiği zaman iktidarlar güç kaybetmeye başlar. Çünkü oyun halkın önünde oynanır ve haksızlık, adalet duygusunu zedeler.
Yargıdan muhalefete yönelik silkelemelerin tamamı, iktidar kanadına dost ateşi şeklinde ağır zararlar veriyor.
AK Parti belediyelerine veya iktidarın yönettiği eski dönemlere ait yolsuzluk iddialarının hiçbiri soruşturulamıyor. Böyle olunca CHP’li belediyelere yönelik tutuklamalar tiyatro sahnesinin önünde, iktidarı da içine alan yolsuzluk imajına destek vermekten başka işe yaramıyor.
İmamoğlu’nun diplomasını konu alan soruşturma, muhalefet sözcüleri marifetiyle soyut “diploma” tartışmasına dönüşerek iki tarafı keskin bir bıçak haline geliyor.
HSK, yargıç ve savcılara verdikleri kararlardan dolayı dışardan yapılacak müdahalelere engel olmak için vardır. Ayşe Barım davasında tahliye kararı veren hakimin görevden alınması, HSK’nın tam tersine bir işlevi üstlendiğini gösterir.
İstanbul savcılığından, İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne giden, İmamoğlu’nun diplomasını iptal iması içeren ve sonra geri çekilen talimat herhalde çok hassas bir konuda işbilmezlik olarak görülmüş olmalı.
Durum istisnai olmaktan çıktı ve yargı yetkisi kullananların siyasî rekabetin tarafı olduğu genel bir tabloya dönüştü.
Peki sonuç?
İktidar belli ki farkında değil veya engel olamıyor. Siyaset sahnesinde muhalefete yargıdan gelen müdahalelerin tamamı dost ateşi olarak iktidara büyük zayiatlar verdiriyor. Tiyatro seyircileri, yani seçmenler sahnenin ön tarafında cereyan eden bu olayları takip ediyor ve kendi yaşadıkları ile karşılaştırıyor.
Yargı sayesinde müstakbel seçimde CHP, sandalyeyi aday gösterse kazanacağı halk desteğine ulaşıyor.”