Aksaray’da Erdoğan’ın konvoyunun arkasından “Çocuklarımı bulun” diye feryat eden Suna Öztürk, kayıp yakınlarını arayan bir Türkiye gerçekliği… Rönesans Rezidans’ta bir kızını ve iki torununu kaybeden, ancak bir yılı aşkın süredir onlara ulaşamayan annenin tek isteği bir kemik parçası…
Türkiye, aynı zamanda kayıplarını arayan, çocukları için adalet isteyen annelerin ülkesi. Kimisi 90’lı yıllarda çocuklarını gözaltılarda, işkencelerde kaybetmiş annelerdir; kimileri de depremde enkaz altında kalan çocuklarını arayan anneler. Cumartesi Anneleri mesela… Tren faciasında kaybettiği çocuğu için adalet mücadelesi veren Mısra Öz mesela… Yıllardır AKP’li vekilin seçim kampanyası sırasında eşini ve iki oğlunu kaybetmesi nedeniyle adliye önünde adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar mesela…
6 Şubat’ta Maraş merkezli 11 ili vuran depremlerin yakın tarihimize kazandırdığı bir gerçeklik de depremde kaybettikleri çocuklarını bulamayan anneler oldu. Depremzede annelerin tek isteği çocuklarına ait bir kemik parçasına ulaşabilmek…
O annelerden biri de Suna Öztürk… Miting için Aksaray’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konvoyunun arkasından “Bulun çocuklarımı. Ölüyüm, ölüyüm. Bulun çocuklarımı, niye kaçıyorsunuz” diye feryat eden Suna Öztürk, depremde bir kızını ve iki torununu kaybetmişti.
Suna Öztürk’ün 36 yaşındaki kızı Tuğba Koşar ile torunları 3 yaşındaki Mustafa Kemal ve 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar, Hatay’da “Cennetten bir köşe” reklamıyla satılan Rönesans Rezidans’ta yaşıyordu. Deprem günü polis baba görevdeydi.
Rezidansın A2 bloğunda yaşayan özel eğitim öğretmeni Tuğba Koşar ile 2 çocuğu enkaz altında kaldı. Ancak depremin üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen halen onlara, ya da onlardan bir parçaya ulaşılabilmiş değil. Suna Öztürk’ün kızı ve iki torunuyla birlikte 55 kişi halen Rönesans Rezidans’ın kayıp listesinde.
O günden beri hiç olmazsa ‘bir kemik’ için mücadele veren anne Suna Öztürk, kayıp 55 kişinin ismi ile fotoğraflarının yer aldığı bir pankart yaptırıp, Aksaray’daki evinin önüne astı.
55 kişinin fotoğraflarının yer aldığı pankartla miting miting dolaşan anne Suna Öztürk’ün tek isteği ise küçük bir kemik parçası: “Bizler için çok kıymetli. Evlatlarımızın bir mezarı olsun istiyoruz.”
Depremi haber aldıktan sonra Aksaray’dan hemen Hatay’a gittiklerini anlatan Suna Öztürk, “Gittiğimizde enkazla karşılaştık. Sonra yangın çıktı ve 2 gün kendiliğinden yandı. Hiç kimse enkaza yaklaşamadı. Yanacak bir şey kalmayınca yangın kendiliğinden söndü. Yanmış cesetler çıktı. Tanımaya çalıştım tanıyamadım. Enkaz kaldırıldı. Daha sonra tüm cesetlere baktım. ‘DNA işlemi yapılıyor, bekleyin’ diyorlar. Mezarlıklara, hastanelere baktık ama eşleşme yok, ulaşamıyoruz. Sanki herkesin üzerinde ölü toprağı var gibi” diyor.
Kızları ve torunlarının bulunmasını isteyen Öztürk çiftin evinin duvarında rezidansta hala ulaşılamayan kişilerin fotoğraflarının bulunduğu afiş asılı. Erdoğan’ın konvoyunun peşinden “çocuklarımı bulun” diye feryat eden depremzede anne, daha önce de Aksaray’a gelen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanına da kayıp fotoğraflarının olduğu afişle gitti. Ancak “Seninle Vali ilgilensin” diyen Hulusi Akar, arabasına binip öylece çekip gitti.
Erdoğan'ın konvoyunun arkasından seslenen Hataylı depremzede Suna Öztürk feryat etti:
"Bulun benim çocuklarımı, niye kaçıyorsunuz!"
🔻AYRINTILAR | https://t.co/qRbXICTVlw pic.twitter.com/i4R9dQF5ae
— velev (@velevnews) March 26, 2024
Bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan, anne Suna Öztürk’ün feryadına kayıtsız kaldı ve öylece konvoyuyla çekip gitti…
Zaman zaman yere oturarak konvoyun arkasından bağıran Suna Öztürk, “Niye kaçıyorsunuz? Niye çocuklarımı bulmuyorsunuz yeter artık. Bir yıl oldu, Allah kahretsin. Cumhurbaşkanı’ndan medet bekliyorum. Nerede, geldi gidiyor yok. Bir buçuk yıl oldu ya. Bulun artık çocuklarımı, o molozların çakılların içerisinden çıkartın” diyerek isyan etti.
Anne Suna Öztürk, kızının ve torunlarının kemik parçasına ulaşabilmek için mücadelesine devam edecek. Seçimlerden sonra da kayıp fotoğraflarının olduğu afişle Meclis’e gidip sesini duyurmaya hazırlanıyor…