MİT akademisinden vatandaşa “muhbirlik” çağrısı: Örnek İran

MİT’e bağlı Millî İstihbarat Akademisi, yayımladığı raporda vatandaşlara "istihbarat" görevi verilmesini teklif etti. Rapor, "muhbir vatandaşlığın" kurumsallaştırılması, dijital verilerin ve özel hayatın gizliliği açısından sakıncalı bulundu.

  • ü
  • 03 Ağustos 2025
  • ü
  • Gündem

Millî İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) bağlı olarak kurulan ve 2024 yılında faaliyetlerine başlayan Millî İstihbarat Akademisi, yayımladığı son raporda vatandaşlara “istihbarat” görevi verilmesini teklif etti. İran-İsrail gerilimini konu alan “12 Gün Savaşı ve Türkiye İçin Dersler” başlıklı 58 sayfalık çalışmada, sadece askeri ve stratejik analizlere değil, Türkiye’de vatandaşların istihbarat toplama sürecine dahil edilmesine yönelik doğrudan çağrılara da yer verildi.

‘BASIN VE YAYIN YOLUYLA İSTİHBARİ FARKINDALIK’

Cumhuriyet Gazetesi’nin aktardığına göre; “İstihbarat yalnızca belirli kurumlarla sınırlanamayacak kadar geniştir” ifadeleri kullanılarak, sıradan vatandaşlardan çocuklara kadar herkesin değerli istihbarat kaynaklarına dönüşebileceği öne sürüldü. Bu çerçevede, mahalle bazlı bekçilerin ve tüm güvenlik birimlerinin tam koordinasyonla çalışmasının gerekliliği savunulurken, toplumun basın ve yayın yoluyla istihbari farkındalık kazanması gerektiği belirtildi.

MUHBİR VATANDAŞ PROJESİNDE ÖRNEK İRAN

İran’da halktan gelen ihbarlarla kamyonetlerde saklanan dronların yakalandığı örneğini Türkiye için model olarak sunan MİT Akademisi, bu uygulamanın Türkiye’ye de taşınmasını öneriyor. Ancak bu öneri, kişisel mahremiyetin, komşuluk ilişkilerinin ve sivil özgürlüklerin zedelenmesi riski barındırıyor.

KİŞİSEL VERİLERİN VE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ ENDİŞESİ

Raporun ilgili bölümünde, “Gelişen haberleşme teknolojileri, sıradan vatandaşları değerli istihbarat kaynaklarına dönüştürebilir” denilerek özellikle dijital gözetim ve iletişim araçlarının yaygınlaşmasına atıf yapılması, kişisel verilerin ve özel hayatın gizliliği açısından endişe verici bulundu.

ELEŞTİRİLER: DEMOKRATİK DEĞERLER GERİ PLANDA

Muhalefet çevreleri ve bazı hukukçular, bu çağrıyı anayasal hak ve özgürlükler açısından sorunlu buldu. Kimi yorumcular ise bu yaklaşımın, devletin vatandaşına duyduğu güvenin zayıfladığının ve güvenlik politikalarının otoriter bir zemine kaydığının göstergesi olduğunu ifade etti.

Raporda bahsedilen “istihbari farkındalık” hedefi için medya ve yayın faaliyetlerine özel önem verilmesi çağrısı, propagandayı kurumsallaştırma adımı olarak değerlendiriliyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER