Mehmet Y. Yılmaz: Alaturka BAAS rejimi böyle oluyor

Gazeteci Mehmet Y. Yılmaz, siyaset gündemini 'parti devleti' kavramı üzerinden değerlendirdi: Devletin güvenliğinden sorumlu en üst düzeydeki yetkililerin toplantısına AKP Sözcüsü de katılıyor! MİT Başkanı, Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren bir konuda iktidar partisinin MKYK’sına giderek sunum yapıyor! Bu nasıl bir devlet? Yanıtı hepimiz biliyoruz aslında...

  • ü
  • 25 Ekim 2024
  • ü
  • Gündem

Gazeteci Mehmet Y. Yılmaz,  T24’te yayınlanan “Alaturka BAAS rejimi böyle oluyor” başlıklı yazısında, siyasetin hızlı gündemini değerlendirdi.

“Memleketin saf aydınları bu zihniyetten Kürt meselesini, demokrasiyle çözmesini bekliyor. Suç örgütü liderleriyle kol kola gezen bir politikacının başı sonu olmayan bir konuşmasından bile heyecanlanıyor” diyen Yılmaz’ın, yazısı şöyle:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS toplantısı için gittiği Kazan’dan döndü ve Atatürk Havalimanı’nda “ayağının tozuyla” bir güvenlik toplantısı düzenledi.

Ankara’daki sarayına ya da İstanbul’daki köşküne gitmeyi bile beklemeden!

Demek ki bu toplantı devletin bekası için o kadar önemli; uçaktan iniyor ve kendisini karşılamaya gelen bakanlarla toplantı yapıyor.

Toplantıya katılanların sıralı tam listesi şöyle:

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, MİT Başkanı İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç.

Ama o da ne?

Bu “zirvede” bir de katılımcıların pozisyonlarına bakarak “dış kapının mandalı” sayılması lazım gelen biri var: AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik!

Gördüğünüz gibi devletin güvenlik konularındaki en üst yöneticileri Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanmışlar.

Peki Ömer Çelik’in öyle bir toplantıda işi ne?

Ömer Çelik’in devlette bir görevi yok.

Statüsü CHP Sözcüsü Deniz Yücel ve CHP’nin 20 genel başkan yardımcısından farklı değil.

Sadece CHP’yi saydım, lafı uzatmayayım diye. Diğer muhalefet partilerinin ve iktidar ortaklarının da sözcüleri ve genel başkan yardımcıları var. Onlar da Ömer Çelik gibiler.

Peki Ömer Çelik’in farkı ne ki böyle önemli bir gündemle, üstelik acele toplanmış bir güvenlik zirvesine katılıyor?

Bununla bitmiyor.

Fetullah Gülen’in ölümünden sonra MİT Başkanı İbrahim Kalın, AKP MKYK toplantısına katıldı ve AKP’li kurul üyelerine FETÖ ile ilgili bir sunum yaptı.

Yeni Şafak’ta yayımlanan habere göre Kalın, Fetullah Gülen’in ölümü, örgüt içi yapılanma, Gülen’in yerine geçebilecek muhtemel isimler ve liderlik kavgasıyla ilgili bilgiler verdi.

Ne alaka?

MİT Başkanı’nın Türkiye’de siyaset yapan insanları bilgilendirmesi gerekiyorsa bunun yeri TBMM.

Bir partinin merkez karar ve yönetim kurulu değil!

AKP, TBMM’de çoğunluk partisi olarak böyle bir bilgilendirmeye ihtiyaç duyuyorsa, aynı bilgiye ana muhalefet partisi başta olmak üzere TBMM’de temsil edilen diğer partiler de duyuyor olmalı.

Yok, MİT Başkanı’nın niyeti politika yapmak ve onu da AKP içinde yapmaksa, izlemesi gereken yol belli: Görevinden istifa eder, gider AKP’ye üye olur. Kim bilir belki de zaten başkanlığa atanmadan önce partisinden hiç istifa etmemiş bile olabilir.

Devletin güvenliğinden sorumlu en üst düzeydeki yetkililerin toplantısında parti sözcüsü var.

MİT Başkanı, Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren bir konuda iktidar partisinin MKYK’sına giderek sunum yapıyor!

Bu nasıl bir devlet?

Bu sorunun yanıtını hepimiz biliyoruz aslında: Türkiye Cumhuriyeti’nin artık bir parti devleti!

Valiler, kaymakamlar, AKP İl Başkanları ve İlçe Başkanları ile aynı düzeydeler hatta birçok yerde validen de önce geliyorlar. Kaymakamları hiç saymıyorum bile!

Erdoğan, Bahçeli’nin yardımıyla bir parti devleti kurdu ve her geçen gün bunun sınırlarını Anayasa’ya da aykırı olarak genişletiyor.

Bir parti ile devletin organlarının böyle iç içe geçmesini nerelerde gördük?

Çok eski tarihlere gitmeyelim derim.

Bu tipik bir BAAS rejimi.

Ordusuyla, polisiyle, gizli servisiyle, iktidarı elinde tutan partinin uzantısı gibi hareket eden bir devlet.

Bizimkisi tabii Alaturka.

Üzerinde dini bir sos da var; Diyanet vasıtasıyla rejimi tahkim etmeyi amaçlıyor.

Ve memleketin saf aydınları bu zihniyetten Kürt meselesini, demokrasiyle çözmesini bekliyor.

Suç örgütü liderleriyle kol kola gezen bir politikacının başı sonu olmayan bir konuşmasından bile heyecanlanıyor.

Ne diyeyim: Uyanın da balığa gidelim!

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com