7 yaşındaki Mehlika Sultan, Elazığ Cezaevi'nde tutulan yüzde 90 görme engelli babasını görmek için annesiyle yollara düşüyor. Baba yok, abla ve ağabey yurt dışında, küçük Mehlika, açık görüşte sarıldığı babasından ayrılırken "Bizimle gel, artık burada çalışma" diyor. Birlikte geçirilen 'bir saatin o bir anı' en mutlu ve en mutsuz an olabiliyor...
Akranları yaz tatilini bir sahil kasabasında, dağ köyünde ya da büyükanne-büyükbaba evinde geçiredursun, Mehlika Sultan’ın telaşı başka. Gün doğmadan bembeyaz elbisesini giydi, siyah gür saçlarını ördürdü, kurdelasını taktı; birazdan uzun bir yolculuğa çıkacak. Uçağın, annesini ve kendisini İstanbul’dan ulaştıracağı Elazığ’da ne yakınları var ne tanıdıkları. Fakat canlarından bir parça, dört duvar arasında adalet bekleyen babası var yol gözleyen… Günler öncesinden başladığı hazırlığı, telaşı ve heyecanı da o yüzden…
2018 yılında Edirne’de maaile gözaltına alındıklarında, babası gözlerinin önünde götürüldüğünde henüz birinci yaş gününü bile kutlamamıştı 7 yaşındaki Mehlika Sultan Seçkin. Aradan 6 yıl geçtikten sonra ise uzaklardaki ağabeyi ve ablası da yanında olmadığından günü gününe kutlamadı doğum gününü, babasına sakladı. Bir Avrupa kentinde üniversite okuyan ablası aradığında, sordu, “Babamızı ziyaret ettiğin Elazığ’da seni en çok mutlu eden ve mutsuz eden şey neydi?” İlginçtir, her iki soruya da aynı yanıtı verdi Mehlika Sultan; “Babamı gördüğüm an!”
Cezaevi yollarında büyüyen çocukların ortak kaderi… Aradan yıllar, aylar, haftalar geçiyor ve meşakkatli bir yolculuktan sonra birlikte geçirdiğin bir saatin ‘o bir anı’ en mutlu ve en mutsuz anınız olabiliyor.
Görüş gününde en önce Mehlika Sultan ve annesi girmiş alana. Mehlika Sultan babasını biraz sonra açılacak kapının önünde beklemiş. Son bir yılda ikinci kez gördüğü babası kapıdan çıkınca boynuna sarılmış ağlayarak. O değerli bir saatte annesine de bir şey konuşturmamış.
Mehlika Sultan, babasının o anların hiç bitmemesini, elinden tutup İstanbul’a kendileriyle birlikte gelmesini istese de “Daha fazla burada çalışma, bizimle gel, seni çok özlüyorum” diye yalvarsa da nafile…
Çaresiz babanın, bütün derdini gamını unutup, “Ama kızım…” diyebilip; “Buradaki abilerin, ablaların bir öğretmenleri yok, ben de gidersem öğretmensiz kalırlar. Yazık değil mi onlara…” sözlerine ikna olmuş mudur? Olmasa da olmuş gözükmüş.
Çaresiz, babasının doğum günü hediyesi olarak kayısı çekirdeğinden yaptığı kolyesi ile evlerinin yolunu tutmuş Mehlika Sultan.
Mehlika Sultan’ın doğum günü hediyesi
Cezaevi yollarında babasız büyüyen çocuklardan biri Mehlika… Önce babası hapse girdi, bir süre sonra çıktı. Annesi -Allah’tan- ev hapsindeydi. Sonra ablası Avrupa’nın, ağabeyi Amerika’nın yolunu tuttu yarım kalan eğitimlerini tamamlamak için. Bir yandan hastalıklarla boğuşan babası tekrar cezaevine konuldu. Her şey herkes için yıpratıcı olsa da en çok Mehlika’nın küçücük yüreği kırıldı.
Ailece yapılan okul toplantılarına, pikniklere hep “eksik” katıldı. Babasından, ablasından ve ağabeyinden söz etse de hiçbir zaman gelmedikleri için arkadaşları bir süre sonra inanmamaya başladı. “Uyduruyor” diye konuştular kendi aralarında hakkında. Çok üzüldü, gelmedikleri için yanında olmayan herkese küstü.
Öğretmen Mustafa Seçkin.
Baba Mustafa Seçkin, tek bir kişi tarafından bir gecede çıkarılan kanun hükmünde kararname ile (KHK) kapatılan eğitim kurumlarında bir süre öğretmenlik yapmıştı. Dışardayken var olan kalp hastalığına ve hipertansiyona içerde yenileri eklenmiş. Şu an yüzde 90 göremiyor. Doktorlar 5 yıl içinde gözlerinin tamamen kapanacağını söylüyor.
Cezaevinde görme kaybı yüzde 90’a çıkan “makula distrofisi” hastası öğretmen Mustafa Seçkin 2023 yılının sonbaharında tekrar tutuklandı. Ele avuca gelen suç olmayınca Seçkin’e gözaltında bir öğretmen arkadaşının 16 yaşında intihar eden oğlu Bahadır’ın mezarı başında okuduğu duayı sosyal medyada neden paylaştığı bile soruldu.
24 Ekim 2023’te İstanbul’da gözaltına alınan Mustafa Seçkin, yaklaşık bir yıldır Elazığ 2 Nolu Kapalı Cezaevinde tutuluyor.
Çocuklarını kapatılan Anafen okullarına gönderdiği için 1 yıl 3 ay hapis cezası verilen Seçkin, İstanbul’daki evinde gözaltına alınıp Elazığ KOM Şube’ye götürüldü. Seçkin, ifadesinde son 5 yıldan fazla bir zamandır sağlık problemleri yaşadığını ve yüzde 90 görme kaybı olduğunu söylese de, “Tek başıma bir yerden bir yere destek almadan gidemiyorum. Kendi başıma iş yapamıyorum” dese de çare bulunamadı.
Babasının hastalığının Türkiye’de çok bilinmediğini ve tedavisinin olmadığını söyleyen Seçkin’in kızı İrem Seçkin (21), “Babamın kalp hastalığı ve hipertansiyonu var. Kalp damarlarından birinden tıkanıklık var. Kişisel bakımını tek başına yapamıyor” diyor.
Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nde Tarih öğretmenliği okuyan Mustafa Seçkin, Türkiye’de dershanelerde çalıştı. 2018’de hakkında soruşturma başlatılan Seçkin, Ekim 2018’de tutuklandı. 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Seçkin’e kapatılan dershanelerde çalıştığı, çocuklarını kapatılan Anafen kolejine gönderdiği için 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Elazığ KOM Şube’deki sorgusunda WhatsApp yazışmaları da gündeme gelen Mustafa Seçkin’e, intihar eden 16 yaşındaki Bahadır Odabaşı’nın babası, KHK’lı öğretmen Nurettin Odabaşı’nın oğlunun mezarı başında yaptığı dua bile soruldu. Oysa Seçkin, Odabaşı’nı Azerbaycan’dan tanıyordu. Fakat gerçekten kim merak ediyordu ki!
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Şimdi eşinden ve çocuklarından uzakta koğuş ekranında bir şey izleyemese de, çok sevdiği kitapları okuyamasa da, adaletin geç de olsa tecelli edeceğini umarak – kızının tabiriyle- 5 vakit olan namazlarına kızının adını bile bilmediklerini de ekleyerek, 8-10 vakte çıkarıyor.
Bel fıtığı olduğu için uzun otobüs yolculuklarına çıkamayan anne ve küçük kızı Mehlika Sultan ise yılda ancak bir-iki kez Elazığ’ın yolunu tutuyor…
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
